I Whatever You - Yizhan

Baş Aşağı

Xiao Zhan

ACI!

O zaman hissedebildiğim tek şey buydu. Ve vücudumun hangi kısmının daha fazla ağrıdığını anlamıyordum bile

Sonra başımda ağrı hissettim kirpiklerime kadar, Gözlerimi açmaya çalıştım ve bu o kadar kolay bir şey değildi. Nefes almakta da zorlandım.

Birkaç saniye sonra sonunda gözlerimi açtım. Her şey bulanıktı.

'Neredeyim ben?'

Hatırlamaya çalıştım en son neredeydim. Anlayamadım ve kafam şiddetli bir şekilde çınlıyordu.. Ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ama hareket ettiremedim. Sertçe çektim ve sonra, eklemlerimden beynime korkunç bir acı saplandı.

Kahretsin! Yüksek sesle bağıramadım bile. Ağzım açılmıyordu.

'Ben hangi cehennemdeydim?'

"Ah! Xiao Zhan uyanmışsın! Ne sürpriz!" El çırpma sesi duydum.

Gözlerimi tekrar kırptım. Görüşüm hala bulanıktı.

'Bana ne dedi? Zhan! Benim adım bu mu?' tekrar kırptım gözlerimi.

"Sana uygun bir karşılama vermediğim için özür dilerim. Oğlum seni çok mu zorladı?" Yine aynı ses.

Bulanık görüşümde bile, önümde bazı siluetleri görebiliyordum. Bu siluetler sağa ve sola dönüyordu ve baş aşağıydılar. Ha ha tuhaf değil mi?

Oh hayır.

Bekle.

Benim.

Baş aşağı ve sallanan benim.

Daha fazla kırptım göz kapaklarımı ve yavaşça gözlerimi açtım önümdeki adamı gördüm. Sarı saçlı beyaz adam siyah şık bir takımla gülümsüyordu bana,

"Küçük evime hoş geldiniz Bay Zhan." Beni o sıcak gülümsemeyle karşıladı.

'Zhan !! Evet!! Xiao Zhan! O benim. Ve son hatırladığımda, bir bardaydım ve bu adamı gizlice takip ediyordum. Ama bir şey oldu. Evet birisi bana arkadan saldırdı ve bundan sonra başka bir şey hatırlamıyorum. '

Kendime baktım ve bazı zincir halkaları üzerinde baş aşağı asılı dururken buldum. Tüm vücudum ve tüm kaslarım acıyla yanıyordu. Hareket etmeye çalıştığımda homurdandım.

"Onu indir" o siyah süitteki adam emretti ve iki adam bana doğru geldi. Onlardan biri bir hışımla çekiştirdi ve bir yumruk ile yere düştüm. Omzum yere sert vurdu ve tüm vücudum ağrıyordu.

O adamlar hemen kollarımı tuttular ve beni kaldırdılar. Ellerim arkamda kilitlendi ve ağzıma bir bant yapıştırıldı. Acı içinde homurdandım. Bacaklarım çok uyuşmuş ve düzgün duramıyordum düşecekken, O adamlar benim düşmemi engelledi hala başım dönüyordu.

Ter alnımdan ve saçımdan damlıyordu. Çok hızlı ve zorlu nefes alıyordum. Adamın bana doğru yürüdüğünü gördüm, ona baktım.