I Whatever You - Yizhan

Kaburga Çorbası

Xiao Zhan

Gittiğim yerde Zhuo Cheng, Matthew ve Yubin'i bulamadım. Kimse ve hiçbir şey yoktu, Victor denen bunak yeri değiştirmiş olmalıydı. Tam bir hayal kırıklığıydı. Beton bir levhaya oturdum ve sonra ne yapacağımı düşündüm.

Aniden bir telefonum çaldı ve telefonuma baktım . Yibo arıyordu. Arayan kimliğinde onun huysuz yüzünü görünce dudaklarımda küçük bir sırıtma oluştu.

"Zhan," Yibo değildi. Duyduğum Ziyi'nin sesiydi kaşlarımı çattım.

"Ziyi?"

"Bir şeyler ters gitti." Dedi.

"Ne oldu? Yibo nerede?" Hemen levhadan kalktım.

"Biz ulaşamadan, Victor'un adamları Yibo'nun kardeşlerini ve amcasını buldu. Her iki kardeşini de aldılar." Ziyi dedi ve bunu duyunca şok oldum.

"Ne! Tanrım. Haikuan ve Yuan"

"Evet. Ve amcasını ve Philip'i yaralı bulduk."

"Şimdi neredesiniz?" Diye sordum.

"Onları eve götürdüm." Dedi.

"Ayyaaa salak. Evin güvenli değil." diye bağırdım.

"Benim evim değil seni aptal. Orası senin evin." Diye bağırdı.

Benim evim! Yibo benim evimde !!

"Vay!" Bunu yüksek sesle söylemek istemedim.

"Neden şimdi buna şaşırdın?" Tekrar bağırdı.

"Ahaha ....şaşırmadım. Peki o şimdi nasıl?"

"Yibo'yu mu soruyorsun?"

"Açık değil mi?" Ona yine bağırdım.

İçini çektiğini duydum.

"O amcasının yanında." Cevap verdi.

"Awww ... iyi değil mi?"

"Eiiii Salak, amcası ve Philip yaralandı. Onlar hakkında bir şey sordun mu?"

"Yapmalımıyım?"

"Pislik. Şimdi neredesin? Onları buldun mu?"

"Hayır.Burada kimse yok hiçbir şey bulamadım."

"Ah ..." Endişelendiğini biliyorum.

"Merak etmeyin. Kardeşlerimize hiçbir şey olmayacak. " " Şimdi ne yapacaksın? Onları nasıl bulacağız? "

"Benimde planlarım var şekerim."

"Malsın."

"Görüşürüz." Aramayı kapattım ve hemen bir numarayı aradım birkaç kere çaldıktan sonra  çağrıya cevap verdi.

"Ben Zhan. Zamanı geldi. Sana burada ihtiyacım var." Dedim.

Birkaç saat sonra  kapıyı çaldım. Dördüncü vuruşumda açıldı.