I Whatever You - Yizhan

Ben Daha Çok Hoşlanıyorum

Xiao Zhan

~~~

 Banyomdan akan su sesiyle uyandım. Yavaşça yatağıma oturdum ve yüksek sesle esnemeden önce başımı kaşıdım. Sabah çok erkendi.

İşte o zaman dün gece yanımda uyuyan kişiyi düşündüm. Ama yatağımın yan tarafı boştu ve banyomdan gelen su sesini yine dinledim. Dudaklarımda küçük bir sırıtma oluştu.

"Banyo mu yapıyor?" Yatağımdan çıkıp banyoma doğru yürüdüğümde kendi kendime mırıldandım. Önce kapıyı çalmayı düşündüm ama ya orada çıplaksa ve banyo yapıyorsa? Kapıyı çalarsam onu ​​utandırma şansını kaçıracağım.

Düğmeyi yavaşça çevirip kapıyı yarıya kadar açmadan önce kendi kirli düşüncelerimle kıkırdadım. İçeride zirve yaptım ve orada gördüğüm şey çok hayal kırıklığı yarattı.

Tam elbisesi üzerindeydi, dişlerini fırçalıyordu. Hayal kırıklığı içinde iç geçirdim kapıyı genişçe açtım ve aynadan bana baktığını gördüm. Herhangi bir tepki vermedi. Sanırım böyle bir şey bekliyordu. Bu günlerde çok mu belliyim? Stratejilerimi değiştirmeli miyim?

Soğuk gözlerini kaçırdı ve fırçalamaya devam etti.

"Hey Lao Wang, önce ben senin fırçanı kullandığımda intikam almıştın benden!" Onun olduğu yere yaklaştığımda ona gülümsedim.

"Ben senin gibi bir pislik değilim. Lijie zaten bana bir fırça verdi." Dedi ama bana bir bakış bile atmadı.

Bana bakmadığı için biraz kaşlarını çattım.

"Ah! Bu benim eski fırçam değil mi? Kaybettiğimi sanıyordum. Nereden buldun?" Abartılı bir şaşkınlıkla dedim ve hemen alnında kaşlarını çatarak bana baktı.

O komik suratı gördüğüme çok sevindim ama göstermedim.

"Ne?" diye şok içinde sordu.

"Aha .. Tamam, sadece 6 aydır kullandım. Kullanabilirsin." Elimi onun üzerinde bıraktım.

Hemen öksürdü ve ağzındaki o diş macununu lavaboya tükürdü.

Kusmaya çalıştığını görünce güldüm.

Hemen yaklaştım ve sırtını okşadım.

"Ayyaaa, sadece dün gece uyuduk. Gege hiçbir şey yapmadı ama sen şimdiden kustun mu? Bu tuhaf." Okşarken dedim.

Beni uzaklaştırıp bana bakmadan önce hemen ağzını çalkaladı ve yüzünü yıkadı.

Daha fazla tutamadığım için kahkahayı bastırdım. Beni bakışlarıyla sıkıştırıyordu ama bana öyle baktığında gülmeyi nasıl bırakabilirim. Biliyorsun o kadar tatlı ki.

"Pislik." Dişlerini gıcırdattı ve sonunda gülüşümü kontrol edebildim.

"Yibo laoshi çok saf." Göbeğimi tuttuğum zaman dedim."Siktir git" dedi askıdan bir havlu alıp yüzünü ovmadan önce. Bana yine baktı ama tavşan dişlerimi ona gösterdim.

Gözlerini kaçırdı ve arkasını dönmek üzereydi, hemen kolunu tuttum ve onu tekrar kendime doğru çevirdim.

Onu kapıya sabitlediğimde bana baktı. Geniş gözleri bana göz kırpıyordu ve gözlerimi kırmızı, dolgun dudaklarına indirdim. Kiraz gibiydi. Gerçekten onları ısırıp tekrar tatmak istedim.