Mavi Mendil

1.3K 164 46
                                    

Xiao Zhan

Bazı belirsiz sesler duyduğumda gözlerimi açtım. Gördüğüm ilk şey ezilmiş arabamızın kırık ön camıydı.

Kafam balyoz yemiş gibi ağrıyordu. Tüm vücudum acıyordu. Yüzümün sol tarafı daha kötü olmuştu yüz kaslarımı oynatamıyordum bile..

Hemen yanıma baktım ve sürücü koltuğunu boştu

Nereye gitti bu?

Sabahın erken saatleriydi. Güneş daha çıkmamıştı bile. Esinti soğuk ve tazeydi. Yağmur hâlâ yağıyordu ama dün gece olduğu gibi şiddetli değildi. Derin bir nefes aldım, sırtımı germeye çalıştım ama ağrı vücudumu tamamen germeme izin vermedi.

İşte o an sağ bileğimde bir şey gördüm.

Açıkça bakmak için daha fazla eğildim.

Bu nedir?

Sağ el bileğimdeki kesiğin etrafına sarılmış mavi bir mendil vardı. Elimi o kelepçede büktüm ve bir kez daha mırıldandım.

Bu huysuz kedi bileğimdeki yarayı bağladı mı? Mavi mendil ​​ile mi? Cidden mi?!
Dışarıdan gelen ayak seslerini duydum ve pencereden dışarıya baktım. Yibo'nun arabaya doğru yaklaştığını gördüm. Birisi onun yanındaydı ve o kişinin de siyah maskesi bir de şapkası vardı, bu yüzden yüzünü net bir şekilde göremedim. Ciddi bir şey hakkında tartışıyorlardı ve Yibo'nun bu kişiye cevap verme biçiminden, ona gerçekten yakın olduğunu söyleyebilirim. Ve yeni gelenin kim olduğunu daha çok merak ediyordum.

İkiside kapımın yanında durdu ve içeri baktılar yani bana.

Yibo anahtarı çıkardı. Kilidini açtı ve kapıyı çekti.

"Günaydın Canım. Uyandığımda seni yanımda görmedim. Çok endişelendim." diyerek ona sırıttım.

Gözlerindem sinirli bir parlama geçti ve bu beni eğlendirdi.

"Yani, bu o!" Nazik ve derin bir ses.

Wang Yibo ile gelen kişiye baktım.

Arabanın kapısını biraz daha açtı onu daha net görebilme şansı kazandım, melek gibi bir yüzü vardı.

"Başka bir Çinli daha. Lütfen sende Çince bilmediğini söyleme bana." diye hayıflandım.

"Çince biliyorum Bay Zhan." Önümdeki adam bana nazikçe gülümsedi.

Gülümsemesi beni çok şaşırttı. Bana onun bir gangster olduğunu söylemeyin. Hiçbir şekilde inanmam buna.

"En azından birisi itiraf etti." Yibo'ya hızlı bir bakış atarak söyledim.

O melek yüzlü adam tekrar gülümsedi.

"İkiniz de birbirinize benziyorsunuz."dedim

"Evet" Tekrar gülümsedi.

Aniden Yibo kolluğumu açmak için öne doğru eğildi ve beni o arabadan çıkardı. İlk kez yere bastığımda bir rahatlama geldi. Ellerim hala kilitliydi ama sonunda bedenimi uzatabilirdim. Esnemeye ihtiyacım vardı. Yibo hala kolumu tutuyordu, bu yüzden ellerimi kaldırdığımda o da benimle yapmak zorunda kaldı. Ben sırıttığımda bana baktı.

I Whatever You - YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin