Onuncu bölüme hoşgeldiniz. Kitabıma devam ederek bana destek olduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarda sahne ve bölüm hakkında ki düşüncelerinizi belirtmeyi, bölümü oylamayı ve eksik gördüğünüz kısımları belirtmeyi unutmayın. Keyifli okumalar dilerim 🤍
***
Bazen bir şey sizin açınızdan iyi gitmiyorsa onu zamana bırakmanız daha mantıklı olacaktır. Üstüne düşmeniz takdirinde işler sizin için daha kötüye gidebilirdi ve sizi sonu olmayan bir yola sürükleyebilirdi.
Her şeyi en başından hatırlamaya çalıştım. Serkan'ın bana dostça yaklaşması, arabasına binmem, ormana gitmemiz ve beni bekleyen büyük tehlike.
Hastaneden çıktığım andan itibaren her şeyi yeniden hatırlamak hem gerilmeme hem de yenilmişlik duygusunu iliklerime kadar hissetmeme neden oluyordu ancak güçlü olmak zorundaydım. Ne yaşarsam yaşayayım ayaklarımın üzerinde dimdik durabilmeliydim.
Evet, Serkan aklanmıştı ama kağıt üzerinde. Elbet onu tekrar çıktığı yere geri sokacaktım. Şu an nasıl yapacağımı bilmiyordum ama elbet bir yolu olmalıydı. Damarlarımda artık kan değil nefret ve kin akıyordu.
Eminim şimdi kurtulmasının şerefine evde kutlama yapıyordur "Bay Masum". Eğlendiği her dakikayı ona mumla aratacak bir şey yapmalıydım. Saatlerdir fark etmeden oturduğum sandalyeden kalkarak mutfaktan çıktım ve odama gittim. Masamın üzerinde açık duran bilgisayarımı açarak güvenlik kamerasının kayıtlarına baktım. Mahkemeden bir gün önce akşam bulduğum not kağıdını cebimden çıkarıp bir kere daha okudum.
Bunu ne ara koymuş olabilir diye kayıtları incelerken bir terslik olduğunu fark etmiştim. Kayıtlar arasında zaman farkı vardı. İhtiyacım olan kayıtları bulamıyordum çünkü silinmişlerdi. Allah kahretsin diyerek masamda ki kalem kutusunu yere fırlattım. Bedenim resmen sinirden titriyordu.
Belki bir şey yakalayabilirim umuduyla daha önce ki günlerin kayıtlarını inceledim. Video da benim bir haftalık tedavi sürem boyunca ve belirli saatler de hemen evimin karşı tarafına jeep tarzı bir araç görünüyordu. İlk başta karşı karşı da ki evin sahipleri olabileceğini düşünmüştüm ama araç durduğunda ne inen oluyordu ne de binen. Aralıksız beş saat boyunca orada bekliyor sonra da gidiyordu. Plakasını zorda olsa okuyabildiğimde yabancı bir plaka olduğunu gördüm. Bu durum beni hem şaşırtmış hem de biraz ürkütmüştü. Benim mahallemde, evimin önünde bu yabancı araç neden bekliyordu?
Plakayı görebildiğim kadarıyla not aldıktan sonra kayıtlar bölümünden çıkarak internete girdim. Plakayı araştırdığım da plakanın Rusya'ya ait olduğunu gördüm. Rusya'dan tanıdığım kimse yoktu. Annemin de tanıdığı birinin olacağını düşünmüyordum zira olsaydı bana mutlaka söylerdi. Ya da araçta beklemek yerine eve gelirlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kutsal Emanet (DÜZENLENİYOR)
Fantasy©Bütün hakları saklıdır Adlandıramadığım bir çıkmazın içinde kaybolmuştum. Üst üste yaşadığım travmalar neticesinde kendimi dipsiz bir uçurumun kenarında buldum. Sona yaklaşıyordum. Kendi sonuma. Bir gün hayatımın bu kadar değişeceğini tahmin bile e...