Sevilmek

17K 356 173
                                    

Sevilmek

Sahi  bu kelime neydi ? Daha doğrusu ne demekti?

Ben Mavi ÇAĞLAYAN. 17 yaşındayım.

Babasından sebepsiz yere şiddet gören o ezik kız.
Kimsenin muhatap olmak istemeyeceği , istemediği o kız.

Her gün olduğu gibi babamın bana bağırışıyla uyandım. Sahi ben ne yaptım ona?
Annem beni doğururken ölmüş.
Bu nedenle her gün babamdan şiddet görüyorum.

Ben istermiydim annemin ölmesini. Bu yüzden ben asla kendimi suçlamıyorum.

Babam:  Mavi kalk lan kime diyorum!

Keşke ona karşı sesimi çıkarabilsem. Ama olmuyor. Naparsa yapsın o benim maalesef babam.😕

Mavi: Özür dilerim baba hemen kalkıyorum.

Babam: Sana çok iyi niyet gösterdim .( tamamıyla  yalan) Şimdi sen görürsün!

Ve her zaman olan şey "ŞİDDET".
Artık dayanacak takatim kalmadı. Babamın beni duvara fırlatmasıyla kafama büyük darbe aldım. Ve koca bir  karanlık.

Uyandığımda yerde kanlar içerisinde yatıyordum. Her zaman yaptığım şeyi yapacaktım. Babam beni dövdükten sonra hastaneye giderim. Şimdi de o yüzden ayağa kalktım.
Bu sefer beni fena dövmüştü. Zor da olsa ayağa kalkabildim.
Başım dönüyordu ve vücudumun her bi yanında keskin bir ağrı hissediyorum.

Zor da olsa 30 dakikalık bir süreçten sonra hastaneye gelebilmiştim. Birden başım döndü. Ne olduysa o anda oldu bana doğru koşan bir doktor ve benim yere yığılışım. Gerisi koca bir karanlık.
.
.
.

Uyandığımda bir hastane odasındaydım.
Yanıma doktor geldi

Doktor: Merhaba küçük hanım ben Ateş. Kendini nasıl hissediyorsun?

Mavi: Yorgun, halsiz. Bu arada ben Mavi.

Doktor A: Mavi'cim lütfen sırtını açarmısın?

Tedirgin gözlerle Doktor Ateş'e bakıyordum.
Bunu anlamış olacak ki yanıma gelip sırtımı açtı.
O sırada gözlerimden bağımsız bir damla düştü.

Doktor A: Mavi kim yaptı bunu sana!?

Mavi: Dokunma bana. Nolur bana dokunma baba!

İşte  o anda damlalar daha  da şiddetlendi durmadan ağlıyordum.
Birden hiç beklemediğim bi anda bana sarıldı. O kadar huzurluydum ki anlatamam. Sanki öz abim miş  gibi hissetim.

Keşke doktor Ateş benim abim olsa.
Dünyalar benim olurdu. Ama işte dönüp dolaşıp gideceğim yer gene babamın yanı olacak. Bu yüzden hayal aleminden bir an önce çıktım.
Bir  süre daha öyle kaldıktan sonra geri çekildi.
Geri çekilmesiyle kendimi boşluğa düşüyormuş gibi hissettim bir an. Ardından hemen toparladım.

Doktor Ateş 'den :

Bu sabah yine alarmın sesiyle uyandım. Tuvalete gidip halletmem gereken işleri hallettim ve üzerimi giyindim.
Aşağıya indiğimde annem, babam ve kardeşlerim kahvaltı ediyorlardı. Ben de onlara katıldım.
En küçük kardeşim Burak okula gitmek için kalktı.
Kahvaltımı ettikten sonra kalktım.

Mert: Abi ben bu gün şirkete gitmesem.

Bora: Olmaz sıpa kalk bakalım daha çook işlerimiz var. Ayrıca biliyosun ki daha kaybolan kardeşimizi araştıracağız.

Doğru. Bi de bu mevzu vardı.
Burak'ın ikizi var. Ailemizdeki tek kız kardeşimiz. Seneler önce bizlere doğumda öldüğü söylendi. Ta ki iki sene öncesine kadar. İki sene önce bi mektup geldi. Mektupta kardeşimizin yaşadığı, düşmanlarımız tarafından kaçırılmış olduğu yazıyodu. Tabi annem o süreçte çok kötü oldu. Pisikolojik destek almak durumunda kaldı. İlaçlarla ayakta duruyordu. Şimdi ise onu bulmaya çalışıyoruz. Annem ile babam bu gün yurt dışına tatile çıkacaklar. Ben de onlara sürpriz olarak kardeşimi bulucam. Yani umarım bulurum. İçimden bi ses kardeşimizi bulmamıza çok az kaldığını söylüyor. Umarım öyle olur.

Kardeşlerim , annem ve babam da evden çıkınca ben de hastaneye gitmek için yola çıktım.

Arabamı otoparka park ettikten sonra girişte bi kız dikkatimi çekti yüzü gözü kan içinde zar zor yürüyordu. Hızlıca yanına gitmeye başladım ama kız yanına gitmeme saniyeler kâla yere yığıldı. Hemen onu kucağıma alıp bi sedyeye  yatırdım ve muayene ettim.
Bir  süre sonra kız kendine gelince iyi olup olmadığını sordum. Yorgun ve  halsiz olduğunu söyledi.
Tekrar muayne etmek için sırtını açmasını istedim.
Kız bana tedirgin gözlerle bakıyordu.
Kızın yanına gittim ve sırtını ben açtım.
Açmamla kısa bir şok geçirdim.
Sırtında darp izleri vardı. Hemen bacaklarına ve karnına baktım( no fesat) aynı izlerden oralarda da vardı.
İsminin Mavi olduğunu öğrendiğim kız birden ağlamaya başladı.

Mavi: Dokunma bana. Nolur bana dokunma baba!

Diye sayıklamaya başladı. Hiç beklemeden birden Mavi'ye sarıldım.

Kokusu o kadar güzel di ki çiçek bahçelerini aratmıyordu.
Bir  süre daha öyle kaldık.
Mavi'nin ağlaması dinmiş yerine iç çekişler kalmıştı.

Bu kız sanki yıllar önce kaybolan kız kardeşimmiş gibi hissettim. Ya da öyle hissetmek istedim. Bilmiyorum.

Sahi öyle bişey olabilir mi?

MERHABA ARKADAŞLAR. BU BENİM İLK KİTABIM. KUSURLARIM VAR İSE AFFOLA. DESTEK OLURSANIZ ÇOOK SEVİNİRİM.😊

FIRTINADAN SONRAKi GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin