BÖLÜM:16

15 2 0
                                    

05.04.2020 Cumartesi

                          Tehlikeli Anılar

Farkediyordum da hayatım günler geçtikçe büyüyordu. Küçücük bir çekirdekti oysa benim yaşamım. Büyüdükçe neler neler gelip geçiyordu içinden; bambaşka düşünceler, farklı duygular ve bir sürü insan. Bunlara alışmaya çalışırken de geçip gidiyordu işte yaşamım. Bazılarını kaybediyor bazılarını ise yaşamıma sokuyordum. Düşünüyordum da, yani küçüklüğümden bu yana birçok şey yaşamıştım. Küçükken küçük bir çevrem vardı, öyle hatırlıyordum. Annem, babam, ben ve Jimin. Bunlar benim ailemdi tabi ben o zamanlar öyle zannediyordum. Sonra ben büyüdüm, büyükçe yaşamım değişmişti; annem ile babamı yaşamımdan çıkarmıştım. Hatırlayamıyordum bile onları. Hem düşünmek dahi istemiyordum.  Anne deyince yüreğim sızlamaya başlıyordu benim, hele ki baba deyince.. ah başımdan aşağı kaynar sular dökülüyordu da tüm vücudum su topluyordu sanki. Yetmiyordu da, top top olmuş su derilerini illa patlatacaklardı. Öyle bir histi yani.

Jimin ile odamdaki balkonda oturuyorduk. Hatta ilk başta balkonda oturacak hiçbir şey bulamamıştık ve Jimin bir sinirle evden çıkıp gitmişti. Geri döndüğünde ise iki tane puf almıştı. Ah ne güzel kardeşti.

Şimdi ise o, elindeki şarabı yudumlarken ben fincanımdaki çayın sıcaklığı ile ellerimi ısıtmaya çalışıyordum.

Jimin'in yüzünü incelerken birden onun aslında bu eve ait olduğunu düşündüm. Sonrasında ise aklıma ailem ile ilgili düşünceler geldi ve onları hatırlamak istemedim. Onları düşündükçe başım çok ağrıyordu.

"Şu karanlıkta bile kaşlarını çattığını görebiliyorum."

Elindeki kadehi mermere bırakıp oturduğu pufta yanına dönerek bana bakmaya başladı.

"Balkonun ışığını yakayım mı?"

"Yok, Ay'ın ışığı yeter."

"Jimin-ah?"

"Efendim Taehyung?" Dedi yorgunca.

"Neler oluyor?"

"Kime?"

"Bana.. sana.." kaşlarımın yukarı doğru burkulmasına engel olamadım. Yutkunurken boğazım acıyordu, içim de acıyordu benim. Düşüncelerim ve duygularım çoktan beni dinlemeyi bırakmışlardı.

"İyileşeceğiz.." diyebilmişti. İyileşmek mi? Taehyung sen hasta değilsin ki. Düşünsene Jimin'e benden bahsettiğini, ne kadar da gülerdi bu hâline!

"Ben hasta değilim ki.." demiştim sessizce.

"Biz.. hasta değiliz ki. Hem.. sadece has-hasta olanlar mı iyileşir Taehyung?"

"Bilmiyorum.."

"Ruhumuza aldığımız darbeler bizi güçsüz düşürdü sadece kardeşim. Biz, her şeyin üstesinden birlikte geleceğiz.. Bana inanıyor musun Taehyung?"

"E-evet.."

Ruhum.. darbe mi almıştın sen? Söyle bana, kim nasıl darbe vurmuştu sana? Düşüncelerim, onlar mı işkence ediyordu sana yoksa? Ben.. ben ruhumu kapatmıştım. Benim ruhum taptaze duruyordu kapattığım yerde. Orayı dahi hatırlamak istemiyordum. Eğer hatırlarsam bunları kaldıramazdım, ruhum benimle barışmazdı hem. Ruhumu kapatmakla iyi etmiştim. Benim ruhum sadece küçükken Jimin ile birlikte olduğum vakitlerde güzeldi, toydu. Ben şimdi onu kapattığım yerden çıkarırsam, o zamana geri dönersem yaşadıklarım, düşündüklerim birer birer aklıma dolmaya başlayacaktı ve ben onların altında ezilecektim.

I'm A Mess |Taekook| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin