13.04.2020 Pazar
Boşluğa Düşmek
Geçmişi hatırlamak bana neler kazandırmıştı? Tüm gece boyunca yaptığım şeyleri düşünüp kahrımdan ağlayıp durmuştum ve hiç iyi değildim. Ben geçmişe bağlı olduğum sürece asla geçmişten kurtulma gibi bir beklenti içinde olamazdım. Bu ancak her şeye bir son verdiğimde bitebilirdi ama ben bunu nasıl yapacağımı dahi bilmiyordum. Büyün gece uyumamıştım ve yanıma bizimkilerden kimse gelmemişti. Bu duruma üzülmüştüm açıkçası fakat fazla düşünüp kendimi harap etmeyecektim. Düşünmem gereken çok daha önemli konular vardı.
Annemin yüzü gözlerim önüne gelmişti dün akşam ve ben bütün gece annemi nasıl mahvettiğimi düşünüp durmuştum. Hayatımın her anını düşünmeye, hatırlamaya çalışmıştım ve hatırladıkça karşılaştığım durumlar beni paramparça etmişti. Ama bunları hatırlamak bana neler kazandırmıştı ki? Düzeltebileceğim hiçbir durum yoktu, annemi geri getiremezdim. Onu öldürmemezlik edemezdim, ben bunu yapmıştım bir kere. Pişman mıydım daha onu bile bilmiyordum. İçimdeki sesler, düşünceler, kişiler küçüklüğümden beri varlardı ve beni belli dönemlerde bırakmak zorunda kalmışlardı. Sonrasında ise yeniden varlıklarını belli ederek beni yıkıma sürüklemeye başlamışlardı. Annemin kadersiz bebeğiydim ben. Sonumun tıpkı onun sonu gibi olmasını istemiyordum.
Şimdi kalkıp girebilecek miydim annemin odasına? İçindeki eşyalarına, eşyalarıma bakıp kokularını içime çekebilecek miydim? Annemin yatağına sarılıp yatabilecek miydim orada? Tekerlekli sandalyesine oturabilecek miydim? Odanın kapısını açmayı çok istiyordum. Neler neler düşünmüştüm tüm gece boyunca, beynim kazan gibi olmuştu. Gölgeler yeniden gelmişlerdi yanıma fakat hiçbir şekilde hareket etmemişlerdi. Sanki beni izliyormuş gibi bir hâlleri vardı bütün gece, bir ara güldüğümü hatırlıyordum onlara doğru. Onları normalleştirmiş miydim artık? Onlardan kurtulamayacak mıydım?
Taehyung, ben ve diğerleri.. hepimiz senin yanında olduk. Neler saçmalıyorsun? Saçmalık olan tek şey senin kafanın içi! Anlayamıyorsun hiçbir şeyi. Küçükken seni yönetmek çok daha kolaydı. Nesin sen söyle bana? Ben bambaşka biriyim Taehyung. Senin bedenine sıkışmış bambaşka biriyim. Senin kaderini senin ile birlikte yaşamak zorunda olan biriydim ta ki benim için anneni öldürdükten sonra. Ondan sonra seninle tekrardan birlikte olabilmek için can attım resmen. Sen, gerçek değilsin. Bana inanıp inanamaman umrumda değil doğrusu. Ben sadece bana sana bildirmem için verilen talimatı vereceğim. Talimat mı? Ah ben iyice delirdim. Kendine deli muamelesi yapmayı kes. Sen.. çok güçlüsün Taehyung, sen bir tanrısın!
"Siktir git oradan!" Diye bağırıp yataktan kalktığım sırada kapı bir anda açılmıştı ve Jungkook ile Jimin yanıma gelmişti hemen.
"Günaydın." Diyerek yatağıma oturan Jimin'e bakıp: "Günaydın." Diyebildim. Jungkook ise Jimin'i kolundan çekip geriye doğru itmişti ve kendisini yatağıma fırlatmıştı resmen. Yastıklarımdan birini alıp kucakladığı sırada: "O kadar güzel kokuyor ki, hayatımı burada geçirebilirim." Diyerek yanağıma bir öpücük bırakmıştı.
Az önce yaşadıklarımdan dolayı şu anda gerçekleşen olayları kavrayamıyordum ve bir tepki de veremediğimden şuan ikisinin de tuhaf bakışları altına alınmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm A Mess |Taekook|
Fiksi Penggemar/2018-2020/ "...Benimle o kadar güzel oynuyorsunuz ki. Seslerinizi duymaktan bitkin düşmüş durumdayım lakin sizler bu durumuma kulak asmıyorsunuz bile. Sadece yapmam, hissetmem ve söylemem için daha birçok nice şey istiyorsunuz o kadar..."