10. OPIA

496 66 24
                                    

Redd- Beni Sevdi Benden Çok

Opia: Bir insanla bakışmanın verdiği yoğun his.

Bir köşeye geçmiş,sessizce duran küçük kız çocuğunun saçları küttü. Kumral saçlarının bazı yerlerine sarılar katılmış olsa da bu doğuştan gelen bir sarılıktı. El değmemiş ve tertemizdi. Onun için oluşturulmuş kirli bir pencereden olup bitenleri izlerken gözlerinde sükunetin getirmiş olduğu bir ağırlık hakimdi.

Geçmişin zihnime düşürdüğü o görüntü sanki odanın köşesine geçmiş bizi izliyor gibiydi. Küçük kızın donuk bakışlarını yatağın üstünde hissedebiliyordum. İlerideki hayatını korku dolu gözlerle izlerken kendisini böyle görmek kalbini kırmış olmalıydı. Yanımda mışıl mışıl uyuyan adama bakarken kalbindeki ritim bozukluğunu, sol tarafımda atmaya devam eden kalbim tamamlıyordu.

Elimin altında belli bir ritime ayak uydurmuş kalbinin atışını hissediyordum. Sanki elimi biraz daha bastırsam kalbini avuçlarıma alacak ve onu hayatım boyunca en ücra köşelerde gizleyecektim. Onun kalbi, her acıda bir ilmek daha atmış ve kendi kendini yaratmıştı. Şimdi her bir ilmeği açmak demek onun derinine ulaşmak demekti fakat onun derini sonsuzluktan ibaretti.

Büyük bir yorgunlukla kapattığım gözlerimi dinç bir şekilde açarken uykunun dilime getirdiği cümleleri hatırladıkça kulaklarımın ısındığını hissedebiliyordum. Ona düşüncelerimi söylemek zihnimin kapılarını ardına kadar açmak demekti ve ben onun karşında saydam bir şekilde durmaktan ölesiye korkuyordum. Elim, hâlâ kalbinin üstünde durmaya devam ederken hafifçe baskı uyguladım.

Onun kalbini hissettim.

Atışının avucuma bıraktığı o dalgalı hissiyat sanki kalbimin içine katılmıştı da bir yaprak gibi titreyişimin sebebi olmuştu.

"Kalp cerrahı mı olacaksın?" diye uyku dolu bir mırıltı durunca gözlerimi hızla sesin geldiği yere, sağ tarafımda boylu boyunca yatan Vuslat'a çevirdim. Gözleri kapalı olsa da sıfır mimikle kurduğu bu cümle içine daldığım dünyadan çıkmamı sağlamıştı. "Yoksa öldüğümü zannedip kalbimi yoklayan bir paranoyak mısın?"

"Birazdan kalbini durduracak olan bir psikopatım," diye mırıldandım ben de. Sesim her ne kadar çatallı çıksa da ima dolu kurduğum bu cümle onun burnundan sert bir nefes verir gibi gülmesine sebep olmuştu. "Çok mu komik?"

"Kalbimi durdurmadığını nereden biliyorsun?" Kurduğu cümleyle birlikte elimi hızlıca göğsünden çektim. O ise cümlenin devamını getirdiğinde beynimden vurulmuşa dönerken bir yandan da ne hissedeceğimi ayırt edemeyecek kadar afallamıştım. "Çenenle."

Bir süre cevap veremesem de, "Ben çok mu konuşuyorum?" diye tekrardan lafa girdim.

"Konuşmuyor musun?" diyerek soruma soruyla karşılık verdi. Bu süreçte gözleri hâlâ kapalıydı ve açmayı düşündüğünü sanmıyordum. "Daha gözünü açalı beş dakika bile olmadan mızmızlanmaya başladın."

"Uyanıksan neden kalkmıyorsun yanımdan?" Bunu dememle birlikte bir gözünü aralayıp bana baktı. "Atmışsın beş kilo kolunu karnıma nefes alamadım."

"Bütün gece beni tekmelediğin için uyuyamamış olabilir miyim, ileri zekalı? Tam dalacağım bu sefer de çenen susmadı."

Ters ters yüzüne baksam da çoktan gözlerini kapattığı için benim ona olan bakışımı görmemişti. Görseydi beni yataktan atacağına emindim. Derin bir nefes alarak olduğu yere daha da yayıldı. Ben ise onun kolunun arasında sıkışmış bir vaziyette durmaya devam ettim.

MAHİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin