Gece karanlık, Gece tehlikeli!

10 1 0
                                    

"Güneş her zaman birgün kavuşacaklarına inanır. Çünkü yıldızlar geceye aittir ve güneşte bir yıldız değilmidir?"

Ağladığı için kalbimi yakan sızı notumu bulmuş olmasına duyduğum sevinci bastırıp tüm gece uyumama engel olmuştu. Tüm gece sadece Gece'yi düşündüm. Özledim demişti. Tamamen gitmemişti. Bunlar benim için dünyanın en kıymetli şeyleriydi.

Sabah şiş gözlerle uyandığımda aklımda okula gitmemek vardı. Oysa buna rağmen o mektubu Koray'a vermeyi dün geceden sonra daha çok istiyordum. Çünkü Koray o mektubu Gece'ye ulaştıracaktı ve Gece hem beni özlediği hem de yazdıklarıma üzüleceği için geri dönecekti. Evet, tam olarak planım buydu. Bu yüzden bir an önce hazırlanıp okula gittim.

Can yine yoktu. Çağla ise yüzüme bile bakmıyordu. İkisi de çok haklıydı. Ama yinede Çağla'nın boş hayaller demesine rağmen ben Koray ve Gece'nin bir bağlantısı olduğuna nerdeyse emindim ve bu yüzden gidip Koray'ın yanına oturdum. Koray hemen bana doğru dönüp gülümsedi.

"Günaydın"

Ondan çok farklı, çok soğuk bir ses tonuyla "Günaydın" dedim bende. Can'ın gelmediği Çağla ile konuşmadığımız ve Koray'ın hiçbir anlattığını dinlemediğim derslerin ardından nihayet son der, yani edebiyat dersi, gelip çatmıştı. Buğra hoca herzamanki neşesiyle içeriye girdi ve heyecanla konuşmaya başladı:

"Evet çocuklar, bende en az sizin kadar heyecanlıyım. O zaman hemen başlayalım" deyip sırayla ikili grupları tahtaya kaldırmaya başladı. Sıra Can ve Filiz'e geldiğinde Filiz:

"Hocam Can gelmedi" diye durumu belirtti. Can gelmediği için otomatikmen ikiside diskalifiye olmuştu.

Sıra bize geldiğinde Koray'la ikimiz tahtaya çıkmıştık ve aynı zamanda Çağla'nın öldürücü bakışlarıyla karşılaşmıştım. Sahiden bana çok kızmış olmalıydı! İlk Koray elimden alıp beni mektubumu okudu. Üzerinde biraz göz gezdirdilten sonra hafifçe gülümsediğini farkettim. Sonra yavaşça okumaya başladı.

"Güneş kendi kendine hergün yeryüzünü ve gökyüzünü aydınlatırken biri çıkıp geliverir hayatına. Gece'dir onun ismi. Bir anda karartıverir tüm dünyasını. Oysa Güneş Gece'ye o kadar aşık olmuşturki vazgeçer tüm ışıklardan. Sonra Gece asla kavuşamayacaklarını söyleyip gider. Güneş'i bırakıp gider. Oysa Güneş hep birgün kavuşacaklarına inanır. Çünkü yıldızlar geceye aittir. Güneş'de bir yıldız değilmidir?"

Koray okumayı bitirdiğinde tüm sınıfın alkış seslerine değil tamamen Koray'ın gözündeki bir damla yaşa odaklanmıştım. Hemen gözlerimi kaçırıp önüme döndüm. Artık kimsenin ağlamasına tammülüm yoktu! Ardından bende Koray'ın mektubunu alıp okumaya başladım.

"Gece ikiye ayrılır. Biri karanlık diğeri aydınlık yüzüdür. Karanlık yüzünün hayatı da karanlıktır. Tehlikelidir. Oysa aydınlık yüzü hep parlak hep masumdur. Eğer güneş ışığını ay ile paylaşmaz ise gece kendi karanlığında boğulur, kaybolur. Sen ayı sev güneş. Çünkü gece tehlikeli, ürkütücü. Oysa ay masum, temiz. Sen ayı sevki hem sen mutluluğa, huzura, ışığa kavuş hem gece karanlığında boğulup gitmesin ki hep seninle olsun."

Yazdıkları gerçekten çok etkileyiciydi. Tüm sınıftan kopan bir alkış dalgası daha yaşadığımızda Çağla'nın da bana gözleri dolu dolu gülümseyerek baktığını gördüm. Sanırım sonunda Gece'yi ne kadar sevdiğimi anlamıştı.

Güneş'li Bir Gece'deHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin