iMMoRTaL WaMPiRe'S || BP & BTS

23. Bölüm: "Namesis" [1k özl]

[Medya: BTS J-hope, Rm, Suga - 'UGH!' lyrcis]
Ve sonunda 1k olduuuuk! Çok teşekkür ederim! Oylar az olsada en azından okunma fazla! bu bölüm çok aksiyonlu olacak. Merak ettiğiniz bazı şeyler açığa çıkacak. Bol yorum bekliyorum. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar...

👻👻👻👻👻👻

Jennie'den

"Yah! Versene şunu gerizekalı!"

Oturma odasının ortasında mal gibi Jimini kovalyordum. Ben, ne kadar ondan uzaklaşmaya çalışsamda bir şekilde beni kendine çekiyordu.
"Benim değil mi? Vermeyeceğim!"

Koşarken alayla söylendiğinde durup elime geçen ilk şeyi yüzüne fırlattım. Lanet olsun! Bu yastıktı!

Attığım yastık nedeniyle saçları dağılmıştı. Bu haliyle gözüme garip bir şekilde çekici geliyordu. Ben ona bakarken, oda durmuştu. Başımı iki yana salladım ve "Hani giyebilirdim? Benim olmuştu hani? Seni yalancı sincap!"

Bu sefer diğer yastığı yüzüne fırlatmıştım. Pes eder gibi ellerini kaldırdı. "Tamam, tamam veriyorum. Çok sevdin herhalde canım sweatimi!" yine alayla söylediğinde koşarak yanına uçtum. Hızla kaslı koluna sert bir yumruk geçirdim.

Acırmış gibi yüzünü buluşturdu. O sırada kapı zili büyük bir gürültü ile çalmaya başladı. İkimizde gözlerimizi birbirinden ayırıp kapıya yöneldik. Jimin kapıyı açmadan önce "Sen saklan. Belki polisler olabilir." dedi.

Bende başımı sallayıp kapının arkasına geçtim. Jimin kapının kulpunu aşağı doğru çekip kapıyı açtı.
Kapıyı açar açmaz yüzünde değişik ve şaşkın bir ifade oluştu. Dili tutulmuş gibiydi. Hala kulpun üzerinde ve gözükmeyen elini dürtükledim. Jimşn bana baktı ve geri önüne döndü.
"N-na Hee?" ağzından çıkan tek şey bu olmuştu.

Duyduğum kız ismi üzerine elimi Jiminin kulpu tutan elinin üzerine koyup hızla kapıyı ardına dek açtım.
Karşımda, saçları gri renk ile boyanmış, oldukça zayıf ve soğuk bakışlarla Jimini süzen genç bir kız vardı. Tüm bunlara rağmen fazlasıyla güzeldi.

"Merhaba, Park Jimin." güzel ve iğneleyici sesi ile konuşmuştu. Jimin halen kıza şok olmuş gibi bakıyordu. Bakışlarım tekrar kıza döndüğünde beni yine soğuk bakışları ile süzdü.

"Bu ölümlüde kim? Yeni sevgilin mi?"
Alaylıca sırıtıp gözlerini tekrar Jimin ile bulışturdu. "N-na Hee, s-sen? Y-yaşıyorsun?"

Ben hala sevgili kelimesinde kalmış iken Jiminin dediği şey ile duraksadım. Bu kız ölmüşmüydü ki? Ne alakası var Jiminle? Kardeşi felan mı?

"İyi bildin. Yaşıyorum." yine alaycı ses tonu ile konuşmuştu. Başımı Jimine çevirdiğimde ise o halen şoktaydı. "Jimin? Bu kız kim?" dedim gözlerimle Na Hee isimli kızı işaret ederek. Kız ise güldü. "Ben, Jiminin eski sevgilisiyim. Memnun oldum, ölümlü."

Bir yaşıma daha girdim, eski sevgilisi mi? Jiminin eski sevgilisi mi varmış? Hemde ölmüş? Yani yaşıyormuş? Ahh kafam allak bullak oldu!

"Hey? Kim gelmiş? Ne diye dikiliyorsunuz kapıda?" arkadan Jungkookun sesi gelmesi ile o tarafa döndüm. Buraya doğru geliyordu. "Bende bir anlayabilsem." dedim iç çekerek.