iMMoRTaL WaMPiRe'S || BP & BTS

24. Bölüm "İnanmak?"

[Medya: TXT - 'Crown' official MV]

Hiçbir bölümü oy vermeden geçmeyenler, bölümlere mutlaka en az bir yorum yapanlar, beni takip edip kitaplarımı beğenenler; sizlere çok teşekkür ediyorum. Bir el parmağının sayısını geçmeseniz bile... Çok iyisiniz. İyiki varsınız...

İyi okumalar canım okuyucularım...

👻👻👻👻👻👻
Jennie'den

Hala duyduklarımın etkisinde iken hiç kimse konuşmuyordu. Herkeste göz gezdirdiğimde kızlar şaşkın, Jungkook ve Hoseok sakin, Yoongi sinirli ve yumruğunu sıkıyor, Jimin ve Taehyung.... Anlatmama gerek yok değil mi?

Jimin sessizce göz yaşlarının akmasına izin veriyor, Taehyung ise saçlarını sinirle çekiştiriyordu. Ağzımı aralayacakken "Cidden bu sürtüğe inanmıyorsunuz değil mi?" sinirli ses tonunu alçaltmaya çalışarak lafımı bölen Yoongiye baktım.

İnanıyor muydum? Tabikide hayır. Yeni yeni olsa bile Taenin iyi birisi olduğunu az çok biliyorum. O varken bu kicibeye inanacak değilimya? Sonuçta... O artık kankam sayılır.

"Hey! Size diyorum! Lütfen inanmıyorum diyin!" İlk defa Yoongiyle aynı fikirdeyim. Belki ruh ikizi felanız, heh?

"Hiç değişmemişsin, Min Yoongi. Hala aynısın. İnsanları bilmeden yargılar, hep yanlış yolu seçersin. O sabah, bizi basan kişiler arasında sende vardın, değilmi? Kendi gözlerinle gördün."

Bu kızı, öldü bilin.

"Sen ne dediğini sanıyorsun kicibe karı!" şaşkınlığımı üzerimden atarak hızla kızın üstüne atladım. Bir yandan saçını çekiyor, bir yandan yüzünü tokatlıyordum. Karşımdaki ise kendini kurtaramıyor, sadece çığlıklar atıyordu.

Diğerleri beni durdurmaya çalışırken gözüm tek bir kişi üzerinde takılı kaldı. Jimin.

İnanıyor olamazdı değil mi? Bunu yapamazdı? Bu kicibeyi en yakın arkadaşına tercih edemezdi?

Kızın yakalarındaki elimi gevşetip geri çekildim. Sadece Jimine bakıyordum. Kız kalkıp üzerini düzeltti ve "Ne yaptığını sa-..." elimi arka tarafa doğru tutup sus işareti yaptım. Gözlerim hala Jimindeydi. Diğerleri ise susmuş, beni izliyordu.

"J-jimin? Sen, bu kıza inanmıyorsun, d-değil mi?" titrek sesim ile bakışlar Jimine döndü. Sadece göz yaşlarını akıtıyor ve parmak uçlarına bakıyordu.

"L-lütfen, lütfen inanmadığını s-söyle."

Jiminden ses çıkmadı. Yüzüme bile bakmadı. Bu, inanıyorum mu demek oluyor? "İnanmak zorunda."

İğrenç çıkan o iğneleyici kadın sesi ile arkamı döndüm. Bu kız hiç mi dövülmemiş?

"En yakın arkadaşını benimle yatakta çıpla-..." Çirkef laflarını bölen Yoonginin kral sesi oldu. "Kes artık Na Hee!" Bu adam cidden kral yaa. Yerim seni tontiş! Öhöm öhöm. Cidden şu durumda düşündüğüm şeye.

Tekrar Jimine döndüğümde koltuğun en ücra köşesine oturmuş olan Taehyung'un hızla yerinden kalkıp odamıza girdiğini gördüm. Tam o sırada, gözümden sıcak bir sıvı düştü. Uzun zamandır ilk defa ağlıyordum. Tabi ormandakini saymazsak burada resmen 1-2 ay geçirmiştik.