16.BÖLÜM: Duyguların İzi.

983 103 7
                                    

1.Kısım -} 16.Bölüm

Huzursuzluğun olduğu yerde duygularım bir ipin ucunda son umutlarını da tüketerek üstüne çıktığı sandalyeyi tekmeledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...Huzursuzluğun olduğu yerde duygularım bir ipin ucunda son umutlarını da tüketerek üstüne çıktığı sandalyeyi tekmeledi.  Ölü bir bedenin size bırakacağı tek şey duyguları içine saklamış anılar olurdu...

Agnes Obel - The Curse
Adamlar - Sarılırım Birine

***

İzem'in geçmişinden gelen bir anı;

Sevgili tanrıçam, ben hiç ölümü düşünmedim. Ölüm umutların sonuydu. Benim umutlarım hiç bitmedi.
Kalbimin içinden geçen kılıçları görüyor musun? Bana yaşamak için bir sebep bırakmadan, bana hiç acımadan beni delik deşik edişlerini görüyor musun?'
Bunlar bir ızdıraptır ve umut kalbimde hep seni arar.
Lütfen acımın sesini duy.
Lütfen kalbimin nasıl sızladığını bil.
Lütfen ruhumdan akan kanları gör.

Genç kız, uzun siyah bir örtünün örttüğü masanın önünde dizlerinin önüne çökmüş, eline lal taşlarından boncuklar sıra sıra dizilmiş*, ucunda da Hekate çarkı sembolü olan uzun bir kolye vardı.

Kolyeyi ellerinin arasında sıkıca tutmuş, sembolü baş parmağıyla okşuyor, bir yandaşa üç yüzlü tanrıçadan yardım dileniyordu. Kız onun yanında olduğunu biliyordu. Tanrıçayı göremiyor olsa bile onun varlığını tüm kalbiyle hissediyordu.

Bir süredir onunla iletişim kurabilmek için her yolu denemiş, ona mumlar yakmış, ritüeller yapmıştı. Ama bir türlü ona cevap vermiyordu. Sadece varlığını genç kızın yanında hissettiriyordu.

Kız onun varlığının verdiği huzuru o kadar severdi ki, saatlerce sessizce oturur, zihnini dinler, tarot kartlarına onunla iletişim kurabilmek için sorular sorardı.

Artık istiyordu, ona kendisini tam anlamıyla adamak, onun hizmetinde olmak istiyordu.

Dizlerinin üzerinde çöktüğü sunağının hemen önümde bir cam vardı. Esen rüzgar oradan gelip yavaşça yüzüne geliyordu. Sonra bir şey oldu. Sessizliğin içinden, bir kadının sesi duyuldu.

"Uyu çocuğum..." Öyle bir sesti ki sanki bir annenin sıcaklığını, şefkatini taşıyordu. "Uyu ki, rüyalarda beraber olalım."

Onun sesinin büyüsü içine sızdı, ve gözleri yavaşça kapandı.

***
Gölge'nin Anlatımı;

GÖLGE (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin