Gölge Demirkan, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Yaşadığı yerden ve annesinin yanından ayrıldıktan sonra geçmişinde olduğu kişiyi bir kenara bırakıp yepyeni bir ben yaratmak istesede bu sefer hayallerin içinde yaşadığı yaşamı, hayallerinden daha il...
Selam herkese, kitabı 3 kısıma ayırdığını söylemiştim ilk bölümde. Bu birinci kısmın final bölümü. Devam kitaplarımız da buradan yayınlanmaya devam edecek.
Eğer eski versiyonu okuyup bitirdiyseniz çoğu şeyin aynı olduğunu sadece yeni karakterlerin ve sahnelerin eklendiğini fark etmişsinizdir. İkinci kısımı da tekrardan düzenlemem ve konu akışının bozulmaması için yeni karakterlerinde bulunduğu sahneler eklemem lazım. Ne kadar sürecek düzenleme bilmiyorum ama elimden geldiğince hızlı olmaya çalışacağım.
Yorumlarınızı ve beğenilerini heyecanla bekliyorum. Yorumlardan yada özelden sormak istediğiniz bir şey olurda çekinmeden yazabilirsiniz, seviliyorsunuz 💓💋🫀
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Müzik: Adele - Chasing Pavements
***
Aşkın'ın Anlatımı;
Hızla yağan yağmur arabanın tavanına çarpıyor ve bu ses içeride çalan radyodan gelen müziğin sesinin arasına karışıyordu. Parmaklarını direksiyona vurarak müziğe eşlik etti Aşkın. Caz ve klasik pop müziğe olan hayranlığı çocukluğuna dayanıyordu, annesi bu tarz müziklere bayılırdı. Eski bir müzik kutusu vardı. Ve bazı günler sabahtan akşama kadar oradan müzik dinlerdi.
Küçük bir aileye sahipti Aşkın ve bir kaç akrabaya... Ama akrabaların canı cehenneme, onlar aptalın tekiydi. Büyük bir şehirde yaşarken bir anda babasının işlerinin batması ve küçük bir sahil kasabasına taşınmasıyla, ailenin o kısmından kopmuş ve temelli olarak orada yaşamaya başlamıştı.
Aşkın, Annesi ve babasını severdi, iyilerdi ama onun için yeterli imkanı sağlayabilecek kadar değillerdi. Lise hayatı babasının küçük bijüteri dükkanında çalışarak geçirmiş ve bu tarz şeyler konusunda kendisini geliştirmişti. Ticaret yapmayı, alıp satmayı, yönetmeyi... Genç yaşına rağmen kendine bir tecrübe yaratmıştı ve artık kendi mekanının sahibiydi.
Elini uzatıp müziğin sesini daha çok açtı. Başını keyifle bir sağa bir sola sallarken kendince eğleniyordu. Hayat, sahip olmak ve kaybetmek arasında oynanan bir oyundu ve O, kendisini kazanmaya ayarlamıştı. Hayatındaki bazı insanların bu düşünceyi duymasıyle söylediği ilk şey şu oluyordu 'Aşkın sen bir işkoliksin ve acımazsız herifin tekisisin!'
Bu lafı fazla duyduğu için pek tepki vermiyordu ama bunu söyleyen insamların çoğu en fazla beş dakika sonra ondan işleri hakkında fikir vermesini ve akıl danışmak istiyor hala geliyordu. Aptallardı. Hepsi. Kazanmak ve kaybetmek. Olay sadece bundan ibertti ve herkes zavallı hayatı hakkında hiçbir şey yapmadan, çaba göstermeden sızlanır dururdu.
