Boranın evine varana kadar tek kelime konuşmamıştık. Bu yüzden her geçen saniye beni geriyordu. Az önce büyük bir hatanın pençesinden dönmüştük. Benim yüzümden yapılacak olan hatanın...
Eve girer girmez arkamızdan kapıyı kilitleyen Boraya döndüm usulca. Eğer bana kızacaksa, haklıydı. Haklı olsa bile onun da bana anlatmadığı şeyler vardı sonuçta. Demiri nereden tanıyordu? Cidden bunca zamandır bu kadar güçlü müydü? Belki bana karşı açık olsaydı işler buraya varmazdı.
"Arın anlat bakalım. Demiri nereden buldun? Neden bunları yapmasına izin verdin?"
Usulca söylemişti bunları. Kızgınlık, kırgınlık, hiçbir duygu kırıntısı yoktu sesinde. Nasıl hissettiğini anlayamıyordum bu yüzden. Eh, bu da beni daha çok geriyordu.
Gergince yanına oturup gözlerimi gözlerine çevirdim. Her şeyi tekte söylersem anlatabilirdim bence.
"Demirle yine burada tanıştım. O gün sen bana öyle kı-kızınca biraz kötü hissetmiştim. Şirin davranınca iyi birisi olduğunu düşündüm. Yardıma ihtiyacım olursa arayayım diye numarasını verdi."
"Amına koduğumun fırsatçı piçi." diye soludu. "Ruh eşlerini ayırdıktan sonra safkan olan tarafın güçlerinin dengenin bozulmaması için doğaya bırakılması gerekir. O gereksiz, güçleri üzerine almak istiyordu. Bir şekilde ruh eşinden ayrılmak isteyen biri olduğunu duyup buraya gelmiş. Ben amacını anlayıp ona vazgeçtiğimi söyleyince de saçma sapan bir ton laf etti. Biz de gönderdik."
"Hatırlıyorsundur, sen o ara bana karşı fazla katıydın." Gözlerimi kapattım. "Ben de akrabalarımdan kimin Akar olduğunu merak ediyordum. Deden şey demişti bana 'kanını taşıdığın kişi güçlü bir Akar olmalı.' Bu merakımı iyice körükleyince ondan yardım aldım. Çünkü sana sorsam bile benim için kılını kıpırdatacağını düşünmedim. Bir de o kırdığın kolye var tabii. Annem biyolojik annemden kalan eşyalardan olduğunu söyleyip bana verdi. Demirde de benzeri olduğu için onu da göstermek istedim. Melez olabileceğimi falan düşündüm işte."
"Kolye büyülüydü. Bana nereden geldiğini anlatmanı, bir şeyler söylemeni beklettim o süre boyunca ama sen hiçbir şey demedin. Hem ona olan sinirimle hem de üzerindeki kötücül büyüyü hissettiğim için kırdım onu. Davranışlarını etkiliyordu ve ben bunu görebiliyordum."
"Ama..." diyerek itiraz ettim. "Demir o kolyenin koruma tılsımı olduğunu söylemişti. Hatta bunu yapabilmek için bir tane Maverin büyük bir fedakarlıkta bulunması gerektiğini."
"Hiç eline aldı mı peki kolyeyi?"
Durgunlaştım. Evet, almıştı... Yani işlevi oysa bile değiştirmiş olabilirdi. Ah, resmen gerizekalının önde gideniydim. "Ben cidden.. Salağım."
Beni kendine doğru çekti. " Sana karşı göt gibi davrandığım için bu olanlar yüzünden suçladığım tek kişi kendim. O yüzden kendine yüklenme."
İç çektim."O bulamadı kim olduğunu. Göremediğini söyledi ama sen sadece sana söylemiş olduğum tek kelimeyle kim olduğunu anlamamı sağladın. Annemi kaybettiğimde on yedi yaşındaydım. Dediğim gibi babam beni istemedi, reşit olmama da bir sene olduğu için şimdi anne dediğim kadınla kaldım. Koruyucu aile gibi düşün işte. Bana karşı çok iyilerdi. " Burukça güldüm. "Dedemi çocukluğumdan hatırlıyorum. Çoğu anı kesik kesik çünkü on yaşımdan beri ona rastlamadım. Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum."
Parmaklarını saçlarımın arasında gezdirirken ufak bir mırıltıyla onayladı beni. "Hala istiyorsan bulabiliriz. Dedem cidden güçlü büyüleri yapabiliyor."
"Gerçekten mi!" Sesimin hevesli çıkmasını engelleyememiştim. "Yapar mıyız?"
"Yaparız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vanilya~Bxb
Romantizm*soulmate au* Aşk tuhaf bir şeydi. Onu nerede, nasıl ve ne zaman bulacağınız belli olmuyordu. Ha, bir de onun sizi bulduğu durumlar vardı... 03.02.20 #soulmate 3.sü