Omuzlarımda hissettiğim parmakların verdiği rahatlatıcı his, hafifçe kıpırdanarak pozisyonumu rahatlaştırmak istememe neden olmuştu. Ama bu sadece benim uyanmama neden olmuştu. Başımın altındaki yastık olmadığına emin olduğum şey, muhtemelen Taehyungun göğsüydü ve o an fark etmiştim ki yatağımdaydık. En son koltukta onun kucağında uyuyakalmıştım fakat şimdi yatağımdaydık. Üstelik Taehyung üzerini değiştirmişti. Üzerinde yattığım göğsünü saran tişörtten buram buram bizim yumuşatıcımızın kokusunu alabiliyordum.
"Günaydın" demiştim boğuk çıkan sesimi umursamayarak. Zaten daha uyku sersemiydim ve ne doğru düzgün hissedebiliyor ne de duyabiliyordum. Taehyung sesimi duyduktan sonra parmaklarını saçlarıma çıkartarak saç diplerime masaj yapmaya başladığında memnun mırıltılar dökülmüştü dudaklarımdan.
"Günaydın"
"Keşke her gün böyle uyansam" demiştim iç geçirerek. Söylediği şeyi aslında gerçekten duyamamıştım ama muhtemelen günaydın demiştir sonuçta. "Keşke alarmım sen olsan"
"Alarmına sıçtırtma Jungkook. Kalk da kahvaltı yapalım artık. Karnım gurulduyor açlıktan"
O an gerçekten uyandığım an olmuştu. Saç diplerimdeki baskının aslında masaj değil de çekiştirme sonucu oluşan sızlama olduğunu, omuzlarımdaki masaj sandığım baskının da dürtmeden bir farkının olmadığını anlamıştım. Ayrıca bana günaydın değil, sonunda uyandın gibi bir şey söylemişti.
"Hayallerimi yıkıyorsun" Mızmızlanmıştım. "Romantik bir şekilde uyandırılıyorum sanmıştım"
"Hayal dünyandan çık. Orası iyi bir yere benzemiyor. Çık ve bana kahvaltı hazırla."
"Annemle yüz yüze gelmek istemiyorum. Hazırlayamam" diyerek ondan ayrılıp sırtımı döndüğümde sessiz kalmıştı bir süre. Sessiz kaldığı süreyi fazla uzatmadan kıpırdanarak bana yaklaşmış ve bir kolunu belime atarak beni kendisine çekmişti.
"Ağrın var mı?"
"Birazcık var" diye mırıldandığımda biraz daha yaklaşarak yanağını tam da kürek kemiklerimin ortasına yaslamıştı. O sırada aklıma gece cevap vermediğim mesaj gelmişti. İçeriğini okumasam da Jaehyunun attığını bildiğim ve muhtemelen bileğimle ilgili olduğunu tahmin edebildiğim mesajlara bakmak için uzanarak telefonumu almış ve kilidi açarak gelen mesaja bakmıştım.
Gelen: Jaehyun
Jungkook
İyi geceler
Aklım sende kaldı
Nasılsın?
Umarım çok fazla ağrın yoktur
Ve olanları geri alamam ama
tekrardan çok özür dilerim
Çocuk gibi koşuşturmamalıydımJaehyun iyi bir çocuktu. Samimiydi, sınıftaki çoğu kişi tarafından da sevilirdi. Ayrıca gerçekten yakışıklıydı. Kendisini kötü hissettiği konusunda ona güveniyordum, gözlerindeki endişeyi fark edebilmiştim çünkü. Bu yüzden samimi bir cevap yazmaktan çekinmemiştim.
Gönderilen: Jaehyun
Merahaba Jaehyun
Ve günaydın
Üzgünüm, mesajları şimdi gördüm
Ama iyiyim, endişelenmene gerek yok
Ayrıca çocuk gibi koşuşturmak da ne demek
Eğleniyordunuz, sadece bir kaza oldu
Endişelendiğin için teşekkür ederim
Özründe samimi olduğunu hissedebiliyorum
O yüzden sorun yok
Kendini kötü hissetmeni istemiyorum"Jungkook, bir sana aşığım demediğin kaldı. Bırak biraz endişelensin, onun suçu bu"
Sırtımdaki başını kaldırarak mesajlarımı okuduğunda verdiği tepki gülmeme neden olmuştu.
"Bilerek yapmadı. Onun yerinde ben de olabilirdim, ben de salak salak koşuyorum etrafta"
"Ama onun yerinde değilsin. O yüzden bu kadar da alttan alma. Biri aptalca bir kazayla benim bileğimi kıracak ve ben onun ağzına sıçmayacağım? Hah, anca gülerim"