-5-

76 2 0
                                    

Multimedia'da geçen bölümün şarkısı. 2.sini önceki bölüme ekledim bakabilirsiniz.

Galiba öleceğim

"İmdat! Kimse yok mu?!" havlama sesleri iyice yaklaştı. Bari beni canım yanmadan yeseydi. Hey! Ne diyorum ben?

Artık koşacak halim kalmadığında hem sırılsıklam olmustum hem üşüyordum ve nefes alamıyordum. Korkudan ağlamaya başlamıştım.

En sonunda ağaçlardan kurtlup düz bir ovaya gelmiştim. Ne kadardır koşuyorum ve şu it peşimde? Birkaç kulübe gördüğümde derin bir oh çekemedim çünkü nefes alamıyordum.

Alacaklı gibi kapıyı çalmaya başladım.

"Köpek peşimde lütfen yardım edin!" ses gelmiyordu. Bir an kulübede olmadıkları ihtimalini düşündüm. Ve öyleydi, ne içerden bir ses geliyordu ne bir hareket vardı.

Beni kovalayan iti gördüğümde korkum artmıştı. Bir tanede degildi namussuz.Sanırım beş taneyi geçiyordu. Kulübenin üstüne tırmanmaya çalıştım. Taşlardan biri bacağımı kesmişti ve kanıyordu. Hay ben böyle işi...!

İyice gece çökmüştü köpekler kulübenin kenarına gelmişlerdi. Ama beni yiyemeyeceklerini anladıkları zaman geri dönmüşlerdi. İyi hoşta ben nasıl geri döneceğim?

Yavaşça aşağı indim. İnerkende kolumu kanatmıştım. Aman ne harika.

Geldiğim yönün tersine yürümeye başladım. Nefesim yeni yerine geliyordu. Yaklaşık yarım saat yavaş ama tempolu bir şekilde yürüdükten sonra tekrar koşmaya başladım. Acaba kamptakiler beni aramaya çıkmışlarmıdır?

Bayağı bir koştuğumda ileride yanan bir ateş ve birkaç polis ışığı gördüm. Koşamadığım için bağırmaya çalıştım.

"Buradayım!!"

Tanıdık bir ses "orada. Sesini duydum" dedi ve yığıldığım yere koşarak geldi.

Bu koku. Poyraz?

"Poyraz?"

"Geçti" dedi ve bana sarıldı. Nefes alamadığımı anladı

"Nefes alamıyor! Su getirin! Çabuk!"

"Allah aşkına.." nefesimi toparlamaya çalıştım.

"Suyun ne yararı olacak?"

"Şu halinle bile laf yetiştiriyorsun oldukça tuhafsın yeni"

Göz devirmeye çalıştım ama fazla enerjim olmadığından yapamadım. Başka bir tanıdık ses duydum.

"Getirdim" Ardaydı.

"Bizi nasıl korkuttuğunu biliyor musun? Birşeyin var mı?"

Kanayan bacağım ve kolum o an acısını arttırdı.

Bacağımı gösterdim.

"Nasıl becerdin bunu"

"Köpeklerden.." derken ayağa kalktım.

"Köpeklerden kaçmak için kulübeye tırmanmıştım''

"Neler olduğunu kamp yerine gidince anlatacaksın"

Yürümeye çalıştım ama sendeleyerek yere düşecekken yerden havalandığımı hissettim.

Poyraz kucağına almıştı. Ve sonra çadıra götürdü.

"Sana söylemiştim Poyraz. Dışarıda yatacağım"

"Sus ve uyu" dedi ve kollarıyla beni sardı. Hayatımdaki en rahat uyuma şekliydi bu.

YA SONRA?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin