Şimdi ne yapacaktın Eylül hanım? İyi halt yedin Eylül hanım.
Poyraz'a saf saf bakmaya başladım, o ise dudağının kenarını kıvırdı. Pislik işte.
Sen buraya ne konuşmaya geldin Eylül ne yapıyorsun? Olacak iş değil.
Boğazımı temizleme ihtiyacı duydum.
"Ben lavaboya gidiyorum"
Harika bahane bravo. Kafasını kaldırmadı. Tamam acele ederim Poyraz.
Yüzüme su çarptım. İyi gelmişti,içimdeki yangından kurtarmıştı nasıl olsa.
Aynada kendimi kontrol edip yürürken kasanın yanından geçince aklıma bir fikir geldi. Eğlenme sırası bendeydi sanırım.
Hemen masaya koşum Poyraz'ın kolunu çekiştirmeye başladım.
"Haydi kalk! Hesabı ödemeden kaçacagız!"
"Eylül manyak mısın?"
"Ya kalk dedim sana,planı mahfedeceksin!"
Hızla olduğu yerden kalktı ve çıkışa doğru koşmaya başladık. Gülüyordu,onu mutlu etmiştim sanırım. Poyraz. Benim. Sayemde. Güldü!
En son kapıdan çıkıp yeterli mesafeye ulaşıncaya kadar koştuk. Kahkahamı bastıramıyordum.
"Delisin Eylül"
"Sana...söyleyeceğim.." nefesimi düzenlemeye çalıştım.
"...Hesabı ben ödedim" ve sonra bir kahkaha daha attım. Hem koşmaktan hem gülemekten karnım çatlamıştı.
"Hadi be! Bunun hesabını vereceksin" derdemez beni omzuna aldı. Rüya mıydı bu?
"Bırak beni deli misin?" hala gülüyordum.
"Deliyim" gülümsediğini hissettim.
"Bıraksana beni!"
"Söz ver şu kalabalık yerde ben Poyraz'ı baştan çıkaran gülüşün sahibiyim diyeceksin"
"İltifat mı ettin sen?"
"İltifat olarak mı anladın cidden?"
"Ya bırak tamam söyleyeceğim"
Yavaşca beni yere indirdi. Ortama baktım. Hava kararmıştı ve herkes evine gitmek için bu yolu kullanıyordu.
"Haydi"
Poyraz'a baktım. Vazgeçecek gibi değildi. En azından bu insanları birdaha karşılaşmayacaktım. Öyle değil mi?
Derin nefes aldım.
"Ben..Poyraz'ı baştan...baştan çıkaran gülüşün...sahibiyim"
"Olmadı bağırcaksın"
Allah'ım söyleyenini bulmuşta bağıranını istiyor.
"Ben! Poyraz'ı baştan çıkaran gülüşün sahibiyim!!"
Herkes bir dönüp bana baktı. Sonra güldü. Açında bi tarafınıza gülün yani komik olan ne?
Poyraz'a baktım. Memnun olmuş ifadesi vardı. Bugün Poyraz'ın günü olabilirdi ama yarın kesinlikle öyle olmayacaktı.
Sahile doğru yürümeye başladık. Deniz kokusu hmm.
Kimse konuşmadı çünkü...cümleye güzel başladım ama gerisi gelmedi ya.
Denize iyice yaklaştım. Poyraz belimden tuttu beni. Ne yapıyorsun bakışı attım.
"Sakarsın be oraya düşmeni ve tekrar hastaneye gitmeni istemiyorum"
"Beni mi düşündün sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YA SONRA?
Random"Karanlıktan bahsediyordu ulaşabileceğim tek aydınlık, bana ben karanlığım mutlu olamazsın demişti. Sahi, mutlu olmayı isteyen kimdi?" Annesini kaybetmiş olan Eylül İzmir'e taşınır ve yeni bir hayata başlar. Beraberinde bir sürü sorunu çekmişti bata...