MEYUS [DÜZENLENİYOR]

M.10

Medyada Elif var😍

BÖLÜM ŞARKISI: Adam Jensen - You Won't Answer My Phone Calls but I Bet You'll Listen to This Song so I Guess Thiss Is the Only Way

...

Burak' la buluşmamızın üzerinden bir hafta geçmişti. Ondan sonra ne dışarı çıktım ne de onu görmüştüm. Elif' e de abisiyle arası bozulmasın diye anlatmamıştım. Havalar da iyice ısınmıştı. Evde oturmaktan sıkılmıştım. Aslında Elif' i çağırsam beraber denize gidebilirdik.

Yatağımdan kalkıp aşağı indim. "Abi." Diye seslendim. O da baya uzun bir süre için izin almıştı. İçeri gidip baktığımda abimin salonda uzandığını gördüm. Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım. Patates kızarttım, abimde pişi sevdiği için onada pişi yaptım. Çayıda demleyip, abimi uyandırdıktan sonra Odama çıkıp altıma siyah bir kot giyip üstümede siyah askılı giydim.

Telefonumu elime alıp Elif' e mesaj attım.

Almira: Günaydııın. Kahvaltıya gel seni bekliyorum. (8.12)

Elif: Geliyorum bir şey lazım mı (8.20)

Almira: İki tane ekmek al canım bekliyorum seni. (8.21)

Elif: Tamamdırr.(8.21)

Telefonumu kapatıp aşağı indim. Tahmin ettiğim gibi abim kahvaltıyı tırtıklamaya çalışıyordu. "Abi." diye bağırdım. Tabi hemen elini çekti. "Ne bağırıyorsun ya? Hem niye bekliyoruz acıktım ben?"

"Kahvaltıya Elif' i çağırdım bekle biraz." Onu içeri doğru iteklemeye başladım. "Burak' ı da çağırıyım ben o zaman." Ah canım abim ne diyorsun sen ya? ''Olmaz.'' diye atıldım aniden.

Abimde dediğime şaşırmıştı. "Neden?" Diye sordu şüpheli sesiyle. "Şey ben üçümüz oluruz diye şey etmiştim ama neyse istiyorsan çağır." kafasını sallayıp içeri gitti.

On dakika sonra kapı çaldı. Gelenler Burak ve Elif' ti. "Hoşgeldiniz." Dedim Burak' ın yüzüne bakmadan. Elif "Hoşbulduk." Deyip içeri geçti. Yanlarına gidip "Kahvaltı hazır isterseniz yiyelim?" Dedim. Onaylayıp ayağa kalktılar.

"Ooo döktürmüşsün kız." Diyen Elif' e güldüm. "Aaa keşke Zeynep Teyze' yi de çağırsaydık. Ayıp oldu." Dedim.  "Onlar memlekete gidicekler alışverişe çıktılar." Dedi. "Hmm." Deyip kahvaltımı yapmaya başladım. Kimse konuşmuyordu. Bende sıkılıp;

"Bugünde hava dehşet sıcak ya." dedim. "Aynen şöyle bir tatile gitsek ne güzel olur he." Bu fikirle abime döndüm. "Abi gitsek nasıl olur?" Dedim. "Zaten İzmir' desin deniz beş dakika ilerinde gideriz oraya, tatile ne gerek var şimdi."

"Abi aynı şey mi Allah aşkına." Dedim. "Aynı şey abicim kahvaltınızı yapın denize gideriz." Uzatmayıp kafamı salladım. Kahvaltı bitince Elif' le sofrayı topladık. "Biz gidelim hazırlanalım canım görüşürüz." Dedi Elif. "Tamam bizde hazırlanalım."Deyip odama çıktım.

kırmızı beyaz çizgili bikinimi giydim. Üzerimede beyaz salaş bir elbise giyip sandaletlerimi giydim. Plaj çantamı alıp içine gerekli şeyleri koydum. Aşağı indiğinde abim altına plaj şortunu giymiş üzerindede sıfır kollu bir atlet vardı.

"Hazır mısın?" Dedi "Evet, çıkalım."

Dışarı çıktığımızda Buraklar bizi bekliyordu. Onlara selam verip hep beraber arabaya bindik.

Bir saat yolun sonunda İzmir dışında bir yerlere gelmiştik. Arabadan indik ve plaja yürümeye başladık. Plaj çok kalabalık değildi.

"Hadi girelim." Dedi Elif heyecanla. Üstümdeki elbiseyi çıkarttım. Elif çoktan abimle denize girmişti bile. Arkalarından "Ee güneş kremi?" Diye seslendim ama duymamışlardı bile.