M.16

4.3K 208 62
                                    


Eve geçeli iki gün olmuştu fakat abimden hala haber yoktu. Bu süreç içerisindede Burak' ı hiç görmemiştim. Sadece iki kere telefonda görüşmüş ve az da olsa mesajlaşmıştık. Sürekli işlerinin çok yoğun olduğundan yakınıp duruyordu. İlk defa bu kadar yoğun olduğunu görmüştüm. Bu iki gün hayatımda geçirdiğim en sıkıcı iki gündü. Elif ve abimi de gerçekten çok merak etmeye başlamıştım.

Aradığımda ise açmıyorlardı. İzlediğim dizinin de artık canımı sıkmasıyla televizyonu kapattım. Dışarı çıkıp bir hava alsam iyi olurdu. Belki bir AVM ye gider alışveriş yapardım, sıkıntım dağılırdı. Odama çıkıp hazırlanmaya başladım. Havalar soğuduğu için üstüme siyah boğazlı kazağımı geçirdim. Altıma mavi mom pantolonunu giyip üzerimede deri ceketimi giydim. Makyaj masama oturup göz altlarıma çok hafif bir kapatıcı sürüp, kirpiklerimide rimelle belirginleştirdim. Bu kadarının yeterli olucağına karar kılıp. Siyah çantamı yanıma aldım ve beyaz spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Ana caddeye çıkıp bir taksi durdurdum ve AVM ye sürmesini söyledim.

AVM nin önüne geldiğimizde parayı ödeyip arabadan indim. Hava soğuk olduğundan dolayı hızlı adımlarla AVM' ye girdim. AVM' nin içi dışarıya göre çok sıcaktı. Mağazaların olduğu tarafa yönelip gözüme ilk çarpan mağazaya girdim.

3 SAAT SONRA

Elimdeki poşetlerle arabadan indim. Zorda olsa çantamdan anahtarı bulup evin kapısınj açtım. Eve girer girmez salonun açık ışığı dikkatimi çekti. Çıkarken kapattığım aklıma gelince korkmaya başladım. Salonun kapısını yavaşca aralayıp baktığımda karşılıklı koltuklarda oturmuş televizyon izleyen abim ve Burak' ı görmeyi beklemiyordum. Şaşkınlıkla ağzımı aralayıp ''Abi?'' diye mırıldandım. İkisininde bakışları bana dönmüştü. Abim birden ayaklanıp bana doğru yürüdü. Hızlı adımlarla yanıma gelip bana sarıldı. Kollarının bana dolanmasıyla bende ona sımsıkı sarıldım. ''Neredeydin?'' kafamı boynuna sokmamla daha çok sarıldı. '' Hiç gelmiceksin sandım. '' Burak' ın sesiyle birbirimizden ayrıldık. "Yeter lan bırak kızı, ahtapot gibi yapıştın. Beni  bırakıp dik dik yüzüme baktı. ''Saçmalama abicim, seni bırakıp nereye giderim ben." dedi. " Peki, peki siz nasıl barıştınız." Burak' a kafamı çevirdiğimde özlemle bana baktığını gördüm. "Konuşup barıştık biz bir şekilde sen boşver bizi." Anladım der gibi kafamı salladım. "Elif nerede?"
"O evde, evden bir süre çıkamıcak.''
"Ne yani kızı eve mi hapsettin Burak?" dememle kaşları çatıldı. "Aynen öyle. Sen bu işe karışma." Ona kötü kötü baktım. "Ben aldıklarımı yerleştiricem, siz oturun." diyerek salondan çıktım. Holdeki poşetleri alıp odama çıktım. Poşetlerin içini yatağıma boşaltıp poşetleri masamın üzerine koydum. Kıyafetleri tek tek katlayıp dolabıma yerleştirdim. İç çamaşırları ise yıkayacaktım. Odamın kapısının açılmasıyla kapıya döndüm. Kapımı tıktıklamadan içeriye Burak'tan başka kim girebilirdi ki? Ona gözlerimi devirip önüme döndüm ve elimdekileri katlamaya devam ettim. Aklıma yatağın üstündeki iç çamaşırlarım gelince hızla arkamı döndüm. Arkamı döndüğümde Burak' ın elinde siyah dantelli tanga vardı. O an kafamı deve kuşu gibi bir yerlere sokmak istedim. Utançtan kıpkırmızıydım şu an. Elinde sanki çok önemli bir şey varmış gibi dikkatle tangaya bakıp inceliyordu. Sonunda bakışları kızaran bana döndüğünde çok ciddi bir şekilde; "Siyah, çok severim ama üstündede görmek istiyorum." Kızaran yanaklarım daha da kızarabilirmiş gibi daha çok kızardı. Yatağa eğilip bu seferde kırmızı sütyeni aldı. "Yavrum bu sana küçük, değiştir bunu." Hızla kendime gelip Burak' ın elindeki sütyeni aldım. "Napıyorsun ya?" dedim. "Napmışım ya bakıyordum sadece." Koluna asılıp çekiştirdim ve odadan çıkardım. Burak çıktıktan sonra kapıyı sertçe kapattım. Kapının arkasından önce gülme sesleri geldi sonra ise uzaklaşan adım sesleri. "Salak ya salak." diyerek yatağın üzerinden çamaşırları alıp ortak banyoya yöneldim. Elimdekileri makinaya atıp makinayı çalıştırdım.

MEYUS [DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin