𝚃𝙴𝚁𝙰𝙿İ🍊 |Jikook <tamamlandı>

°25°

   Kristian Kostov ~ Beautiful Mess

(benim en sevdiğim şarkılar arasında. Çok manidar ve özel bir şarkı. Üstelik 2016 yılında Jungkook'un da bizlere önerdiği bir şarkı. Bilerek Türkçe çevirisini bıraktım buraya. Dinleyin ve hissedin olur mu?)

     Jungkook gecenin bir yarısında yanında hissettiği boşlukla gözlerini açtı.

     Odada loş bir ışık vardı ancak Jungkook'un bu loş ışığa alışması çok uzun sürmemişti.

     İlk önce yattığı yatağa ve yanındaki boşluğa baktı.

     Jimin'in odada olmadığını anlayınca yatakta doğruldu ve etrafına bakındı.

     Jimin'in serumu hala bitmemişti ancak serumun hortumu boş bir şekilde sallanıyordu.

     Jungkook ayağa kalkıp odadaki banyoya doğru yürüdü. Kapısı kapalıydı ancak ışığı yanmıyordu.

  "Jimin, orada mısın?"

     Jungkook banyo kapısını tıklatarak konuştuğunda ses gelmediği için hafifçe kapıyı araladı. Ancak içeride Jimin yoktu.

     Bedenini ister istemez telaşı ele geçiriyordu. Ancak tamamen telaşlanmadan önce kendine hakim olmayı başarabildi.

     Odadan çıktıktan sonra aralık olan kapı dikkatini çekmişti.

     Aralık olan kapıdan içeri girdiğinde ilerdeki piyanonun başında oturan bedene baktı.

     Omuzları sarsılıyor ve muhtemelen ses çıkarmamak için tek eliyle sıkıca ağzını kapatıyordu.

     Diğer elinin dirseğinin iç kısmındaki damaryolundan ise kan akıyordu. Serum hortumundan kolunu ayırdığı için kanaması normaldi. Ancak kanın kolunda yaptığı yolu görünce içinin büzüldüğünü hissetmişti Jungkook.

     Hemen yanına gitti ve omuzlarından tutup kendisine bakmasını sağladı.

  "Hey Jimin, iyi misin?"

     Omzuları düştü ve kendini sıkmaktan dolayı kızarmış yüzünü biraz daha eğdi.

     Bir eliyle Jimin'in kolundan kan akmasını engellerken diğer eliylede Jimin'in çenesini tuttu ve ona bakmasını sağladı.

Jimin'in ağzından:

  "Jimin-ah, bir yerin mi ağrıyor?"

     Sorduğu soruyla tekrar gözlerimi kaçırdım.

     Bay Jeon elini ağzımın üstünde duran elime koydu ve yavaşça elimi çekti.

     Hafif bir hıçkırık kaçtığında gözlerimi kapattım sıkıca.

     Canım çok yanıyordu.

  "B-Bay Jeon..."

     Sesim sızlanır gibi çıktığında konuşmamı kesmiştim.

     Bay Jeon ise boşta ki eliyle yanağımı okşuyordu.

  "B-ben g-gitmek istiyorum..."

     Kısık sesimle ağzımdan çıkan cümleye karşı gözlerimi kapattım.

     Bay Jeon şaşırmışa benziyordu.

  "Bir sorun mu var?"

     Cevap vermediğimde dikkatlice gözlerime bakmaya başladı.

  "Hadi söyle bana Jimin. Eminim çözebileceğimiz bir şeydir..."