°23°

6.9K 633 512
                                    

     Kahvaltının ardından içeride oturup televizyon izliyorduk.

     Gerçi ben bakıyordum ama göremiyordum. Aklımı meşgul eden bir sürü şey vardı ve bu dalıp gitmeme neden oluyordu bazen.

  "Beyaz rengi çok seviyor olmalısın."

     Aniden duyduğum sesle şaşkınca Bay Jeon'a baktım.

  "Anlamadım?"

  "Sürekli beyaz giyiyorsun, beyazı seviyor olmalısın..."

     Şaşkınca üstüme baktım.

     Gerçekten de genellikle hep beyaz giyiyordum.

  "Güzel bir renk."

     Gülümsedi ve başını salladı.

  "Sana yakışıyor. Beyaz senin rengin bence. İçinde her rengi bulunduran ama hiç biri olmayan zarif ve temiz bir renk. Sana benziyor."

     Gülümsedim. Başımı ellerime çevirdim ve ellerimle oynamaya başladım.

     Utanmıştım ama çok da hoşuma gitmişti.

  "T-teşekkür ederim Bay Jeon..."

     Bay Jeon biraz bana yaklaştı ve çenemden tutarak başımı kaldırdı.

     Gözleri gözüme değdiğinde içimin titrediğini hissetmiştim.

     Bana ne oluyordu böyle?

  "Bu sıralar durgun gibisin Jimin. Bir sorun mu var?"
 
     Hayır anlamında başımı salladım.

  "Bir şey seni rahatsız ederse bana söyleyebileceğini ve hep yanında olduğumu biliyorsun değil mi?"

     Burukça gülümsedim.

     Bilmez olur muydum? Hastası olan ben için gösterdiği bu ilgi fazlaydı.

     Canımı yakan bir şeyler vardı. Ancak ne olduğunu bende bilmiyordum ki, nasıl söyleyeyim?

     Gülümsememi sürdürürken konuştum.

  "İyiyim Bay Jeon."

      Pek ikna olmamış gibi duruyordu ancak başını salladı ve gülümseyerek saçlarımı okşadı.

                   🍊🍊🍊🍊🍊🍊

     Bay Jeon piyanonun başına oturup bana gülümsedi.

     Bende gülümsedikten sonra hazır olduğumu belirtmiştim.

     Ardından parçanın ilk notlarını duyduğumda adımlarıma bende başladım

     Dikkatimi vermek için çok uğraşıyordum ancak aklımı kurcalayan şeyler beni engelliyordu.

     Yinede aldırmadan devam etmeye çalışmıştım.

     Şimdiden hem aklım hemde bedenim yorulmaya başlamıştı.

     Halbuki daha yeni parçanın yarısına gelmiştik...

     Savsaklaşan adımlarımda daha fazla dayanamadım ve kendimi yere bıraktım.

     Biraz sert düşmüştüm ancak önemi yoktu.

     Derin derin nefes alırken duyduğum müzik sesi durdu.

Yazarın ağzından:

     Jungkook aniden yere düşen Jimin'i gördüğünde çalmayı bıraktı ve yerinden kalkıp Jimin'in başına gitti.

𝚃𝙴𝚁𝙰𝙿İ🍊    |Jikook  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin