Duyduğum piyano sesleriyle kaşlarımı çattım ve oturduğun yataktan yavaşça kalktım.
Elimdeki mandalinayı etajere koydum.
Bu sıralar sürekli bu mandalinaya bakarken buluyordum kendimi.
Bu eve geleli neredeyse 1 hafta oluyordu ve bu sürede en çok mandalinaya alışabilmiştim sanırım.
Onun dışında Bay Jeonla yaşamaya, onunla yemek yemeye ve sabah kalktığımda, akşam yatmadan önce onu görmeye alışamamıştım hala.
Tüm bunlar bana fazla geliyordu.
Benim için çok uğraştığını hissedebiliyordum ancak onun evinde kalabilecekmiş gibi hissedemiyordum.
Kirliydim ben...
Onun güzel yüreğinin aksine, onun temiz zihninin aksine, onun yuva gibi hissettiren evinin aksine ben kötüydüm.
Asla temizleyemeyeceğim bir lekeyle kaplıydım.
Buna ben bile dayanamazken o bana nasıl dayanıyordu?
Duyduğum sesi takip etmeye çalışırken sesin en net duyulduğu kapının aralık olduğunu farkettim.
Kapıyı yavaşça ittirip çekingen adımlarla içeri girdim.
Bay Jeon sırtı bana dönük bir şekilde büyük bir piyanonun başında oturuyordu ve çalıyordu.
Dış dünya ile bağlantıyı koparmış gibi gözüküyordu.
Kendime engel olamayarak yanına gittim ve yanına oturup gözlerimi piyanonun tuşlarında gezinen uzun ince beyaz parmaklarına kenetledim.
Parmakları piyano çalmak için yaratılmış gibiydi.
Bana gülümseyerek baktı ardından başını tekrar tuşlara çevirdi.
Bir süre onu dinledim.
Saatin geç olmasının ve kulaklarıma dolan rahatlatıcı müziğin etkisiyle başım Bay Jeon'un omzuna düşmüştü.
Çalmayı bitirdiğinde durdu ve işaret parmağıyla yanağımı okşadı.
Her ne kadar kendime itiraf edemesemde -bu yanlış bir şey olsada- yinede ondan hoşlanıyordum işte.
Ancak biliyordum, bu imkansızdı...
Ben sadece onun sorunlu hastasıydım, o kadar. Daha fazlası değildim, asla olamazdım.
Bu sefer parmakları saçlarımı bulduğunda gözlerimi kapattım ve dudaklarımı sertçe birbirine bastırdım.
Yapma Jeon...
Saçlarımı okşamaya devam etti. Bir kolunu belime doladığında başım göğsünü bulmuştu.
Yapma, ettiğim yeminleri bozduracaksın bana...
İster istemez gerildiğimde gerginliğimi atmak için konuştum.
"Piyano çalmayı nasıl öğrendiniz?"
"Kendim öğrendim."
Şaşırmıştım.
Piyano en zor enstrümanların içinde yer alan bir aletti.
"Zor olmadı mı?"
"Çok zor oldu... Ancak başka birinden öğrenebilecek ne imkanım vardı ne de param."
![](https://img.wattpad.com/cover/216957251-288-k344677.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚃𝙴𝚁𝙰𝙿İ🍊 |Jikook <tamamlandı>
أدب الهواة"Solan gülümsemenin yeniden açmasını sağlamak niyetim..." Jungkook Jimin'in psikiyatristiydi. Ancak daha fazlası olacağına hiç bir zaman ihtimal vermemişti...