Önce Nisa sonra Sercan elendi dedim. Doğru çıktı. Tebrikleri kabul ediyorum. Bence benden korkun. Kitabın geri kalanı için de aynı şeyleri bekliyorum SerNis! Hadi koçum!
Ay bi de akşam rüyamda sernis manita oluyordu üzmeyin beni nolur eisnwvywjsjs
•••
Oylarınız yazmak için beni daha çok motive ediyor.
Hepsine cevap veremesem de paragraf arası yorumları okumak en büyük eğlencelerimden biri.
O yüzden oy ve yorumlarınızı bekliyorum. ♡
•••
Prag'da birkaç gün daha kaldıktan sonra Istanbul'a geri dönmüştük. Ben ne kadar kendime ev arasam da Cemal ev arkadaşı olmamız için baya ısrar etmişti ve ben de kabul etmiştim. Bugün ilk kez takımla antremana çıkacaktık ve son derece heyecanlıydım. Sercan beni bırakmayı teklif edince onu da kabul etmiştim.
Nisa: Ya beni sevmezlerse?
Sercan: Seni kim sevmez ya? Severler hiç merak etme.
Nisa: Ama ya Survivor'dan gıcık oldularsa?
Sercan: Olmamışlardır. Hem olsalar da sonuçta altın gününe gitmiyorsun antremanı tamamlayıp dönersin kimseyle muhattap olmadan.
Nisa: Ya sen de antrenmana gidiyosun. Sen de heyecanlan. Yalnız hissediyorum kendimi.
Sercan: Tamam. Hemen şimdi mi heyecanlanayım yoksa heyecanlanmamı istediğim belirli bir süre var mı?
Sinirle Sercan'a baktım. Sonra kıyamayarak gülümsedim. Gelince Sercan'ın yanağına bir öpücük kondurarak arabadan indim.
Antrenman için üzerimi değiştirdikten sonra soyunma odasındaki kızlara selam verdim.
Aslı: Merhaba Aslı ben. Takım kaptanıyım. Sırayla Çağla Berna Elif ve Gizem.
Herkesle selamlaştım. Sıcakkanlı insanlara benziyorlardı.
Çağla: Merhaba Cemal'in kankası! Karantina boyunca sizi izledim. Hatta ülkece sizi izledik. Takıma geldiğini duyunca sevinmedim değil yani. Orda kum sahada baya iyi kurtarışların vardı. Hatta bu kızı verseler bizim takıma neler neler yaparız dedim. Keşke başka bi şey isteseymişim.
Hep beraber güldük.
Nisa: Emin ol daha iyi topları da kurtaracağım.
Aslı: Sana güveniyoruz. Bence beraber çok güzel işler başaracağız.
Takımla antrenman gayet güzel geçmişti. Uzun zaman sonra böyle yoğun bi antrenman nedense kendimi iyi hissetmeme neden olmuştu.
Sercan'ı aradığımda telefonunu açmamıştı. Ben de antrenmanınının devam ettiğini düşünerek adresini bildiğim sahaya gittim. Kapıdaki güvenliğin yanına gittim.
Güvenlik: Merhaba Nisa Hanım. Buyrun?
Nisa: Siz beni... nerden?
Güvenlik: Az survivor izlemedik.
Koca ülkede survivor izlemeyen biri kalmadı mı ya?
Nisa: Antrenman devam ediyor galiba. Ben tribüne geçsem olur mu?
Güvenlik: Tabi geçin siz. Şuradan gidebilirsiniz.
Tribüne geçerek oturdum. Takım ikiye bölünmüş maç yapıyordu. Sercan ter içindeydi. Içimden gelen sırtına havlu koyma isteğini durdurarak maçı izlemeye başladım. Futbol izlemeyi genel olarak severdim ve sevgilimi izlemek daha da keyifliydi gerçekten.
Sercan gol attıktan sonra refleks olarak tribüne bakıp beni görünce gülümsedim. Önce kaşları çatıldı sonra gülümseyerek bana el salladı.
Mola verildikten sonra Sercan hemen yanıma geldi.
Sercan: Ne arıyorsun sen burda?
Nisa: Antrenmandan çıkınca seni göresim geldi. Ben de geldim.
Sercan: Ne güzel yaptın öyle. Bitmesine az kaldı bekle beraber çıkarız birazdan.
Nisa: Valla benim keyfim yerinde. Oturmuş sevgilimi izliyorum. Ter döken sensin.
Sercan: Valla sen geldin benim de keyfim yerine geldi.
Nisa: Hadi git sen bekletme.
Sercan gülümseyerek arkadaşlarını yanına gitti. Mesafe uzak olmadığı için ne konuştukları duyuluyordu.
Ali: Vaay Serco Reis hayırlı olsun. Bi miktar kıskandık valla.
Sercan: Kıskanma oğlum çalış senin de olur.
Ali: Lan benim en fazla futbol bilgisi olan sevgilim maçta futbolcu taç kullanırken aşko elle oynamak yasak değil miydi diye sordu. O kız nasıl gelsin buraya!
Antrenman bittikten sonra Sercan üzerini değiştirmek ve duş almak için içeri geçmişti. Bense kapının önüne çıkmıştım. Sercan'ın moladan sonra konuştuğu arkadaşı yanında biri ile yanıma gelince biraz şaşırdım.
Ali: Ya yenge kusura bakmazsan bi soru soracağız sana.
Nisa: Sorun ya niye kusura bakayım.
Ali: Ofsaytı biliyor musun?
Nisa: Takım atağa çıkarken kaleciye en yakın oyuncu kendi takımından olursa ofsayt oluyor. Arada rakip takımdan oyunu bulunması lazım. Ama ona atmayınca arada ofsayt veriyorlar arada vermiyorlar çözemedim onu.
Sinan: Dedim oğlum sana biliyordur diye. Helal yengem benim be! Alayım 200 liramı.
Ali: Yenge bitirdin beni ya.
Sercan: Ne yapıyosunuz siz sevgilimin etrafını sarmışsınız?
Sercan yanıma gelerek kolunu omzuma attı.
Sinan: Sevgilin ofsaytı biliyo mu diye iddiaya girdik. Ben kazandım.
Ali: Yengemi forvete koysak senden daha iyi iş çıkartır yemin ediyorum. Hay maşallah!
Sinan: Kanka zaman kaybetme siz direkt nikah masasına.
Ali: Harbi bu kızı kaçırırsan maça bile çıkma. Parçalarım seni.
Sercan: Kaçırmak gibi bi niyetim yok da oğlum siz ne boş adamlarsınız ya.
Nisa: Ben de burdaayıım! Merhaba! Dedikodumu ben gidince yapsaydınız bari. Ayrıca yenge ne demek?
Ali: Yenge ofsaytı biliyorsun yengeyi bilmiyorsun nasıl ikilem bu.
Sercan: Lan kız Çekya'da doğmuş normal değil mi?
Ali: Ha bir de yarı Türk yarı Çek. Vazgeçtim kaçırırsan komple dünyadan silinmen lazım. Başka türlü rahat bırakmam seni.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki (SerNis)
FanfictionYarışmada olanları hepimiz gördük. Ama arka planda neler var bilmiyoruz. Hatta Sercan da bilmiyor. Peki ikisi de arka arkaya elenirse ne olur? İçinde bol bol Sercan ve Nisa ve az da olsa Cemal Can ve Danla bulunmaktadır. Hepinizi bekliyoruz. ••• Ç...