Oy yorum işini yine size bırakıyorum buyrun bölüme!!
•••
Sercan Yıldırım (1 ay sonra)
Bavulumu eve attığım gibi hiçbir şeyi umursamadan Cemal'in evine gittim. Nisa burda olmalıydı.
Allah'ım nolur beni anlasın ve bu mesele daha fazla uzamasın. 1 aydır kafayı yiyorum çünkü.
Kapıyı çaldım ve açılmasını bekledim. Cemal'in Nisa'nın hatta Damla'nın kapıyı açmasına kendimi hazırlamıştım ama aklıma gelmeyecek tek isim kapıyı açtı: Jakup.
Sinir katsayım yükselirken gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım. Jakup önce bana Çekçe bir şeyler söyledi.
Sercan: I can't understand you. (Seni anlayamıyorum.)
Jakup: I said I wish you didn't come. (Keşke gelmeseydin dedim.)
Sinirle Jakup'un yanından geçip içeri geçtim. Nisa elindeki dergiyi okuyordu. Saçlarının bir kısmını yukarıdan topuz yapmış kalan kısmını arkasına atmıştı. Dergiye odaklanmışken ne kadar mükemmel göründüğü hakkında bir fikri var mıydı acaba?
Benim Cemal olduğumu düşünerek konuşmaya başladı.
Nisa: Bak Cemo dergide diyo ki eğer sevgiliniz sizi anlamıyorsa empati problemi vardır. Ama seninki seni hiç anlamıyor! Seninki başka boyut. Ona bir yorumları yok.
Sercan: Vay Cemal'le Çağla sevgili mi oldu?
Nisa sesimi duyduğu gibi kafasını kaldırdı. Bana uzunca baktı. Sonra ayağa kalkarak karşıma geçti. O sırada Jakup gelip koltuğa oturmuştu. Bizi pek umursamıyor gibiydi.
Nisa: Ne işin var senin burda?
Sercan: Konuşmamız lazım. Sana anlatmam gereken şeyler var.
Nisa: Yok ya hiç yorma kendini. Alıştım ben bana açıklama yapılmamasına. Bana bi şey söylemeden kocaman bir ay Avusturya'daydın. Bunu da söylemesen koymaz yani.
Sercan: Nisa yapma böyle. Konuşsak anlayacaksın zaten.
Jakup oturduğu yerden kalkarak yanımıza geldi ve Nisa'nın omzuna elini attı. Nisa Cemal'le ne kadar samimi olursa olsun kıskanmayan ben şimdi Jakup'un kolunun Nisa'nın omzunda olmasına neredeyse dayanamıyordum.
Jakup Nisa'ya bi şeyler söyledi ama ben yine anlamıyordum. Nisa da cevap verince anlayamamanın da verdiği sinirle Jakup'un kolunu Nisa'nın omzundan çektim. Ikisi de bana bakınca konuşmam gerektiğini anladım.
Sercan: I need to talk to Nisa. Sorry. (Nisa ile konuşmam gerek. Üzgünüm.)
Nisa'yı tabiri caizse sürükleyerek balkona çıkardım. Son derece mutsuzdu.
Sercan: Beni dinlemen lazım. Sana önceden söylemedim çünkü sürekli sayacaktın son 1 hafta son 1 gün diye. Ayrılma düşüncesiyle üzülmeni istemedim. Son gece de tartıştık. Biraz sakinleş diye o akşam aramadım seni. Ertesi gün de Fatih Hoca sadece kampa odaklanalım diye telefonlarımızı aldı. Çok özür dilerim.
Nisa'nın kafası karışmış gibiydi ama konuşmuyordu. Ben de devam ettim.
Sercan: Asıl tartışma konusuna gelirsek. Jakup'tan hâlâ hoşlanmıyorum ama sen onu seviyorsan bana bi şey demek yakışmaz. Zaten buraya kadar gelmiş.
Nisa hâlâ konuşmuyordu. Kafasını kaldırıp yüzüme baktı.
Nisa: Jakup sen gittikten sonra geldi. Hâlâ burda. Ben üzüldüğümde yine yanımdaydı yani. Kıskanma onu artık.
Sercan: Bu barıştık anlamına mı geliyor?
Nisa: Yoo whatsapp grubuma danışmam lazım o meseleyi. Baya bi anti topladın kendine haberin olsun.
Bunu dediği gibi kahkaha atmıştım. Whatsapp grubu mu?
Sercan: Bence barıştık.
Nisa: Bahanelerin çok geçerliydi. Bi de şey... Her ne olursa olsun özledim seni.
Nisa hamle yaparak boynuma sarılınca ellerimi beline doladım. İşte 1 aydan beri hasret olduğum en önemli şey...
Beraber içeri geçerek koltuğa oturduk. Birbirimizi özlediğimiz için sürekli yan yanaydık. Koltukta otururken de Nisa başını omzuma koymuştu. Favori harekettim..
Nisa Jakup'a Çekçe açıklama yaptığında sabırla bekledim. Jakup benim de anlamam için tepkisini Ingilizce verdi.
Jakup: You are unbelievable! (Inanılmazsın!)
Nisa şirince gülümsedi. Onun gülümsemesiyle ben de gülümsedim. Biz o şekilde otururken içeriye Cemal ve Damla geldi.
Cemal Can: Yuh ebesinin...
Damla: Ay sen akıllanmazsın Nisa!
Nisa: Ne yaptım ki ben ? Vallahi mantıklı açıklamaları vardı.
Cemal Can: Ay bu kız çok saf!
Damla: Kızım sen sana affetme demiyorum yine affet ama bari azıcık süründür ya.
Sercan: Ben de burdayım!
Cemal Can: Yakup kardeş bunlar anlatmaz sen anlat bari nasıl barıştılar?
Jakup şaşkınca Cemal'e bakmaya başladı.
Damla: Ay Can! Çocuk alışamadı hâlâ sana! Rahat bırak çocuğu.
Sercan: Özlemişim ya bu ortamı.
Cemal Can: Sen sus! Ne anlattın kankama da affettirdin kendini? Bana da haber vermedin yani 1 ay boyunca. Ben de hafiften kırgınım sana.
Sercan: Fatih Hoca telefonları topladı. 1 ay boyunca sıfır iletişim. Öncesini de hallettik kendi aramızda.
Cemal Can: Ben de ikna oldum galiba Dani.
Damla: Aslı'ya söyleyin Sercan'a kurduğumuz haince planlar iptal.
Sercan: Şu an birazcık korktum.
Cemal Can: Bence de kork. Sana gelinlik giydirmek ve ormana atmak gibi planlar da vardı çünkü.
Sercan: Vallahi suçsuzum !
Iki elimi da havaya kaldırmıştım. Nisa yan tarafımda gülünce hemen ona döndüm. Ne güzel gülüyordu ya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki (SerNis)
FanfictionYarışmada olanları hepimiz gördük. Ama arka planda neler var bilmiyoruz. Hatta Sercan da bilmiyor. Peki ikisi de arka arkaya elenirse ne olur? İçinde bol bol Sercan ve Nisa ve az da olsa Cemal Can ve Danla bulunmaktadır. Hepinizi bekliyoruz. ••• Ç...