•18•

690 51 42
                                    

Oylarınız yazmak için beni daha çok motive ediyor.

Hepsine cevap veremesem de paragraf arası yorumları okumak en büyük eğlencelerimden biri.

O yüzden oy ve yorumlarınızı bekliyorum. ♡

Biraz da kavga lazım her şey sürekli mükemmel olamaz dimi ?

•••

Eve gelmiştik ve son derece üzgündüm. Sercan üzgün olduğumu fark ettiği için gelirken bana hiçbir şey söylememişti. Ama eve girince eminim ne olduğunu soracaktı.

Yavaş adımlarla eve girdik. Oldukça sessizdik. Koltuğa oturduk ve sessizliği bozan Sercan oldu.

Sercan: Ne dedi de bu kadar üzüldün?

Nisa: Buraya taşındığım için biraz kızgındı bana.

Sercan: Ona ne ki? Sonuçta senin hayatın, senin kararların.

Nisa: Arkadaşım sonuçta deme öyle. Anlayacaktır o da.

Sercan: Seni böyle üzen biri arkadaşın olamaz bence. Hiç sevmedim ben bu çocuğu.

Nisa: Sercan tamam yaptıklarını doğru bulmuyorum ama zevkten demedi bunları. O da benim burdan ağlayarak Çekya'ya geri dönmemden korkuyor belki de. Her ne olursa olsun zor zamanımda yanımda olan arkadaşımı tek hatasında silecek halim yok.

Sercan: Beni sil o zaman! Onu dinle dön Çekya'ya! Ben kimim ki? Gözü göz değildi onun, hatta bence sana aşık. O yüzden böyle diyor. Kıskanıyor seni.

Sercan'ın sesi yükselince ben de iyice sinirlenmiştim.

Nisa: Saçmalama Sercan! Neden Çekya'ya döneyim ki? Neden bana aşık olsun? Arkadaşım o benim ya! Hatta çok yakın arkadaşım!

Sercan: Arkadaşın olsaydı senin mutluluğuna mutlu olurdu. Sana destek olurdu. Cemal ne zaman karşı çıktı bize?

Nisa: Çünkü Cemal hep yanımızdaydı. Seni tanıyor aşkımızı biliyor ama onun haberi bile yoktu! Nasıl emin olabilir aşkımızdan?

Sercan: Sen eminsen o da olur.

Nisa: Sen ne demek istiyosun?

Sercan: Seni üzüyor. Üzülmeni istemiyorum. Sürekli sana bu şekilde şeyler söyleyip üzecek seni. Konuşma onunla, gerçekten.

Nisa: Ya ne demek konuşma onunla? Anlayacak bi şekilde.

Sercan: Onunla konuşacaksan benimle konuşma.

Nisa: Bebek misin sen? Tercih yapmamı mı bekliyorsun?

Sercan: Evet! Senin üzülmeni izleyemem çünkü.

Benden cidden seçim yapmamı beklemiyordu dimi? Kamera şakası mı? Tek hatasında arkadaşımı silmemi mi istedi benden az önce? Üzülmek? Beni asıl üzen şu an oydu.

Nisa: Benden tercih yapmamı isteyemezsin. Istersen de seni seçiyorum diye kollarına atlamamı hiç bekleyemezsin.

Sinirle karışık ağlamam başlayınca evden bir an önce çıktım. Arkamdan Sercan seslenmiş olsa da dinlemedim.

Cemal'in evine gitmek için taksi arasam da bulamadım. Tam bir saat yürüdüm. Bir saatin sonunda yüzüm gözüm ağlamaktan şiş bi haldeyken eve vardım. Kapıyı çaldım. Cemal kapıyı açtı.

Cemal Can: Kuzum noldu sana böyle? Gel çabuk.

Içeri geçtim. Cemal hemen bana bir sıcak çikolata yaparak yanıma geldiğinde daha da ağlamaya başladım.

Nisa: O da bana yapmıştı.

Cemal Can: Nisa'm noldu anlat rahatlarsın.

Olayı kısaca özet geçtim. Konuşmak biraz da olsa rahatlatmıştı.

Nisa: Cemal niye beni tercih yapmak zorunda bırakıyor ki? Ben zaten Jakup'la bi kez daha konuşsam biliyorum beni anlayacak. Ben kaç kez onun omzunda ağladım! Niye böyle yaptı? Her şey güzel giderken niye böyle oldu?

Cemal Can: Kuzum düzelir her şey. Birbirinizi ne kadar seviyorsunuz siz. Halledilecemeyecek hiçbir şey yok. Sinirle çıkmıştır ağzından. Seni üzgün görünce seni üzen kişiye sinirlenmiş o kadar.

Nisa: Düzelir dimi?

Cemal Can: Düzelir tabi. Şimdi uyuyalım. Gör bak her şey normale dönecek yarın.

Cemal'e sarıldım.

Nisa: Teşekkür ederim. Beni dinlediğin için, yardımcı olduğun için.

Cemal Can: Şşt! Duymayayım bi daha. Tabiki dinlicem seni. Hadi şimdi marş marş yatağa!

Hafifçe gülümseyip Cemal'in dediğini yaptım. Düşüncelerimle uykuya daldım.

Sabah uyandığımda içimden bir his her şeyin düzeleceğini söyledi. Her şey harika olacak.

Yataktan kalkarak üzerimi değiştirdim. Gülümseyerek mutfağa girdim. Cemal mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Ben gelince yüzü endişeli bir hâl aldı.

Nisa: Günaydın Cemo sıkıntı mı var?

Cemal Can: Kuzum bi otur önce. Sana bir şey söylemem lazım.

Nisa: Yapma! Noldu?

Cemal Can: Nis ben sabah instagrama girdim. Keşfette bir şey gördüm ama nasıl söyleyeceğim bilmiyorum. Haberin yoktur herhalde.

Nisa: Dolandırma lafı. Her şeye hazırım artık.

Cemal Can: Galatasaray fotoğraf paylaşmış. Sabah erken saatlerde yola çıkmış tüm takım. Avusturya kampı için.

Nisa: Sercan da? Avusturya? Harika! Bana bi haber dahi vermeden gitmiş! Biz dün tartıştık ya, o da dün mü öğrenmiş gideceğini ?

Cemal Can: Vardır bi bildiği herhalde. Of işler sarpa sardı. Ne diyeceğimi de bilemiyorum ki. Ne kadar sürer ki bu kamp?

Nisa: 1 hafta, 2 hafta, 1 ay... Hiç bilmiyorum.

Cemal Can: Bi arasana şimdi? Varmışlardır, kaç saat olmuş fotoğrafı paylaşalı. Gururun sırası değil bence.

Telefonumu çıkararak Sercan'ı aradım ve o müthiş sesi duydum.

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.

Acıyla gülümseyerek telefonu kulağımdan çektim. Bir daha denemek mi? Zannetmiyorum.

Belki (SerNis)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin