•21•

1K 49 85
                                    

VEE FINAL BÖLÜMÜ!!

Her şeyin bir sonu var. Bu da benim hikayemin sonu. Bazı şeyler uzadıkça tadı kaçar ve ben de tekrara düşmemek için tadında bırakmaya karar verdim.

Devam etmememi isteyenler varsa yeni bir hikayeye başlayacağım. Beni takip edebilirsiniz veya hikayeyi kütüphanenizden çıkartmazsanız burdan da duyururum. Yayımlamam çok uzun süre almayacak.

Buyrun bölüme geçelim.

•••

Nisa Bölükbaşı

Danla: Nisa sana bi şey sormam lazım. Hatta istemem.

Nisa: Soor.

Danla: Bu hafta bi konuğum gelecekti sarkıcı. Son anda işi çıktı. Onun yerine sen konuk olur musun videoya?

Nisa: Ben ne anlarım youtube videosundan. Beni hiç karıştırma bu işlere.

Cemal Can: Kız Nis deme öyle. Eğlenceli olur senin için de.

Sercan: Canım deme öyle senin isteyip yapamadığın ne var?

Nisa: Ya gerçekten olmaz. Ben ne diyeceğimi bilemem.

Danla: Koca 5 ay konuştun kameralara, şimdi mi yapamayacaksın?

Nisa: Aynı şey değil ki.

Cemal Can: Videoya konuk olmazsan geçen gün çektiğim ifşa fotoğrafını her yerde paylaşırım.

Nisa: Benim her fotoğrafım ifşa! Neyden korkayım?

Sercan: Arkadaşın senden destek istiyor. Bu şekilde düşün.

Danla: Beni konuksuz mu bırakacaksın?

Nisa: Ahh tamam! Kabul ediyorum.

Ben kabul ettiğimi söyler söylemez stüdyoya gittik. Ne acelesi varsa sanki!

Danla: Heellloo! Bugün yanımda survivordan tanıdığımız Nisa Bölükbaşı var. Genelde pek makyaj yapmaz ama hünerlerini asıl şimdi göreceğiz.

Nisa: Makyaj yapmıyor olmam yapamadığım anlamına gelmez. Bekleyin ve görün.

Danla: Kız seni buraya oturtmak için kırk takla attım. Ben de bilmiyosun diye zannediyodum.

Nisa: iddialı olmaya gerek yok, icraat önemli.

Danla: Caan! Gel kız selam ver!

Arkada Cemal ve Sercan bizi bekliyordu. Sercan bugün biraz garipti ama hayırlısı artık.

Cemal adını duyunca yanımıza geldi.

Cemal Can: Herkese selam! Ben de videoda yer almak isterdim ama beni makyajlı görmek istemezsiniz bence. Oo yüzden ben arka tarafta takılıyorum.

Danla: Öyle deme Can sana bi makyaj yaparım Adriana Lima olursun valla!

Sercan: Damla bana saç yapabiliyor muyuz?

Danla: Makyaj henüz o kadar gelişmedi Enişte Bey, üzgünüm.

Sercan: Hadi be!

Hepimiz kahkaha atmıştık. Sürekli aynı grupla birlikte olduğumuz için kamera olup olmaması beni etkilememişti.

Danla: Neyse burda bir kutu makyaj malzemesi var. Ben sırasıyla çekip sana vereceğim ve sen de verdiğim ürünle makyajını yapacaksın tamam mı?

Ben onayladıktan sonra makyaja başlamıştık. Aynı kutudan bende de vardı ve ben de aynısını ona yapıyordum. Gayet eğlenceli bir video oluyordu.

Damla'nın verdiği ürünlerle tam benim tarzımda ama biraz daha gece makyajı olacak bana göre ağır bir makyaj yapmıştım.

Danla: Ve son makyaj malzemeni veriyorum hazırsan. Hazır mısın?

Nisa: Bitmedi mi? Hazırım ver hadi.

Danla kırmızı küçük kutuyu bana doğru uzattı. Şaşkınlıkla kutuyu elime aldım. Kutuyu açıp tektaş yüzüğü görünce gözlerim direkt Sercan'ı buldu. Sercan hızla yanıma geldi. Ben sandalyede oturduğum için iki dizinin de üzerinde durarak boylarımızı eşitlemeye çalıştı. Ellerimi ellerinin içine aldı ve bana baktı.

Sercan: Seninle tanışalı neredeyse bir sene oluyor. Sevgili olduğumuz 3-4 ay olsa da bu sürede seni çok iyi tanıdığımı düşünüyorum. Bilmiyorum belki sana erken gelecek ama ben bunu sormak zorundayım. Bunu sormak istiyorum.

Sercan derin bi nefes aldı ve devam etti.

Sercan: Avusturya'da pek dışarı çıkma vaktim olmadı ama bir kez çıktım. AVM'de kuyumcu camında gördüm bu yüzüğü ve direkt senin parmağında hayal ettim. Yüzüğü satın aldım ama sana ne zaman vereceğimi ben de bilmiyordum. Sonra senden böyle ayrı kalınca düşündüm, düşündükçe kurdum. En azından kavga ettiğimizde bir yere gitme, aynı ev içinde halledelim istedim. Her sabah seninle uyanmak ne güzel olurdu. Işte o yüzden ertelemeden hemen sormaya karar verdim.

Cemal Can: Artık sor be adam!

Sercan: Benimle evlenir misin?

Nisa: Seninle ayrılmasak belki erken derdim ama geçen her dakikanın önemini daha iyi anlıyorum şimdi. EVET!!

Sercan gülerek ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. Sarıldıktan sonra yüzüğü parmağıma taktı.

Danla: Makyajın kıyafetin de hazır olduğuna göre şimdi yemeğe!

Gülerek stüdyodan çıktık. Ikimiz de gerçekten salak gibi gülerek yürüyorduk. Bunun farkında olmamıza rağmen asla bunu durduramıyorduk.

Sercan'ın yol tarifiyle restauranta geldik. Ama hâlâ ikimiz de gülüyorduk.

Masaya oturduk ve ilk konuşan Sercan oldu.

Sercan: Valla ben ilk önce sana burda teklif etmeyi düşündüm ama sonra anlarsın diye vazgeçtim. Böyle beklemediğin bi anda gelsin istedim.

Nisa: Asla anlamazdım.

Sercan: Hee! Napsak şimdi? Baştan mı edeyim teklifi?

Nisa: Hayır deli, çok güzel bi teklifti. Ben sabitleyici sprey beklerken yüzük geldi.

Sercan: Damla'nın videosunda olmak istemedin en başta bir de. Dedim gitti bizim teklif.

Nisa: Video ne olacak sayi? Yükleyecek mi Danla youtube'a?

Sercan: Videonun başı zaten normal, yüzükten sonra videoyu hızlandırıp sadece teklif kısmını koymayı düşündük. Bize de hatıra olur diye. Tabi sen de istersen.

Nisa: Olur, isterim. Güzel olur hatta. Düşünsene çocuklarımız ileride internetten babalarının annelerine nasıl evlenme teklifi ettiklerini görebilir.

Sercan: Çocuklarımız... Bu fikir hoşuma gitti.

Nisa: Tabi önce Prag ve Bursa illerini nasıl kavuşturacağız onu düşünmek lazım.

Sercan: Biz birlikteysek her şeyi hallederiz. Olmadı bizimkilerle gelir Prag'da kalırız biraz.

Nisa: Halleder miyiz gerçekten?

Sercan: Nisa ben seni gerçekten çok seviyorum. Bundan sonraki hayatımızın harika olması için elimden geleni yapacağım. Sen o teklife evet diyerek bana dünyaları verdin.

Nisa: Sercan belki ben çok sevgimi gösteremiyorum ama ben de seni çok seviyorum. Bundan sonra beraber savaşacağız her sorunla. En önemlisi de bu değil mi?

Sercan: En önemlisi sensin.

Gülümsedim. Elimi yüzüğüme götürdüm. Onunla oynamaya başladım. Yüzüğe baktıkça sanki güç alıyordum. Bir yüzüğe bu kadar anlam yüklemek bazen saçma bazen ise çok değerliydi.

Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar diyemesem de sonsuza kadar tüm mutsuzluklarında birlikte oldular. Düştüklerinde beraber kalktılar. En önemlisi de bu değil mi zaten?

•SON•

Belki (SerNis)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin