Tanrı yarattığı insanların sadece bir
kaç tanesini özel kılmış onların her
birine yetenek vermişti.
#lucas #yuta #haechan #sicheng
─tamamlandı.
140620|260920
--- girişte bahsettiğim film adını yanlış hatırlamıyorsam 'senden bana kalan' diye bir türk filmi, yabancı film izliyorlar gibi düşünün, çok fazla film dizi izlemem ama en sevdiğim film buydu, aşırı dram vardı dram seven varsa izlesin~ Bugün you in me için bölüm yazmaya çalışacağım :") bekleyen var sa diye söylüyorum ---
Filmin sonunda kızın ölmesiyle derin bir iç çektim. 2 saatlik bölümün 1,5 saatini ağlayarak geçirmiştik. Tam sakinleşiyorken tekrar bir hıçkırık tutuyordu bizi, üçümüz -evet Jungwoo'da yanımızda- oturmuş film bittiği halde ağlıyorduk. Neden sonunda birlikte olmamışlardı ki.
Zilin çalmasıyla ayaklanıp kapıya doğru gittiğimde ağlamaktan ağrıyan başımı ovarak kapıyı açmış, Yuta ve Lucas'le karşılaşır karşılaşmak ağlayarak Yuta'ya sarılmıştım. O daha ne olduğunu anlamadan ellerini belimde birleştirdiğinde ağlamam daha da şiddetlenmişti ve en sonunda Yuta kendini benden uzaklaştırıp içeriye sokmuştu ikimizide. Salonda Lucas sevgilisiyle ilgilenirken Haechan onları görür görmez daha da ağlamıştı. Ben ise bi elim Yuta'nın belinde ağlamaya devam ediyordum. Çoktan tşörtünü sümüklerle kaplamıştım ama umursamadım.
"O öldü, birbirleni çok seviyorlardı."
Dedim. Filmde geriye kalan çocuk canımı çok yakmıştı. Aptaldı da, nasıl ilk aşkını unuturdu ki? Ben ilk aşkımı hâlâ unutamıyordum ve unutamazdım da.
"Sicheng yeter ama artık! Üstüm sümük oldu!"
Bir anda bana kızmasıyla onu ittirip koltuğa oturmuş, kollarımı göğsümde birleştirmiştim. Biliyorum, abartıyordum ama umrumda değildi. Biraz ilgi istemek suç muydu?
Haechan bir anda daha şiddetli ağladığında, hepimiz ona dönmüştük. Elindeki telefonu masaya bırakmıştı ve o bırakır bırakmaz elime almıştım. Mark'tı bu, Haechan'ı aldattığı kızla beraber aşırı samimi bir fotoğraf paylaşmış altına da onu sevdiğine dair bir kaç cümle kurmuştu.
"Galiba onu gerçekten kaybettim."
-
Tam üç saatimizi ağlayarak geçirip yorgun düştüğümüzde, yarı uyuklayacak olan Lucas ve Yuta'ya bakmıştım. Haechan tamam da biz niye deli gibi ağlamıştık ki? Jungwoo'nun sevgilisi yanındaydı ama ona lütfen beni bırakma diye ağlamıştı ben ise kime ne için ağladığımı bilmiyordum.
Yuta'nın ayaklanıp kolumdan çekiştirmesiyle, hiç bir şey sormadım ve odama girdik. Yuta beni yatağa bırakırken bie tane tşört ve bir tane de pjama aldı çıkarmıştı.
"Üstünü değiştir ve uyu olur mu?"
Yuta elime ayırdıklarını bıraktığında odadan çıkmış o çıkar çıkmaz üstümü değiştirmiştim. Acaba gitmiş miydi? Gidip gitmeyeceğine dair bir şey dememişti bana ve açıkcası gitmesini istemiyordum.
Bir kaç dakika sonra elinde su ve ilaçla geldiğinde yatağa oturmuş elime ilacı vermişti.
"Başın ağrımıştır şimdi."
İlacı ağzıma atıp suyu da içtiğimde bardağı kimisine bırakmıştım. İkimizde birbirimize bakıp duruyorduk. Benimle uyumasını istiyordum ama bunu ona diyemezdim işte.
"Eğer kötü olursan seslen olur mu? Bu gece Lucas ile burada kalacağız yani sizin için sorun olmazsa, ben buradayım yani."
Devrik cümlesinden sonra ayaklanacakken kolundan tutmuş geri oturmasını sağlamıştım. Bunu söylemiş olduğuma inanamıyordum ama ağzımdan fırlamıştı işte.
"Benimle uyursan senin için sorun olur mu? Zaten arkadaşız yani sorun olmaz bence."
Saçma salak cümlemden sonra kesinlikle gideceğini düşünüyorken o üstünü çıkarmış yanıma uzanmıştı çıplak mı uyuyacaktı benimle?
"
Tşörtümü sümükleyen sensin Sicheng. Hem, biz arkadaşız. Sorun olmamalı bence."
"Tabii ki,"
Dedim gözlerimi hemen kapatmış kollarımı kendime dolayarak uyumaya çalışmıştım. Yuta'yı izlemek istiyordum ama kendimi durdurmalıydım işte.
[yuta]
Sicheng gözlerini açmamak için savaşırken gülümsemeden edemedim. Dün onu öpmemden sonra sadece arkadaş olabiliriz demiştik ama ben o güne bir daha dönsem yine onu öperdim. Pişman değildim. Onu Lucas'in aksine uzun süredir tanıyordum ve tanışmak için adım atmak yerine sadece izlemiştim. Zaten güzel bir adım attığımı da söyleyemezdim Lucas sabahın 4'nde bunun için beni evden kovmuştu.
"Ben bir şeye sarılmadan uyuamıyorum."
Mırıltısını duyduğum gibi gözlerimi araladığımda bana biraz sokulduğunu görmüş yorganı belime kadar çekerek çıplak vücudumu kapatmış yorganın üzerinden belime sarılmıştı.
"Sende sarılsana."
Tekrar mırıldandığında kolumu sırtına atmıştım gözlerimi yummuştum.
"Artık uyusak mı?"
Dediğimde beni başıyla onaylamış gözlerini yummuştu sımsıkı bende gözlerimi yumduğumda yarın hangi pozisyonda uyanacağımızı düşünerek biraz oyalamamış ve uykumun gelmesini beklemiştim.
--- bölümleri kısa yazıyorum sıkmamak için, sizce uzatayım mı? Bu arada ilk kim hoşlandığını söyler?? ---
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
