─fifteen

408 57 1
                                    

Jungwoo, Haechan ve ben koltukta oturup Jungwoo'nun kanal değiştirmesini izlerken bir anda kapının çalmasıyla Haechan kapıya bakmış, küçük çaplı sevgi sözcükleri ve laf dalaşıyla içeriye Haechan'la birlikte 4 erkek gelmişti. Gözüm arkada biriyle konuşan Yuta'ya takıldığında o kadını gördüm. Yuta'nın koluna girmişti. Hamile olduğunda yavaş yavaş yürüyordu ve Yuta'da ona eşlik ediyordu. Daha bir kaç saat önce bir şeyler yaşamıştık, o kadın her ne kadar gözümde suçlu gözükmese de onu evime getiremezdi.

"Film gecesi yapalım istedik. Eskisi gibi."

Hiç bir şey eskisi gibi değildi, hemde hiç bir şey.

"Ben çok yorgunum, uyuyacağım."

Koltuktan kalkıp gidecekken, Haechan'ın oflar halini gördüğümde derin bir nefes bırakıp geri koltuğa adımladım. Bazen gördüğü şeyler yüzünden kendinden nefret ediyordu.

"Ya da, sorun değil. Eskisi gibi film gecesi yapalım! Ver sen onları!"

Lucas'in elinden aldığım poşetlerle mutfağa girmiş, arkamdan birinin geldiği görsem de umursamamıştım. Bu kişi Yuta olsa dahi konuşacak bir şeyimiz kalmamıştı.

"Eviniz ne kadar da şirinmiş."

Duyduğum sesle gülümsemeye çalışmış, her şey iyiymiş gibi davranmaya çalışıyordum. Ondan nefret edemezdim, o zaman her ne kadar beni sevsede hayatında ben yoktum onun için ne Airi'yi nede Yuta'yı suçlayamadım.

"Basit öğrenci evi işte."

Az çok bildiğim ingilizceyle bir şeyler gevelemiş, gülümseyip Haechan'ın gelmesiyle aldığım tabağı yerleştirmek için oturma odasına ilerlemiştim. Haechan elindeki meyve sularıyla gelirken Airi de bir kaç tabak getirmiş o daha salonun başındayken Yuta'da elinden almıştı. Her şey bir yana ama canım acıyordu. Elimdeki tabağı kucağıma çekmiş üstündeki kekten yerken onları görmemek için tekli koltuğa oturduğum gibi televizyona odaklanmış, çocukların getirdiği filmi izlemeye başlamıştım. Film komedi filmiydi ama ben ve Yuta hariç herkes gülüyordu.

Ben arada markhyuck ve luwoo çiftine bakıyor, sonra kısa bir Yuta'ya baktığım gibi önüme dönüyordum. Airi, Yuta'nın omzuna başını koymuş film izliyordu ve böylelikle sadece canım acıyordu. Haechan ve Jungwoo ise, benim gördüklerimi gördüğü gibi üzülmeye başlıyorlardı.

Yaklaşık yarım saat sonra film bittiğinde hepimiz orta masadakileri toplayıp mutfağa yerleştirmiş, tekrar oturma odasına girdiğimizde çocukların gitmesiyle de kısa bir an sonra Jungwoo, ben ve Haechan kalmıştık.

İkisi de benim bir şey dememi bekliyorlardı. Bir tepki vermemi, bir şeyler söylememi belki de sinir krizi geçirmemi söylüyorlardı. Ama bir kaç saat önce her şey bitmişti. Onu ilk ve son öpüşümdü, ilk ve son kez beni sevdiğini söylemişti. Her şey ilk ve son kez olmuştu.

"Merak etmeyin, iyiyim ben."

Gülümsemeye çalışıp televizyondaki açık olan filmi izlerken iç çekmiş, gözlerimin dolmaması için kendimle konuşmaya başlamıştım. Sakin ol Sicheng.

Bundan bir kaç ay öncesinde olsaydık ne olurdu? Belki de Yuta ile asla tanışmazdım ve bu kadar üzülmezdim. Canım yanıyordu, yanyanaydık ama ben ona uzaktım.

"Mark bugün sana ilgiliydi sanki?"

Konuyu değiştirmeye çalışınca, Haechan'da tebessüm ederek başıyla onaylamıştı beni. Ne anlatabilirdim ki? Düşünmeye başladıkça gözlerim doluyordu. Ayrıca insan yanyanayken yine de görmek konuşmak, kokusunu hissediyordu.

"Lucas arıyor."

Jungwoo, eline telefonu aldığı gibi kulağına götürdüğünde hepimiz asla korkunç bir şey beklemiyorduk.

"Ne? Tamam, tamam hemen geliyoruz!"

Telefonu kapatmış aceleyle ayağa kalmıştı.

"Airi, erken doğum yapıyormuş. Hastaneye giderken araba arızalanmış, sanırım Airi çok kan kaybediyor."

---
Artık sonlara geliyoruz,
bakalım bakalım,,
bu arada vote sınırı koyuyorum
10 vote'un üstüne çıkamazsak bölüm
gelmeyecek sorry :"(
---

kırmızı çizgi, yuwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin