─six

630 69 70
                                    

---
hatalarım varsa çok takmayın ama
"şöyle yazsan, şunu şu tarz yapsan daha İyi olur"
tarzı yorumlar yaparsanız sevinirim♡
---

Gözlerimi aralayıp belimdeki kolların sahibine baktığımda, şaşırmamıştım. Onunla uyumak isteyen bendim sadece bir şeye sarılamadan uyuyamama olayı birazcık, miniminnacık yalandı. Hem arkadaştık biz, yani birlikte uyumamız gayet doğal değil miydi?

Başıma küçük bir ağrı saplandığında sessiz bir küfür savurmuş gözlerimi geri kapatmıştım. Güneş ışığı yüzüme vuruyordu ve dün gece ağlamaktan yorgun düşmüş gözlerimi açamıyordum resmen. Gözlerimi kapayıp ellerimi tekrardan Yuta'nın beline koyacakken içeriye giren luwoo çifti+haechan ile ellerimi hemen yatağa serip gözlerimi kapatmıştım. Neden böyle yapmıştım bilmiyorum ama sanırım utanmak istemiyordum işte.

"Galiba bunlar ilk günden işi pişirdiler ya, baksana Yuta çıplak!"

Lucas'in sesini duyar duymaz kafasına yediği şaplağın sesini duyduğumda, Jungwoo konuşmaya başlamıştı.

"Sen böyle ayıp ayıp şeyleri nereden duyuyorsun bakayım?"

Bir anne gibi çocuğunu azarladığında Haechan'ın neden sessiz sessiz durduğunu anlamak zor olmamıştı. Fotoğrafımızı çekiyordu demek.

"Ya sessiz olsanıza, mikrafon versem dünya duyacak bi susun da uyanmasınlar amk."

Sonunda sessiz sedasız üçüde kavga ederek odadan çıktığında Yuta'ya daha da sokulmuştum. Kokusu, insanı mayıştırıyordu işte.

-

Bu sefer gerçekten uyanıp derin bir nefes aldığımda pozisyon değiştirdiğimi sırtımın Yuta'nın göğsüne değdiğini anlamam zor olmamıştı. Yavaşça belimdeki ellerini çektiğimde telefonumu elime almış, saate bakmıştım. Saat neredeyse akşam 6'ya geliyordu ve biz resmen sadece uyuyarak günü bitirmiştik.

Yuta'yı uyandırmayıp odadan çıktığımda, kulağıma doluşan kahkahaları takip edip salona girmiş, salona girer girmez dalga konusu olmuştum.

"Uyuyan güzelimizde sonunda uyanabildi."

Lucas'in aklında dönüp duran tilkileri biliyordum. Yuta gibi zihin okumazdım ama, yine de sırıtışından anlamıştım.

"Dün gece çok yoruldular sanırım, baksana saat 6 olacak neredeyse."

Kendi kendine aklınca bana laf soktuğunsa sevgilisi tekrardan kafasına bir şaplak atmıştı ve Yuta üzeri çıplak salona girmişti. Altını çiziyorum üstü çıplak, ÜSTÜ ÇIPLAK!

Kalbim onu öyle görmemden dolayı sanki okuldan eve koşmuşum gibi atıyordu ve az daha Yuta'ya bakakalırsam zihnimi susturamayacağımı biliyordum. O çok yakışıklıydı, haddinden fazla yakışıklı.

Göz göze gelmemizle pot kırdığımı fark edip önüme dönmüştüm. Önümdeki nereden bulduğumu bilmediğim kağıt parçasını olabildiğince daha küçük parçalara ayırırken göz ucuyla ona baktığımda, sırıtıp durduğunu gördüm.

kırmızı çizgi, yuwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin