kırmızı çizgi, yuwin

─two

---
daha ikinci bölümden saçmalamaya
başlayacağım sanırım :")
---

"Neden buldun ki beni?"

Yani bir sebebi olması gerekmiyor muydu? Onca yıl birbirimizi biliyorduk ama tanışmak için adım atmamıştık.

"Kendi kendine cevaplar verip bana neden soruyorsun ki?"

Önce şaşırıp ne dediğini anlamaya çalışırken bir anda zihnimi okuduğunu anladığında gözlerimi devirdim. Her aklımdan geçeni okuyacak mıydı bu?

"Ne gerek var ki tanışmamıza atmasaydın adım falan."

"Sen hep böyle misin? Yani seninle arkadaş olmak isteyenlere 'neden benimle arkadaş olmak istiyorsun?' diye mi soruyorsun?"

Bir şey söylemeyip boş boş bakındığımda oflayıp saatine baktı. Zorla tutmuyordum ki onu?

"Çeneni ne zaman kapatırsın?"

"Konuşmuyorum ki!"

"Ama seni duyuyorum!"

Saçma bir şekilde tartışırken Haechan'ın sokağa girdiği görmüş peşinden de Jungwoo'nun öve öve bitiremediği çocuğu görmüştüm.

"Ben Lucas."

Elini uzattığında hafifçe sıkıp gülümsediğimde ismimi söyleyecekken benim yerime adımı söylemişti.

"Sende Sicheng olmalısın. Hm, birde sana WinWin diyorlarmış. Yaşında 20?"

Oflayarak gözlerimi devirdiğimde Haechan adı Lucas olanın kafasına geçirdiğinde onun yeteneğini algılamak zor olmadı.

"Yeteneğimle gurur duyuyorum!"

İki elini de öperken gözlerimi devirdim. Neden yeteneğim insanları iyileştirmekti ki? Yılda bir ya da iki kere birine yardım ediyordum. Ayrıca benim işime de yaramıyordu.

"Buraya dikilmek için mi geldik?"

Ortamdaki sessizliği bozarken oflamadan edemedim. Eve gitmek istiyordum.

"Sicheng eve gitmek istiyor, uyuyamamıştı zaten. Eve gitsek daha iyi, yarın buluşuruz."

Yuta, Lucas'i ittirip yan taraftaki arabaya binerken Haechan koluma girmişti.

"Uyuyamadığını nereden biliyor bu?"

"Zihnimi okumuştur."

Kısaca geçiştirdim. Sabah ki karşılaşmamızı anlatmak istemiyordum. Ayrıca anlatacak bir şey de yoktu.

"Sen Lucas midir Yukhei midir nedir onunla nasıl tanıştın?"

"Yanıma oturup yüzüğü çıkardı ve diğer iki kişiden biri olduğunu söyledi."

Aslında biz her seferinde nedensizce birbirimizle bir çatışmadayken tanıştığımızı hayal ederek geçirmiştik. Yıllarca onları aramamıştık. Ne diyecektik? Özel yetenekleri olan birini tanıyor musunuz mu? İnsanlar büyük ihtimal bize gülerlerdi.