∆Alexia Mia Moon∆
"Dönüşmelisin!"
Gözlerimi kocaman açarak birkaç kez kırpıştırdım. Parmaklarım ile kol derimi bulup sıkıyordum. Bu bir şakaydı değil mi? Ya da bir rüyaydı. Ben asla Uğur Böceği olamazdım!
"Tereddüt etme ve tak bu mucizeleri." diyerek ellerime sihirli küpeleri bıraktı Tikki. Telaş yaptığı belli oluyordu.
"B-ben yapamam." dedim elimdeki küpelere bakarak. Süper kahramanlarla takılmak, onlara hayran olmak başkaydı, süper kahraman olmak bambaşkaydı!
"Fazla zamanımız yok Alexia, yapmak zorundasın!" dediğinde Tikki, bir kaçış yolu aramaya koyuldum. İçimdeki korku oldukça büyüktü.
"Ayağım," dedim bir anda. "Ayağım ne olacak?"
Tikki güven verircesine gülümsedi. "Merak etme, Uğur Böceği olman sana daha fazla fiziksel dayanıklılık verecek."
Tikki'nin büyük gözlerine bakarken kaçışım olmadığını anlayarak iç çektim. Gözlerim avcuma kaydığında küpeler sanki çok şey vaad eder gibi parıldıyorlardı. Son bir kez daha düşünmeden küpeleri kulağıma taktım.
"Özel gücün şanslı tılsım, yanlışlıkla söylememeye gayret et. Gücünü kullandıktan sonra beş dakika içinde normale dönersin. Akumayı yakalamayı sakın unutma."
Başımı sallayarak talimatları anladığımı belirttikten sonra derin bir nefes vererek, gözlerimi kapattım ve mırıldandım. "Benekler."
Pembe ışıltılar göz kapaklarıma yansıtırken saniyeler sonra daha iyi hissettiğimin farkındaydım. Heyecanla ayağa kalktığımda bir anda ayağıma giren sancı ile yüzümü buruşturdum. Evet, ayağım daha iyiydi ancak zorlayınca açısı hâlâ oradaydı. Yutkunduktan sonra yavaş adımlarla banyoya ilerledim. Aynanın önüne geldiğimde bu sefer gerçekten inanmıştım. Ben Uğur Böceği olmuştum!
Siyah puantiyeli kırmızı dar kostüm vücudumun her yerini sarıyordu. Dirsek ve dizlerime kadar olan kısımlar simsiyahtı fakat sonrası bilindik uğur böceği kostümüydü. Maskem de bilindikti, saçlarım salıktı. Belimdeki yoyo kendini fark ettiriyordu. Onu elime alıp birkaç kez aşağı yukarı salladım. Eğlenceliydi aslında.
Banyodan çıkacağım sırada içeri giren siyah kwami ile çığlık attım ve geri kaçtım. Burada ne işi vardı?
"Ah, demek Tikki seni seçti." dediğinde yutkundum. Kara Kedi'nin kwamisi neden buradaydı?
"Kara Kedi de ışına yakalandı. Yeni bir tane gerek."
Kaşlarımı çatarak birkaç adım yaklaştım. Ancak o zaman elindeki siyah yüzüğü fark ettim. "Nasıl bulacaksın?" diye merakla sorduğumda bana bakıp göz devirdi. "Bu kedi çok aç ve yorgun." diyerek saçlarıma yerleşti. "Bu yüzden ben değil sen bulacaksın."
Birden saçlarımın arasından Kara Kedi'nin mucizesini fırlattığında ileri atılarak son anda onu yakaladım. "Ben nasıl bulabilirim?" diye sorduğumda kwaminin uykulu sesi kulağıma geldi.
"Senin sorunun, sen düşün."
Göz devirerek banyodan çıktığımda kimin Kara Kedi olabileceğini merak ediyordum. Cesur olmalıydı, dövüşmeyi bilmeliydi ve muhtemelen bu kwamilerle iyi anlaşmalıydı yoksa bu kwaminin sorun çıkartacağına emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Fanfic> - aşırı cringelik içerir - Marinette Alya ile bile vedalaşmadan koşarak eve gitti. Kuzeni bu saate kadar gelmiş olmalıydı. Fırına giriş yaptığında hızlıca annesinin ve babasının yanağını öptü Marinette. Yerinde duramıyordu. Küçük bir çocuk gibi ye...
