Mucize: Bölüm 6 *son part*

1K 120 245
                                    

Alexia Mia Moon

Yeniden arkamı döndüğümde Felix siyah deriden kıyafeti giymişti bile. Elbette onda da farklar vardı. Elbisesinin yaka kısmı biraz daha açıktı ancak o gülünç sarı çan orada duruyordu. Saçları çok çok dağınıktı ve bende ellerimi saçlarında gezdirme isteği uyandırıyordu.

"Hadi gidelim."

Ukalalık dolu sesinin ardındaki sırıtışı ile kaşlarım kalkmıştı. Bu mucizenin bahşettiği güçlerden bazıları da ukalalık ve ego olmalıydı. Ah, şaka yeteneğini de unutmayalım. Gerçekten, Felix'i hiç böyle görebileceğimi düşünmezdim.

Sırıtışını silmeden yavaş yavaş hızlanarak koşmaya başladı ve açık camdan atlayarak karşı binanın çatısına atladı. Göz devirdim, ego kesin olarak geliyordu.

Bende yürüyerek camın kenarına gittim ve yoyomu atarak çatıya indim. Acıyan bileğim ile neredeyse çatıdan düşecekken çakma Kara Kedi yardım etti ve dengemi yeniden sağladım. Ona döndüğümde yeşil gözlerinin bana değil, karşı tarafa baktığını fark etmem ile bende o tarafa döndüm. Akumalı kişi oradaydı.

"Tamam şöyle yapalım. Bizi fark etmemesi için yavaşça ona yaklaşalım. Muhtemel olarak savaşacağız. Sen beni korurken bende akumalı nesneyi-"

"Konuşmak yerine harekete geç çakma Uğur Böceği."

Sözümü kesip rahatça söylenerek çatılardan çatılara atlayan Felix-Kara Kedi'ye baktım. Neden bu kadar aceleci davranıyordu ki? Zaten ne yapacağımızı bilmiyor sayılırdık, bu kadar aceleci davranması sadece felaket getirirdi.

Yine de ona uyarak bende akumalanmış kişiye yaklaştım. Paris'te onun etkisi altına girmemiş tek bir kişi bile kalmamış görünüyordu. Bizde dikkatli olmalıydık, bunun geri dönüşü yoktu.

"Acele etmek yerine beni dinle." dedim yeniden yanına geldiğim Kara Kedi'ye. "Planlı davranmazsak kaybederiz."

"Ya da sen beni dinle ve yoluma çıkma. Çabuk olmamız gerekiyor."

Sinirle dişlerimi gıcırdattım. "Takım olmalıyız, acele edersek her şey berbat olabilir!"

Sinirle önüme dikildi. "Bak sen anlamayabilirsin ama kuzenim de bu ışına maruz kaldı ve değer verdiğim birinin şu an ne halde olduğunu bilmiyorum. Bence bunlar gayet yeterli sebepler."

Dedikleri karşısında nefesim kesilirken bunu belli etmemem gerektiğinin farkındaydım. Yine de bir soru beynimi bulandırıyordu, değer verdiğim biri derken beni kast etmişti değil mi?

Yine de tüm bunlar yerine dönük bir suratla, "Kimliğini ele verecek şeyler söyleme." dedim.

Bana bakıp göz devirdi. "Sanki beni duyabilecek biri varmış gibi konuşuyorsun."

Ardından birkaç adım geri giderek ellerini ağzını iki yanına koydu. "Ben Felix Agreste ve bir günlük kahraman görevi yapıyorum!"

"Kes sesini." dedim sinirle ona yaklaşarak. Belki de Felix yanlış bir seçimdi.

Aynı sinirle bana yaklaştı. "Ne o Böcekçik? Haklı çıkmam seni kızdır-"

"Vay vay, Kedi ve Böcek de buradaymış!"

KUZEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin