"Geldik"diyen Rüzgâr ile bakışlarım, kursumun olduğu binaya döndü. Başımı sallayıp arabanın kapısını açtım ve arabadan indim. Üstümü başımı elimle düzeltirken, en sonunda çantamı sağ omzuma asıp yürümeye başladım. Arkamdan Rüzgâr gelirken otomatik açılan kapıyı geçtim ve karşımda temizlikçi Nurten ablayı görünce el salladım.
"Kolay gelsin Nurten abla!" Nurten abla beni fark edince sıcak bir gülümseme kondurdu yüzüne. O gülümseyince en çok sevdiğim özelliği bir yanağında gamzesi çıkması ve gözleri kısılmasıydı. Çok samimi birisiydi, buradaki herkes Nurten ablayı çok seviyordu.
"Sağ ol yavrum, sana da kolay gelsin. Bak kendini çok yorma, hasta falan olursun Maazallah." Bu dediğine gülümsedim.
"Bana bir şey olmaz Nurten ablam. Hadi görüşürüz!"
"Görüşürüz yavrum." Nurten ablaya tekrardan el sallayıp sol taraftaki koridora girdim. Arkamdan Rüzgâr'ın şaşırdığı belli oluyordu. Buradaki herkese ailemden biriymiş gibi davranmam onu şaşırtmış olmalıydı. En sonunda hep o âşinası olduğum siyah kapının önünde durunca Rüzgâr'ın da durduğunu hissettim.
"Ee niye durduk?" Yavaşça arkama dönüp Rüzgâr ile göz göze geldim. Ona gülümseyip, sağ tarafımızdaki izleyici kapısını gösterdim.
"Buradan sonra benle gelemezsin, şuradan izleyici yerinden bizi izleyebilirsin." Bu dediğim ile ofladı. Ellerini iki yana 'neden?' dermiş gibi salladı. Bu hâli gülme isteğimi getirse de kendimi gülmemek için kastım.
"Niye? Olmaz öyle şey, bende geleceğim." Tam siyah kapıya yöneliyordu ki onu kolundan tutup durdurdum. Tabii bir vampirin durdurmak pekte kolay olmamıştı.
"Kesinlikle izin vermiyorum, zaten çok göze batarsın. Olmaz, gelmene izin veremem. Şimdi hadi izleyici yerine git." Bu dediğime tekrardan oflayıp başını sağa sola salladı.
"Of peki. Ama bir şey olursa hemen yanında bitiveririm ona göre." Bu dediğine göz devirip kafamı tamam anlamında salladım. Tam izleyici yerine giderken yine kolundan tuttum. Arkasına döndüğünde bezmiş bir ifade ile bana baktı.
"Yine ne oldu?"
"Bak biliyorsun burası dövüş kursu, bu yüzden bana bir şey olursa bile yerinde durmanı istiyorum. Zaten burada hocalarımız var, tamam mı? Yoksa kendini ele verebilirsin." Biraz bu dediğimi düşündükten sonra pes etmiş gibi başını 'tamam' anlamında salladı. O gittikten sonra siyah renkli kapıdan içeri geçtim ve tanıdık simaları görünce ister istemez gülümsedim. Bakışlarımı etrafta gezdirirken Ercan Hocayı görmem ile o tarafa gitmem bir oldu. Ercan Hoca, Murat Hoca ile sohbete dalmışken benim geldiğimi fark edince bana doğru gülümsedi.
"Merhaba hocam, geç kaldım kusura bakmayın." Ercan Hoca gözlerini kısıp düşünüyormuş gibi yaptı. Yanındaki Murat Hocaya da kısa bir baş selamı verdim. Murat Hoca da bana aynı şekilde karşılık verince önüme döndüm.
"Hım, bugünlük affediyorum. Ama bir daha geç kalma tamam mı?"
"Tamam hocam. Ben ısınmaya gidiyorum, daha sonra kimlerin dövüşeceğini söylersiniz."
"Tamam söylerim. Hadi hadi, git ısınmaya başla. Yoksa Talha Hocan gibi seni zorlu ısınma çalışmaları yaptırırım ona göre!" Ercan Hoca bu dediğini şakasına söylemiş olsa da, ben hemen çok korkmuş gibi yapıp ısınma yerine geçtim. Arkamdan gülme seslerini duyabiliyordum. Isınma yerine giderken önümü biri kesmesi ile duraksadım. Önümü kesen kişi ile göz göze geldiğimde kaşlarımı çattım. Daha sonra karşımdaki kişide aynı benim gibi kaşlarını çattığın da gergin bir ortam oluştuğunu fark ettim. Bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra ellerimizi çak yaparak birleştirdik ve gülerek kollarımızı birbirimizin omzuna koyduk. İkimiz beraber gülerken diğerlerinin şaşkın bakışlarını önemsemiyordum. Özellikle Rüzgâr'ın o anki yüz ifadesini düşünemiyordum bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Avcısı [Tamamlandı]
Vampiros-Serinin ilk kitabıdır- Bitiş tarihi: 01/07/2020 Başlangıç: 05/11/2019