Kırmızı Avcısı [Tamamlandı]

18.BÖLÜM

"Ne?" Bu neyden bahsediyordu böyle. Gelir gelmez garip garip şeyler söylemeye başlamıştı bile.

"Ah, bunu kapı önünde anlatmak ne kadar doğru bilemiyorum. Beni içeri alırsanız memnun olurdum açıkçası." Mira, onun kapı önünde kaldığını daha yeni fark etmiş gibi elini alnına attı.

"Ah pardon, benim hatam. İçeri geçmez misin Mert?"

"Olur."dedi sanki demin kendisi içeri geçmek istemiyormuş gibi. Bu Mert sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Ama benim asıl merak ettiğim Rüzgâr ve Sarp'ın aralarında geçen o olaydı. Her ne kadar kavga ederken birazını anlatmış olsalar da bazı şeyleri merak ediyordum. Mesela Sarp neden ailesine ihanet etti? Yoksa gerçekten ailesini korumak için mi düşman tarafa geçmişti? Ama Rüzgâr ailesine saldırı gerçekleştiğinde Sarp'ın onları bilerek öldürmek istediğini söylemişti. Yoksa bu yalan mıydı? Sarp bilerek mı konsey üyesi olmuştu?

Kafamda bir sürü soru dolaşıyordu ve ben cevaplarını çok merak ediyordum. Şimdilik bu sorularımı zihnimin bir köşesine attım. Bu büyücü bozuntusunun ne diyeceğini merak ediyordum.

Mert içeri geçtikten sonra konsey üyeleri de dahil herkes salona geçmişti. Mert, sanki kendi evindeymiş gibi rahatça koltuğa yayılmıştı. Bakışlarım konsey üyelerine gidince bunu pekte önemsemediklerini gördüm. Herhalde burada Mert'i tanımayan tek kişi bendim. Konsey üyeleri bile bu adamı tanırken benim tanımamam biraz garip kaçmıştı doğrusu.

"Mert, sen Almila'yı nereden tanıyorsun?" Erkut'un bu sorusuna Mert, alaycılıkla cevap vermişti.

"Uzun hikâye. O zaman kısaca şöyle diyeyim. Bana şu sıralar çok fazla görüler gelmeye başlamıştı ve bunları neredeyse hepsi Almila ile ilgiliydi. Bir gün tekrardan görü görürken istemsizce Almila'yı beni bulmasını söylemişim. Tabii ilk baş bunu hatırlamadım, bir kaç gün sonra anca hatırlayabildim. Nedense Almila'nın, gelecekte neler yaşayacağının hepsini gördüm, bu yüzden onu uyarmaya geldim. Geleceği çok fazla değiştiremem ancak yine de yardımım dokunabilir diye ümit ediyorum." Arat ve Sarp aynı anda ellerini çenelerinin altına koydular. Erkut ise bir şey düşünüyor gibi gözüküyordu.

"Şu sıralar çok fazla vahşileşen vampirler var, bunların raporlarını alırken çoğunun karşı tarafa, yani Koruyucu'ların tarafına geçtiği tespit edilmiş. Bunları isteyerek mi, yoksa bilinçsizce mi yapıyorlar açıkçası anlamadım. Geçen yılda seninde söylediğin gibi Mert, karşı tarafa geçenler olmuştu ancak bunlardan bir tanesi bunları isteyerek yapmadıklarını söylüyorlar." Sarp, Erkut'un ne demek istediğini anlamamış gibi bakıyordu.

"Bunun konumuzla alakası ne?"

"Anlatmamı daha bitirmedim. Her neyse, geçenlerde çıkan okul yangınını da düşman taraftaki vampirin yaptığı ortada. Sorun şu ki yangın tam olarak Almila'nın sınıfında çıkmış. Yani izleniyorsun Almila, şu an bile bizi dinliyor olabilirler. Konunun bunla alakasına gelecek olursak, bunların bilerek yapıldığı ortada. Şu an Mert'in gelmesi bile onlara göre bir olasılıktı. Ve bizden giden vampirler adam sayımızı düşürüyor. Şimdiyse Mert'in Almila'yı görülerin de görmesi, karşı taraftaki büyücülerin bir oyunu olabilir diye tahmin ediyorum. Ancak senin 'Almila'nın geleceğini gördüm' demen bu tahminlerimi çürütse de ilk başta gördüğün görüler yine de diğer Koruyucular'ın oyunu olabilir. Benim düşüncem bu." Erkut çok iyi bir noktaya basmıştı. Tahmini dahi mantıklıydı ancak dediği gibi, Mert'in bu dedikleri Erkut'un tahminlerini çürütüyordu. Ama yinede güzel bir yaklaşımdı.