Şah Ve Piyonlar

18

Levy ellerinin arasından pis bir sırıtış yaptı. Lucy'nin tedirgin ifadesinden zevk alıyordu.

" Lucy, sorun şu ki daha fazla büyü kitabından çalışmana gerek yok."

Lucy gözlerini büyüttü. Levy'nin ne demek istediğini kavramaya çalışıyordu. Başarabildiğini pek zannetmediğinden konuştu.

" Yani? Şimdi büyü yapabilir miyim? Yoksa yapamaz mıyım?"

Levy önündeki bardağın içindeki sıvıya baktı. O gün olanlar herkesi şaşırtmıştı. Lucy'nin büyü gücü normalden biraz daha artmıştı. Genede yeterli değildi. Bunu nasıl başardığını bilmiyordu ama kendisininde Lucy için bir büyü bulması gerekiyordu.

Eğer bir büyücüysen bilinen tüm büyüleri kullanabilir hale gelmelisin. Bu sayede rakiplerinin zayıflıklarına daha kolay saldırabilesin. Levy'ye küçükken söylenilen bu sözler çok mantıklıydı. Elfler diğer 2 ırktan farklı olarak istedikleri büyüyü yapabilirlerdi. Ama her şey büyüyle son bulsaydı şimdiye tahtın başına geçerlerdi. Periler ve cüceler gerçekten sıkı rakiplerdi ve elfler onların gerisinde kalmak istemiyordu. Levy en son izlediği ırk savaşını hatırlamaya çalıştı. Gene berabere kalmışlardı ama bunu her defasında nasıl becermişlerdi?

Periler, belirli yeteneklerle doğup o yeteneğin özüne dönüşüp yok olurlar. Ateş perileri sadece ateşe hükmeder ve öldüğünde bir lava karışıp giderler, aynı şey su perileri ve toprak perileri içinde geçerli. Ama daha bilmedikleri bir sürü peri çeşidi var.

Bunu bir kenara bırakırsak, cücelerin derileri çok sağlam ve kendi silahlarını, zırhlarını yapabiliyorlar. Cüceler büyü güçleri az olduğu için bunu yaptıkları zırhlara ve silahlara aktarıyorlar. Levy bunları düşünürken Lucy ile göz göze geldiler.

" Nasıl bir büyü, bu üç ırkı maniple edebilir? Nasıl bir saldırı planı onları şaşkına çevirir? Lucy'yi geliştirsek bile onlarla boy ölçüşebilecek mi? Bedeninin limitini henüz bilmiyoruz. Ne kadar ilerleyebilir?" (Levy'nin iç sesi.)

Lucy uzun süredir Levy'nin konuşmasını bekliyordu ama Levy dahada içine kapanmıştı.

" Levy? Sorun ne? Banada anlatsan iyi olurdu..."

Levy bakışlarını Lucy'nin gözlerine çevirdi. Ciddi bir ses tonuyla konuştu;

" Lucy, hala seni ve vücudunu geliştirmemiz gerekiyor. İlk önce büyüye ne kadar dayanabileceğini ölçmemiz gerek."

Lucy başını salladı ve cellata baktı.

" Levy? Cellatın görünüşünü değiştirebileceğin herhangi bir büyün var mı?"

Levy cellata döndü ve uzun uzun düşündü. İkiside bu dünyaya ait değillerdi bu yüzden onların üstünde denenecek herhangi bir büyü ölümleriyle sonuçlanabilirdi. Belki şanslılarsa onları geliştirebilir veya görüntüsünü değiştirebilirdi. Levy başını hafifçe kaşıdı. Bunun için çeşit çeşit büyü düzenlenmişti. Hangisini denemesi gerektiğini bilmiyordu.

" Aslında Levy, kendimi büyüde yeterince geliştirebilirsem celladın üzerinde yapılacak olan büyüde yardım etmek istiyorum!"

Lucy bunları bir hevesle söyledi. Cellat ise kendisi üzerinde bir deney yapmalarını ısrarla reddediyordu. Lucy ve Levy ise onu hiç umursamamışlardı.

" Bunu daha sonra düşünelim, şimdi senin bedeninin büyüye ne kadar adapte onu bulmalıyız. Bunun için sana düzenli olarak büyü aktarımı yapacağım. Eğer bir gelişme olursa büyünün miktarını çoğaltmaya başlarım."

Lucy derince bir iç çekti. Bununda bir şekilde halledilmesi içini rahatlatmıştı. Şimdi tek yapması gereken şey Levy'nin kütüphanesinde bu ülkeye ait tarihçeleri ve geri kalan önemli konuları araştırması gerekiyordu.

" Hızlı bir şekilde ilerlemeliyim! Arenaya ne zaman katıldıkları hakkında Levy bile bir şey bilmiyor. Bu durumda hepsine tek tek meydan okumak zor gibi. Herneyse, önümde bunun planını yapacak kadar zamanım olacaktır." (Lucy'nin iç sesi.)

Lucy önüne aldığı kitapları saatlerce okumaya ve incelemeye başladı. Bu sırada ise cellat diğer ölüm meleklerinin toplantısına gitmek için evden ayrılmıştı...