Levy defalarca aynı satırı okuyordu. Lucy nasıl öldüğünü tam bilmediğini söylemişti. Ama bu kitapta her şey yazıyordu. Tam diğer satırlardakini okuyacakken cellat hızla kitabı elinden aldı ve pelerininin içine koydu.
" Hey! Henüz işimi bitirmemiştim. Neden elimden çekip aldın ki?!"
Cellatın gözlerine dik dik bakan Levy uzun bir sessizliğin ardından elini alnına vurdu.
" Konuşamadığını unutmuşum!"
Levy sandalyeye geçip oturdu sonra cellatın yüzüne baktı.
" Pekâla sanırım sen, Lucy'nin nasıl öldüğünü biliyorsun? Ama şuanda konuşamadığın için bana birşey anlatamazsın? Of~"
Levy, Lucy'nin nasıl öldüğünü çok merak ediyordu. Ona göre bu olay, normal bir ölüm gibi gelmemişti.
" Neyse, seninle sonra görüşeceğim Azrail." ( Y.N- Ölünce - )
Levy sessizce oturduğu yerden kalkıp kapıdan aşağı kata inen merdivenlere yöneldi.
*********
Sabahın erken saatlerinde Lucy tabi ki uyanmamıştı. Çarşafı bir yerde kendisi başka bir yerde uyuyordu. Levy içeri girene kadar en azından huzurlu bir durumdaydı.
Levy bağıra bağıra elinde tava ve bir kaşıkla şarkı söylüyordu.
" Kalk len! Sabah oldu~ uyanmazsan eğer ki kıçına bir dolu tekme yersin~"
" Levy gözünü seveyim, ne yapıyorsun? Kafayı mı sıyırdın? Hayır yani sesin iğrenç çıkıyor."
" Sanki köpek balığının kılçığı boğazında kalmış ve üstüne su içilmiş gibi iğrenç." (Lucy'nin iç sesi)
" Büyükannem beni bu şekilde uyandırırdı. Bende hazır fırsat bulmuşum, onun o güzel geleneğini devam ettiriyorum."
" İlk kurban neden ben olmak zorundayım? Peki şarkı, o da mı büyük annenin işi?"
" Yok ya. Onu ben uydurdum."
Lucy yataktan kalkıp Levy'nin elindeki tavayı ve kaşığı aldı. Levy sorgulayan bakışlarla Lucy'nin ne yapacağına baktı.
Lucy hızla pencereye yöneldi. Pencereyi açıp tavaya şiddetle vurdu.
" KEŞKE SABAH OLMASAYDI- LUYAA
BU SAYEDE HİÇ KİMSE KIÇINA TEKME YEMEZDİ-LUYAA."(Y.N: Lucy'nin bir aklını kaçırmadığı kalmıştı.)
********
Kahvaltı masasına geçip birşey atıştırırken Lucy'nin aklına bir soru takıldı." Levy, bu arenaya katılan kaç ırk var?"
" Genel olarak 3 ırk birbiriyle atışıyor. Arenaya ise her ırktan en fazla 1 kişi katılabilir. Eğer istersen birbiriyle atışan ırkların arasına sızabilirsin."
" Yok. Eğer öyle bir mallık yaparsam kesin ölürüm. Buraya ölmek için gelmedim! Dahasını anlat Levy!"
" Şimdiye kadar yaptığın şeyler çok mu mantıklı sanki?!" (Levy'nin içsesi)
" Bir bakalım...ah! Evet neredeyse unutuyordum. Bu ırklar büyü yapabiliyor. Ama hepsi değil. Benim gibi elf olanlar büyü yapabilir. 3 ırktan biriyiz. Diğerlerine gelirsek, cüceler ve periler. Bu üç ırk birbiriyle atışıyor. Şimdiye kadar hiçbiri kazanmış değil." (Levy)
" Bu böyle sürüp gitmeyecektir herhalde değil mi?"
Levy omuz silkmişti. Bu konuda ki düşüncesi tamamen farklıydı.
Lucy ağzına kaşığı sokup geri çıkardı. Levy'ye bakıyordu.
" Levy beni neden değiştirmeye çalışıyorsun? Bu halimle hiçbir şey yapamaz mıyım?
" Bu haliyle bir şey yapabileceğine inanıyor mu?" (Levy'nin iç sesi)
" Yani, kendinde dedin. Ölmek için gelmedim diye ama böyle bir soru soruyorsan bence ölüp ölmemek umrunda değil?" (Levy)
" Aslında bana garip şeyler yapmandan korkuyorum."
Levy sinirle elindeki çatalı sıktı.
" Ben deneyimsiz bir büyücü değilim. Tabiki seni incitecek şeyler yapmayacağım."
Lucy başını salladı ve yanındaki cellata döndü.
" Peki yanımda duran cellat ile ilgili yapabileceğin bir şey var mı? Konuşamadığı için çok sıkıntılı oluyor."
Levy uzun süre düşündü, bir celladı ilk görüşüydü ve büyü kitaplarında cellatlarla ilgili hiçbir şey yazmıyordu.
" İlk önce seni büyülerle geliştirmem gerek Lucy. Eğer büyüler ters teperse arenaya gitmeyi düşünme bile. Sen farklı bir dünyadan gelmiş olsan bile burada yeniden dirildin. Benim görüşüme göre seninde içinde bir yerlerde minik bir kırıntı kadar bile olsa büyü var. Ama büyün o kadar ufak ki henüz anlayamadım."
Lucy yemeğini yemeyi bitirmişti ve Levy'nin görüşünü düşündü. Cellat ise sessizce onları izliyordu.
" Yani bir ihtimal benim büyü yapabileceğimi düşünüyorsun?"
Levy başını salladı. Masadan kalkıp kitaplığa doğru ilerledi ve kahve rengi tonlarında olan bir kitap çıkardı. Kitabın sayfaları kenarlardan çıkıyordu. Çok eski olduğu her hâlinden anlaşılan kitabı sert bir şekilde masaya bıraktı.
Kitaptan bir inleme sesi çıktığında Lucy biraz tedirgin olmuştu.
" Levy....sakın söyleme bu kitap canlı mı?"
Levy'nin yüzünde soğuk bir tebessüm belirdi ve Lucy'ye cevap verdi.
" Lucy bu kitap senin çalışma rehberin olacak. Sana bilmen gereken ve büyünün temellerini oluşturan her bir kuralı anlatacak. Sana şimdiden iyi şanslar dilerim."
Lucy, Levy'nin hızla uzaklaşmasına karşılık yutkundu.
" Nedense içimde kötü bir his var."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şah Ve Piyonlar
Fiksi Penggemar"Dragneel, bir sonraki oyuna hazır mısın?!" Sakura saçlı çocuk zar zor nefes alıp veriyordu. Bu dünyadan çıkıp gerçek dünyaya geri dönmek ve sevgilisi Lisanna'ya kavuşmak istiyordu. Ama önünde duran bu kızın onunla güya oyun oynaması işleri zorlaştı...