29 • KESİKLER

6.1K 451 374
                                    

#Simge- Üzülmedin Mi?

#Ganyos- Witness the Masterpiece

#Ganyos- Witness the Masterpiece

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

29.BÖLÜM: KESİKLER

İlk ve son.

Tezat gibi görünen bu iki kelimenin bana hissettirdikleri hep çok özel olmuştu. Anıların bıraktığı izlerden midir bilmem, zihnimin duvarlarına yaşanmışlıkla yazılan düşünceler; aslında abartılan ve hep özel olması istenilen o ilklerin, sonlara hizmet etmekten başka bir işe yaramadığıydı.

Bana kalırsa ilkler o kadar da sihirli değildi. Sonların aksine kalbimde ne bir devrim ne de bir yıkım yaratabilirdi. Çünkü bir ilk, ikinci defa yaşandığında bütün o büyüsünü zamanla kaybetmeye başlardı ama bir sonu, son olarak yaşadığını bilmek insanın kalbinde iz bırakırdı.

Hatta bununla ilgili bizzat yaşayarak öğrendiğim bir sırrım bile vardı.

Kalbi kırık olanlar sonları sever; kalbi kırık sananlar ise sonlardan nefret eder çünkü kalbinin gerçekten kırılmasından korkar.

Yinede tüm bunlara rağmen, kendimi ilk defa bir ilkin büyüsüne kapılmış hissediyordum.

Kollarımı sardığım dizlerimi daha fazla göğsüme çekerken içimde biriktirdiğim nefesi yavaşça verdim, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki göğüs kafesimde atışlarını resmen hissedebiliyordum. Bu atışlar, benden en değerli ilklerimden birini çalan gece gözlü bir adam içindi; bu atışlar, ona inanmak isteyen yanımın çığlık sesleriydi; bu atışlar, beni, sonuma götüren yolun kenarındaki çiçeklerdi.

Ama bu gece o atışlara bile kulak tıkamıştım.

Her zaman kör numarası yapan ben şimdi de bilerek ellerimi kulaklarıma bastırıyordum. Sadece sessizlik kalsın diye ve belki, küçük bir umut o konuşur diye.

Kendi kendime alayla gülümsedim. Hangi ara bu kadar iyimser olmuştum? Kendime neyi, kimi kanıtlamaya çalışıyordum?

Bilmiyordum ama artık bazı şeyler kör gözlerime rağmen alenen hissedilir haldeydi.

Aysar umut değildi.

Öyle sanmıştım ama aslında hiçbir zaman olmamıştı.

Umut bendim.

Aysar bir kasırgaydı; tüm umutları toplayıp ayaklarıma getirebileceği gibi elimdeki tek umudu da bir seferde parçalayıp atabilirdi.

Tıpkı bu gece beni paramparça edip daha sonra aslında parçalara ayrılan şeyin aynadaki yansımam olduğunu gösterdiği gibi.

"Ya öyle değilse?" İçimdeki, ellerini siyah paltosunun ceplerine koymuş Hüma'nın gözlerine ilk defa kaçmadan baktım. O bu gece ilk defa hissetmişti. "Ya Aysar gözlerinin içine bakarak gerçek seni parçaladıysa ama sana sadece, bir yansımaymışsın gibi hissettirdiyse?"

GECENİN SAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin