Selamssss bölümler kısa kısa diyip duruyosunuz uzun bir bölümle karşı karşıyasınız umarım sıkılmazsınız öpdüm<3
Ne kadar YORUM o kadar erken ve uzun bölüm 😉
----
Dün, Hyunjin ile aramızda geçen şeyin saçmalığını uyumadan önce kıvrım kıvrım kıvranırken fark etmiştim. Üstelik yatakta saçma sapan hareketler yaparken burnumdaki halka, burnumu zedelemiş; yara yapmıştı. Bu sebeple bugün takamayacaktım ve kendimi çok eksik hissediyordum. Kremi biraz daha yedirirken bakışlarım boynuma yöneldi. Sanki dudaklarını üzerimde hissediyor gibiydim. Kafamı iki yana sallarken kendime onun önüne gelenle yiyişen üstelik sevgilisi olan biri olduğunu ve birbirimizden nefret ettiğimizi hatırlatıyordum. Ondan ölümüne nefret edeceğimin yeminini yaparken bir daha asla bunun yaşanmasına izin vermeyeceğim hakkında kendi kendime sözleşmiştim.
Biseksüel olduğumu bildiği için benimle dalga geçmişti. Başka bir amacı yoktu.
Ayna karşısında kendimi incelemeyi ve iç hesaplaşmalarımı bitirdikten sonra önce banyodan sonra evden çıkıp okul yolunu tutmuştum. Çok yüksek ihtimal müdür tarafından dün basket sahasını temizlemediğim için azar işitecektim, umarım ki cezam uzamaz ve Hyunjin'in yüzüne katlanma sürem artmazdı.
Okula vardığımda çoktan ders başlamıştı. Üzerimde geç kalmış olmanın verdiği heyecandan gram olmadan sakin sakin kantine adımladım. Aldığım kaşarlı tost ve vişne suyuyla bir masaya geçip yerleştim. Ders gram umurumda değildi. Geç girip tüm dikkatleri üzerime çekmek gibi bir isteğim de yoktu , hele ki onun.
Yerime yerleştiğim sırada Jisung'a derse girmeyeceğim hakkında bir şeyler yazdım. Ellerimi kızıl olan saçlarımdan geçirip yemeğimi yemeye başlayacakken yemeğim önümden alındı. Neye uğradığımı şaşırırken bakışlarından kaçıp uğruna derse girmediğim çocuk gözümün önünde çarpık gülümsemesiyle bana bakıyordu. Elindeki tostuma atılırken kendini geri çekmesi zor olmamıştı.
"Ver şunu!" Beni umursamayıp tostumu yemeye başladı. Bu kadar arsız olmayı nasıl başarıyordu, çok merak ediyordum.
"Versem de yiyemeyeceksin." ağzımdan bir hah çıkarken oturduğum yerden ayaklandım.
"Niyeymiş o? Sen ısırdığın için çekineceğimi sanıyorsan çok yanıyorsun." Beklemediği anda dudaklarına yakın olan tosta uzandım, koca bir ısırık aldıktan sonra geri çekilmiştim. Bunu beklemediği belliydi ancak yüzünde şaşırmaktan çok hoşuna gittiği belli olan bir ifade vardı. Kaşları ilgiyle kalkmış aramızdaki mesafeyi azaltmıştı. Vücudumu saran hisle olduğum yere mıhlanmış geri çekilememiştim. Aramızdaki garip atmosfer artarken az önceki yaptığım şeyi yapmamam gereken şeyin çok sonra farkına varmıştım.
Siktiğimin okulunun kantininde ne bok yiyorduk.
"Çünkü..." Bu yakınlıktan söylediği kelimeler sanki beynimde bulanıyormuş gibi hissediyordum. Bilerek yaptığı belli olur şekilde nefesini boynuma verdi. Neredeyse gömleğimin içinden geçen hava titrememe neden olacaktı.
"Çünkü?" İşkenceye son vermek için içmde bir yerlerde bulduğum sesimle konuşmuştum.
Sağ eli yanımda yükseldi ve uzun ince parmaklarıyla gözüme giren uzun tutamlarımı kulağımın arkasına iteledi. Engel olmak istiyordum ancak elimden sadece durup onu izlemek geliyordu.
"Çünkü... müdür seni odasına çağırıyor." Benden uzaklaşıp aramızdaki atmosferi bozmuş üstelik boşluğa düşmüş gibi hissetmeme neden olmuştu. Elindeki tostumdan bir ısırık daha aldı ardından bana göz kırpıp kantinden ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
basketball court ✣ hyunmin ✓
Fanfic[Tamamlandı] Aldığı ceza yüzünden basketbol sahasını temizlemek zorunda kalan Seungmin, her seferinde kendisini Hyunjin ile bir yakınlıkta buluyordu. Başlangıç: 01.07.20 Bitiş: 02.11.20