b'

3.7K 357 193
                                    

Garip modla yazdım. Yansımış olabilir. Üzgünüm:(

İyi okumalar :*

-------

"Ee Miyoun, Jisung ile ne zaman ayrılıyorsunuz?" Miyoun'un yüzüne bakarken gülerek sorduğum soruya karşılık Jisung'tan yumruk yemiştim. Soruyu dalga geçiyor gibi sormuş olarak gözüküyor olabilirdim. Ancak kesinlikle ciddiydim. Jisung bu kızı sevmiyor sadece inat uğruna birlikte olmaya devam ediyordu. Bunu biliyordum.

Bugün gereksiz bi enerji vardı üzerimde. İçim içime sığmıyordu resmen. Boğuluyormuş gibi hissederken bir şekilde yalandan gülmeye devam ediyordum.

"Kes sesini Seugmin. Anca hayal dünyanda öyle bir şey görürsün." Miyoun'un Jisung'u sevdiğine gram inancım yoktu ancak neden hala sevgililer diye düşünmeden edemiyordum. Elimle saçımı düzeltmiş beni daraltmaya başlayan gömleğimin yakasını çekiştirerek kendimi az da olsa rahatlatmaya çalışmıştım.

Masada herkes suskunlaşıp telefonlarına dikkat kesilmişti. Onların aksine etrafta gözümü gezdirerek kantinde kim var yok bakmıştım. Tanıdığım kişilere selam verirken tanımadığım birkaç kişi olduğunu gördüm. Bildirim geldiğini belirten sesle bende telefonuma dikkat kesilmiştim.

*seungminismine size mesaj göndermek istiyor.*

Bildirimdeki ismi gördüğümde ağzımdan bir kıkırtı çıktı. Herkes kafayı yemem için bir olmuş olmalıydı.

Fazla beklemeden bildirime girip 'izin ver'e tıkladım.

seungminismine:

Şu an okulun arkasında seni bekleyen bir sürpriz var
Hemen gidip kaçırmasan iyi olur❤

Mesaja görüldü olduğu gibi mesajlar geri çekilmişti. Hesaba girdiğimde ise engellenmiş olduğumu gördüm. Ne yaptığını anlamadığım bu hesaba istemeden ayak uydurup oturduğum yerden kalktım. Masada gözler bana dönmüş ne oldu der gibi bakıyordu. Onlara az sonra dönerim demiş ve kantinden çıkmıştım. Hızlı büyük adımlarla arka bahçeye ilerliyordum. Umarım trollenmiyordum.

Duvardan gördüğüm kadarıyla Jeongin ve biri konuşuyordu. Oraya doğru ilerlerken diğer konuştuğu kişinin Hyunjin olduğunu görüp yerimde durdum.

"Merak etme Jeongin. Sana yardım edeceğim. O elde etmen için aşırı basit biri." Neyden bahsettiklerini merak edip olduğum yerden gözükmemek amacıyla duvarın arkasına geçtim.

"Ben ona cidden aşığım Hyung. Lütfen sana anlattığım şeyleri ikimizden başkası bilmesin. Onunla artık ilişkimiz olsun istiyorum." Pekala bahsettikleri şey benmişim gibi gözüküyordu. Ve konuşmadan anladığım kadarıyla Hyunjin beni Jeongin'e yapmaya çalışıyordu. Pekala neredeyse her gün deli gibi öpüştüğün birini başkasına ayarlamak nasıl bir davranıştı?

"Bundan kimseye bahsetmeyeceğim. Bir öpücükle bile aşık olabilecek biri o." Hyunjin'in söyledikleri ağır gelmiş arkamdaki duvara sığınmama neden olmuştu. Hakkımda nasıl bu kadar iğrenç konuşabiliyordular. Vüdumda sinirin damarlarımda harıl harıl gezdiğini hissediyor, alev alıyordum. Daha fazla olduğum yerde duramayıp duvardan ayrıldım. Yanlarına ilerlemeye başlarken ellerim sinirden sımsıkı yumruk olmuştu bile.

Hiç beklemeden yumruğum Hyunjin'in yüzüne inmiş onun sola doğru sendelenmesine yol açmıştı. Omuzlarından duvara itip yakasını kavradım.

"Seungmin H-hyung!" Jeongin sesine dikkat vermemiş bir yumruk daha atmak üzere tekrar sağ yumruğumu hava kaldırmıştım. Bu sefer izin vermemiş yumruğumu havada yakaladığı gibi pozisyonlarımızı değiştirmişti. Duvardan ayırmaya çalıştığım sırtımla gözlerine dik dik baktım. Gözlerimin içinden ateş çıktığına yemin edebilirdim. Tüm duygularım birbirine girmişti; sinir, hayal kırıklığı, hoşlantı, ihanet.

"Bırak beni seni adi orospu çocuğu! Neyim bende? Yatak arkadaşın yerine koyduğun bir sürtük mü?!" Yüzüne tükürerek konuştuğum sırada gözlerini kapatmıştı. Sert bir şekilde beni duvara yaslayan kollarından uzaklaşmıştım. Gitmeden ikisinin de üzerinde gözlerimi gezdirdim.

"Benden uzak durun."

----

Son ders de hocadan izin almış ve erken dersten çıkıp basketbol sahasına gelmiştim. Her ihtimale karşı Hyunjin gelir diye kapıyı kitleyip işimi yapmaya koyuldum. Maçlar bittiği için fazladan antrenman olmuyordu. Pekala bu da benim işime geliyordu.

İşimi yarılamak üzereydim. Dışarıdan gelen öğrenci seslerini duyduğumda okulun dağılmış olduğunu anlamıştım. Hyunjin'in gelmemesi için dua etmeye başlamıştım ki birinin kapıyı zorladığını gördüm.

"Seungmin?" Çekingen olduğu belli olan ses tonu kulaklarıma doldu. Tekrar sinirim iliklerimde dolaşmaya başladığı sırada derin nefes alıp verdim.

"Oradasın biliyorum. Bak bugün duydukların hakkında istediğini düşünebilirsin. Ancak sana Jeongin'e söz verdim. Bundan bahsedemem." Kendime engel olamayıp kapıya doğru ilerledim. Kapının önünde durup boş boş karşımdaki demirle bakışıyordum.

"Kes sesini. Beni Lia'nın yerine koymana izin verdiğim için kendimden nefret ediyorum. Seninle asla bir ilişkimiz olmayacağımızı biliyorum ama..." boğazıma çöken ağır his yüzünden konuşamamış yutkunmak zorunda kalmıştım.

"...beni bu gözle görmeni de beklemiyordum. Siktir git, Hyunjin. Aramızda da artık hiçbir şekilde bir şey kalmadı. Kendine yeni sürtükler bul." İçerlediği belli olan sesim yüzünden kendime kızarken Hyunjin'e bu kadar anlam yüklediğimi yeni fark ediyordum. Onun hayatımdaki yeri neydi ki böyle konuşuyordum. Kendimi berbat hissettiğimden ellerimle vücudumu sardım.

Kendime daha kızgın hissediyordum, onunla yaşadığım şeylerden dolayı pişman hissetmediğim için.

Sesi çıkmadığını fark etmiş bunu gitmiş olabileceğine yormuştum.

Son işlerimi de halletmiştim. Bugün berbat halimi daha da berbatlaştıran olaydan sonra çökmüş olmam muhtemeldi. Kapının kilidini açıp dışarı adım attığım sırada etrafta Hyunjin'i görmemek içimi rahatlatmıştı. Gözüm çıkışın orada tanıdık yüzü gördüğünde oraya ilerledim.

"Miyoun ne işin vardı burada?" Gözleri bana dönen kız üzerimde gözlerini üzerimde bir müddet gezdirdi.

"Birini bekliyordum. Gelmeyecek herhalde, gidecektim tam da." Bana doğru bir adım attığı sırada tek kaşım havalandı. Yüzümü incelemişti, bu rahatsız hissetmeme neden olmuştu.

"Neye baktın?" Miyoun göz devirirken bir adım geri gitti. Yaptığı bu harekete anlam verememiştim.

"Piercingini çıkarmışsın. Hayırdır? Sen sadece üzüldüğünde çıkarırsın." Hakkımda bildiği bu detay tüylerimi ürpertmişti. Pekala kaç yıllık arkadaşım bile bilmiyorken nefret ettiğim bu kızın bu detayı bilmesi tuhaftı.

"Sen nereden biliyorsun bunu?" Omuz silkmiş önden ilerlemeye başlamıştı. Yolumuz aynı yönde olduğundan bende peşinden ilerliyordum.

İçimde hissetiğim bi dürtüyle spor salonun oraya baktığımda Hyunjin yerde oturmuş garip bakışlarla bize baktığını olduğunu görmüştüm. Görmemezlikten gelerek yoluma devam ettim..

-----

Sanırım işlerin karışmasının gerektiği kısımdayızzz

Bölümü ve fici umarım bok etmemişimdir:////

Okuduğunuz icin tsk<3

basketball court ✣ hyunmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin