1.8

633 57 25
                                    

"Aç mısın?"

Cevap vermeden başımı salladım.

"Hadi gel yemek yemeye gidelim."

"Gece gece nereye gideceğiz?" dedim yatağın üzerine otururken. "Hem yemek yiyip biraz oyalansaydık direkt eve geçerdik."

"Of İrem durmadan sorgulayacak mısın her şeyi?"

"İyi demedim bir şey." dedim üzerime ince hırkamı geçirirken. "Çorbacıya gidelim. Canım tavuk çorbası istedi."

Dağra odayı kitlerken merdivenlere doğru yürümeye başladım. Girişteki kadına selam verip dışarı çıktık. Telefondan en yakın çorbacıya baktım. 

"İki üç sokak arkada varmış."

Dağra üzerindeki sweatin şapkasını çıkartıp saçlarını elleriyle dağıttı.

"İrem?"

"Efendim?" Elimle ilerideki çorbacıyı gösterdim. "Bak, şurada!" 

Hızlanan adımlarımla Dağra peşimden yürüyordu. 

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk." dedim boş masaya geçerken. Dağra karşıma oturduğunda adam sipariş için masaya geldi.

"Biz iki tavuk çorbası alalım."

Adam başıyla onaylayıp masadan uzaklaşırken yüzümü elimin üzerine koydum.

"Bir şey diyordun bana..."

"Önemli bir şey değil." dedi Dağra telefonunu eline alırken. Ben de telefonumu elime aldım.

İlke: Naptınız lan aşuklar

İrem: Sanane piç

İlke: Güzelim niye böyle diyorsun şimdi

İlke: Şu an içten içe çığlık attığını biliyorum, mutluluktan.

Mesajı görüldüde bırakıp gözlerimi belerterek telefonu masaya koydum.

Mutluymuşum... Bak sen. Mutluyum tabii.

"İrem?" Dağra'nın yüzümün önünde salladığı eliyle kendime geldim.

"Efendim?"

"Çorba geldi."

"He. Tamam." dedim kaşığı elime alırken.

"Ay siz Stabil misiniz?" Duyduğum ince kız sesiyle kafamı çorbamdan kaldırıp kıza baktım.

"Evet."

"Ay ben sizi çok seviyorum. Bir fotoğraf çekinebilir miyiz?"

"Tabii." dedi Dağra sevimli sevimli gülerek. Gül gül.

"Sen çeker misin?" Kız elindeki telefonu elime tutuşturduğunda kaşlarımı çattım. Dağra'ya siz bana sen. Pardon?

Fotoğrafı çektikten sonra kız poz değiştirirken sinirle konuştum.

"Dağra sandalyeni biraz geri çek de kucağına otursun."

"Anlamadım?"

"Anlatacağım ben sana şimdi." dedim sandalyemi geri atarken. 

Dağra elimdeki telefonu hızla çekip kıza döndü. "Bu fotoğraflar yeterli olur herhalde. İyi geceler."

Kız söylene söylene yürürken sinirle sandalyeme geri oturdum. Dağra dudaklarını birbirine bastırırken kaşlarımı çatıp konuştum.

"Komik bir şey mi var?"

"Evet."

"Dağra şu çatalı kafana saplarım şimdi." dedim çorbamdan bir kaşık daha alırken.

"Kıskandın mı?"

Dağra'nın yüzüne boş boş bakarken sırıtarak önüne döndü.

"Cevabımı aldım ben."

"Seni neden kıskanayım Dağra? Ortada bir sebep varsa söyle de bilelim."

"E sonuçta bi-"

"Başka isteğiniz var mı?" Hay senin isteğine.

"Yok kardeşim. Teşekkürler." dedi Dağra önündeki tabağı alması için biraz geri çekilirken. Çocuk Dağra'nın önündeki tabaktan sonra benimkini de aldı. Gözlerimi hala Dağra'dan ayırmamıştım.

"Hadi kalkalım."

"Bir şey diyordun?"

"Yok demiyordum." dediğinde sinirle kasaya gidip ödemeyi yaptım. Dağra yanına gelen bir kaç gençle konuşuyordu.

"Hadi gidelim." dedi elini omzuma atıp beni kendine çekerken. Geri çekilmeye çalışırken daha da sıkı tuttu. "Akışına bırak biraz."

Kendimi geri çekmeyi bırakırken gülümseyerek başımı önüme eğdim.

Dağra yanımdaydı... Beraberdik. Baş başa ve mutlu.

Otelin önüne geldiğimizde kolunu gevşetip geçmem için hafif geri çekildi. Önden yürürken lobideki kadının değiştiğini fark ettim. Adam gözleriyle bizi takip ederken yürümeye devam edip odaya çıktık.

"Saat 3'ü geçmiş." dedi Dağra kolundaki saate bakıp. "11-12 gibi çıkarız yola."

Başımla onaylayıp ayağımdaki ayakkabıları çıkarttım. Dağra tişörtünü çıkarırken bakışlarımı kaldırıp hayırdır der gibi kafamı salladım.

"Kotla mı yatayım İrem? Sanki daha önce görmedin." Kaşlarımı kaldırırken cümlesini düzeltti. "Denize falan gittiğimizde mayoyla işte."

Düzeltmeye çalışırken ki telaşına gülmek istesem de kendimi tutup yatakta yana kaydım.

"İstersen koltukta yatarım." dedi Dağra eliyle camın önündeki koltuğu gösterirken.

"Akışına bırak biraz." Kurduğum cümleyle gülümseyip yanıma uzandı.

"Dağra..." dedim bedenimi Dağra'ya çevirirken.

Dağra yan dönüp kafasını elinin üzerine koyarak gözlerime baktı. "Efendim?"

"İyi geceler."

Gülümsedi.

"İyi geceler."

*düzenlendi*

LAVANTA | STABİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin