Bölüm-1

1K 63 91
                                    

"Ulan çek şu gözlerini vallahi kıracağım sonunda boynunu!"

Huzurlu kahvaltımızı bölen dışarıdaki sesle herkes bir an durdu.

"Yusuf'un sesi değil mi bu?" Neredeyse her sabah yaşanan bu olaya neden bu kadar şaşırıyordu babam anlayamıyordum.

Umursamadan devam ettiğim kahvaltı annemin beni dürtmesiyle son buldu.

"Nesli, kızım bir bakıver yine neden delirdi bu oğlan?"

Ya ne güzel kahvaltımı yapıp çıkacağım neden sabahın köründe bu adamla yüz göz oluyordum ki!

"Anne, abimin arkadaşı değil mi, o baksın işte neden ben kalkıyorum sofradan?"

"Birazdan işe gideceğim ben acelem var. Sen çek al elinden azgın kardeşimizi ne var yani!"

Tabii ona göre hava hoştu. Her sabah sinir olduğu adamla o konuşmak zorunda kalmıyordu!

    Sinirli bir nefes verip çatalımı masaya bıraktım.

Ekmek almaya gönderdiğimiz ergen kertenkele yine Zeynep'i görmek için türlü planlar yaparken yakalanmıştı anlaşılan.

    Zeynep, yıllardır karşı komşumuz olan Salih Amca'nın yeğeni dolayısıyla Yusuf Abi'nin de kuzeniydi. Burada eğitim şartları daha iyi olduğundan onlarla beraber yaşıyordu. Zaten Esma Teyze de ona bir yengeden çok anne şefkatiyle yaklaşıyordu.

    İki katlı eski evlerin karşılıklı dizildiği bahçeli evlerimizin ortasından geçen dar yolda ensesinden tutulmuş bir halde iki büklüm duran kardeşime bakıp bıkkınca söylendim.

"Efehan geç içeri, annemler de ekmeği bekliyordu başlamak için."

Yalan! Ama böyle söylemeseydim külhanbeyi bozuntusu bu fareyi dümdüz ederdi.

Dediğim gibi de oldu. Bizimkilerin beklediğini duyunca bahçe kapımıza doğru hafifçe iteleyerek bıraktı ensesini.

Efe'nin minnet dolu gülümsemesini görünce sırıtmakla ensesine şamarı patlatmak arasında kararsız kaldım. Hayır madem her gün bir şekilde yakalanıyorsunuz bari adam işe gidene kadar bekleyin yahu!

Efe'nin eve girmesiyle Yusuf Abi'yle gözlerimiz kesişti.

Bu adamdan neden bu kadar nefret ettiğimi tam olarak hatırlamıyorum. Ya da ne zaman böyle nefret etmeye başladığımı...

   Çocukken her şey çok güzeldi mesela. Karşılıklı konumlanmış iki katlı sade ama sıcak yuvalarımızda veya içten mahallemizin sokaklarında oynarken hiçbir kötü düşüncem yoktu onun hakkında.

Hatta başıma bir şey geldiğinde çoğu zaman abimden önce onun yanına giderdim veya gitmeme gerek kalmadan o koşardı yardımıma...

   O zamanlarda en büyük kahramanımdı, hatta gizliden gizliye büyük bir hayranlık da beslemiyor değildim.

Aynı sokakta, aynı kaldırımda geçen neşeli çocukluğumuzun katili neydi bilmiyorum... Belki de bir nedene gerek yoktu, büyümüş olmamız yeterliydi...

Zaten hafif hafif açılmaya başlayan aramız onun askere gidip dönmesiyle de iyice uçuruma dönmüştü. Ben de nedenini sormayacak kadar boşvermiştim işte...

Aklıma ona sinir olduğum anlardan biri gelince gözlerimi gözlerinden çekmeden kaşlarım çatıldı. Karşılığında onun da yüzümdeki bu ani değişimin nedenini anlamak ister gibi çatıldı kaşları.

     Üniversiteye geçtiğim yıl büyük bir fark yaratmak istemiştim kendimce ve kendimi bildim bileli belime kadar uzanan saçlarımı kısacık kestirmiştim.

KÜLHANBEYİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin