Bölüm-2

864 70 68
                                    

    Neden kadın ve erkek arasında, toplum tarafından oluşturulan katı bir görev ve davranış dağılımı var? Ya da en basitinden neden iş yerinde canım çıkana kadar koşturup sırf kadınım diye evde de iş yapmam gerekiyor? Her şey beraber yapılsa daha güzel olmaz mıydı mesela? İşten yorgun gelen iki sevgilinin veya eşin beraberce her işin üstesinden gelmesi kadar güzeli var mıydı yahu?

    Bazen erkeklerin, bu yorucu işlerden kaytarmak için ve baskın olmanın verdiği hazla böyle bir bahane ortaya attığını ve diğerlerinin de işine geldiği için bunu savunduğunu düşünüyorum. Çünkü hiçbir yerde ev işlerinin ve çocukların bakımının kadının işi olduğu veya erkeklerin daha üstün olduğu yazmıyordu sonuçta.

    Her ne kadar güzel ve sıcak bir mahallede büyüyüp yaşasam da dünyanın geri kalan her yerinde olduğu gibi burada da insanların bu saçma yazısız kuralları benimsediğini biliyorum maalesef...

    Şimdi fakültenin kantininde oturmuş hoşlandığım çocuğa bakarak bunları sorguluyordum içimde.

    "Ne düşünüyorsun yine Ozan'a dalıp giderken?"

    Okulun ilk gününden beri ayrılmadığımız İrem'e çevirdim bakışlarımı.

    Bizden bir iki mahalle yukarıda oturdukları için o da az çok bu mahalle baskısı derdinden muzdaripti esasında.

Ailem, abim ve Efehan'la aramda öyle çok ayrım yapmıyor aslında, hatta beni ikisinden daha çok el üstünde tuttukları da aşikar. Ama zaten derdim ailem de değil. Ben genel olarak bu düzene kızıyorum.

   "Hiç. Öylesine." Dedim omzumu silkerek.

   "Bu sefer ki öyle hayran hayran bir bakış değildi. Bildiğin bir şeyler düşünüyordun. Anlatmak istersen her zaman dinlerim biliyorsun."

    "Biliyorum tabii." Dedim bakışlarım tekrar Ozan'a dönerken.

    Ben öyle bir ilişki istemiyordum. Yani toplumun biçtiği rolleri benimseyen, onların kafalarından uydurduğu saçma kurallara göre yaşayan, yaşanması gerektiğini düşünen...

Ben, kendi kurallarımızı birlikte koyacağımız, kimseyi ya da hiçbir şeyi kafamıza takmadan, düşünmeden, birlikte bir şeyleri paylaşarak yaşayacağımız bir beraberlik istiyorum...

   Bu benim için ilerideki eşimin esmer veya sarışın olmasından çok daha önemli hatta bir erkekte aradığım ilk kriter bile olabilir. Sonuçta hayat müşterek...

Bence Ozan tam da öyle biri. Çağdaş, düşünceli... Şans eseri XY kromozoma sahip diye kendini önemli saymıyor mesela. Bir çüke sahip diye dünya etrafında dönsün istemiyor...

   Kendisi benimle aynı bölümde ancak bir üst dönemim. Alttan aldığı bir derste şans eseri yanyana oturduğumuz ilk dakikada ufak çaplı bir vurgun yedim kalbimden.

    Ozan'dan ayırmadığım bakışlarımla o da izlendiğini fark ederek etrafına bakarken gözlerimiz buluştu. Hafif bir gülümseme yüzünde peydah olurken kafasıyla selam verdi.

    Ne tarafa bayılıyoruz Allah aşkına!!

    Kalbim heyecandan göğüs kafesimi deler gibi atarken hafifçe selam vermeye çalışıyorum ama kesin yüzüm kızardı ya!

KÜLHANBEYİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin