23. Bölüm: Ay Işığı

103 24 4
                                    

Buraya ilk geldiğinde geceydi ve Hogwarts muhteşemdi. Kalenin ışıkları göz alıcıydı. Birinci sınıflerın hepsi çok etkilenmişti. Bu muhteşem yerdeki ilk dakikalarında bile sihri hissetmişlerdi.

İlk günündeki heyecanı hissediyordu şimdi. Şu an sabahtı ama Hogwarts yine de ihtişamlı gözüküyordu.

Öğrencilerin panik yapmaması için ev ciniyle kaleye girecekti. Onu beklerken asasını çıkarıp basit büyükleri yapmaya başladı.

Asasını tekrar eline almak içindeki gücün geri geldiğini hissettirmişti. Basit büyüler olsa bile ona zevk veriyordu. Yenilerini öğrenmek için sabırsızlanıyordu.

Ev cini geldiğinde bir şıklatma hareketiyle kaledeki boş bir odaya cisimlendiler.

Yatakhanesine benziyordu ama tek kişilikti. Bu yüzden daha küçüktü. Ortaya çıkmaya hazır olana kadar burada kalacaktı.

Profesör Potter yerleşmesi için onu yalnız bıraktı. Kendi ilk senesi gibi maceralı bir yıl oluyordu. Acaba sonraki yıllarda onları neler bekliyordu?

*****

Genelde yüce masa akşam yemeği sırasında boş olurdu. Bugün ise müdire bir duyuru yapacağını bildirdiği için Hogwartstaki herkes büyük salondaydı.

"Beni dinleyin sevgili öğrenciler!" boğazını tehmizledi ve devam etti.

"Üç gün sonra Hogwarts Savaşı'nın yıl dönümü. Bu yüzden dersler yapılmayacaktır. Büyük salonda resmî kıyafetlerinizle hazır bulunmalısınız. Şimdi... Afiyet olsun."

Profesör McGonagall geri yerine oturdu. Birkaç saniye sonra Profesör Potter içeri girdi. Öğrencilerin bir kısmı ona baktıktan sonra yemeklerine döndüler.

Harry müdirenin kulağına eğilip

"Onu getirdim. Şu anda odasında" diye fısıldadı.

"Sağ olun profesör"

Harry küçük bir baş selamı verdikten sonra yüce masadaki yerine geçti. Akşam yemeği gayet sakin devam etti.

*****

"Asena'ya biraz fazla sert davrandık sanki"

"Fazla sert değildik. Bizi ciddiye almıyorsa biz de onu almamalıyız."

"Ona hiç arkadaş olmadığımızı söyledik. Ama bu doğru değil."

"Bilmiyorum Rose. Belki doğru değil belki doğru. Aradaki dengeyi kurması lazım. Hatasını anlayana kadar konuşmak yok."

"Haklısın... Sanırım."

"Neyse bu konuyu bırakalım. Anma törenine ailen de gelecek mi? Sonuçta savaşta yer aldılar."

"Umarım gelirler. Onları özledim."

Konuşmalarına devam ederlerken Ravenclaw masasında oturan Asena'ya bakış atıyorlardı.

Asena hiç umursamıyormuş gibi görünüyordu ama aslında içinde fırtınalar kopuyordu. Söylediği şeylerden pişmandı. Onların da bunları hiç söylememiş olmalarını diliyordu.

Bir şekilde aralarını düzeltmeliydi. Tabii önce nasıl yapacağını bulmalıydı.

*****

Beyza, herkes sınıftan çıkana kadar kitap okurdu. Bu yüzden arkadaşları hep onu - yemekte olduğu gibi - beklemek zorunda kalırdı.

İksir dersi çıkışıydı. Her zamanki gibi güzelce kitabını hazırlayıp okumaya başladı.

Miranda Ellis, Beyza'nın masasına yaklaştı.

"Ne okuyorsun?"

"Fısıltı"

"Ah öyle mi? O kitaba bayılırım. Daha Çığlık'a geçmedin sanırım."

"Evet daha ilk kitaptayım. Nora niye salaklık yapıyorsun ya?"

"Ay evet çok sinir bozucu."

Beyza konuşma başlattığı kızı baştan aşağı süzdü. Kumral, omzuna dökülen saçları vardı. Yuvarlak gözlükleri onu sevimli kılıyordu.

"Bu arada adım Miranda."

"Ben de Beyza. Tanıştığımıza memnun oldum"

Onlar konuşurken Profesör Malfoy da İksir malzemelerini düzenliyordu.

"Hanımlar, diğer dersiniz başlayacak. Kazanınızı toplayın."

"Peki profesör"

Kazanlarını ve malzemelerini toparlayıp sınıftan çıktılar. Miranda son okuduğu kitabı anlatıyordu.

Süeda'dan sonra Beyza, sonunda kitap konuşabileceği birini bulmuştu. Süeda'yı hatırlayınca birden yüzü düştü. Ona bir daha güvenmeyeceklerdi. Hoş, zaten onu bir daha görmeyeceklerdi. Tabii ki Hogwartsta olduğundan habersizdi.

*****

Scorpius son birkaç saattir sürekli acı çekiyordu. Acaba Süeda'ya bir şey mi olmuştu? Ya da çok yoğun bir şey hissediyordu. Emin değildi ama her neyse bu canını yakıyordu.

Albus ve Soidarvye'nin yanında belli etmemeye çalışıyordu. Ne kadar başarılı olduğu tartışılırdı.

Işık ve Albus şakalar yapıp gülüşürken o da zorla gülmeye çalışıyordu. Tekrar bağıracağından endişelenip tuvalete gitme bahanesiyle iki Slytherinin yanından ayrıldı.

"Kalenin içinde dolaşıp acısını unutmaya çalışabilirim" düşüncesiyle ufak bir keşfe çıktı.

Taş duvarlardaki canlı tabloları inceliyordu. Portreler kendi aralarında konuşuyorlardı. Yanlarından geçen genç Slytherine bir bakıp ona aldırmadan konuşmaya devam ediyorlardı.

Scorpius neredeyse acısını unutmuştu. Ta ki daha önce girmediği karanlık koridora girene kadar.

Acısı bu sefer çok şiddetliydi. Elinde olmayarak bağırdı. Sesi boş koridorda yankılanınca refleks olarak eliyle ağzını kapadı. Biraz daha ilerledi.

Koridorda hiçbir şey yoktu. Ne bir tablo ne bir heykel. Kalenin her yerini aydınlatan meşale ve büyülü mumlardan da eser yoktu. Sadece pencerelerden ay ışığı vuruyordu. Mehtabın altında eskimiş ve yer yer çatlamış taş tuğlalar dikkat çekiyordu. Hogwartsı tanımasa ürkütücü bulabilirdi.

Koridorun sonuna kadar ilerledi. Acısı ilerledikçe artıyordu. Ama merakı ona adım attırıyordu. Herhangi bir şey bulamayınca keşfine başka yerlerde devam etmeye karar verdi.

*****

Süeda duyduğu çığlık sesiyle uzandığı yatağından doğruldu.

"Öğrenciler kalede koşuşturmaca oynuyor herhâlde." başka bir açıklama bulamadı.

"Niye önemsiyorum ki? Kimse beni bulamaz. Profesörler dışında."

Geri uzanmak yerine bağdaş kurup yıldızları izlemeye başladı. Dört ay sonra artık küçük bir pencereden kirli ışığı görmek zorunda değildi.

Elinde hâlâ bileklikler olsa da Hogwartsta olduğu için mutluydu.

Gözünü yıldızlardan çevirip bahçeye göz attı. Akşam olduğu için kimse yoktu. Quidditch sezonu bittiği için de antrenman yapan kimse yoktu.

Ama bir gariplik vardı. Sanki birisi onu izliyordu. Huzur dolu yüz ifadesi, bu fikirle rahatsız olmuş bir yüze dönüştü. Bahçeye bakarken bir karaltı gördü.

"Hayır, hayır bu gerçek değil. Sadece beyninin sana oynadığı bir oyun."

Kafasını kabul etmiyormuş gibi iki yana salladı. Uyuması gerektiği düşüncesiyle başını yastığa koydu.

"Burada güvendesin, burada güvendesin, burada güvendesin..."

<><><><><>

Kısa bir bölüm olduğunun farkındayım - ve diğer bölümlere göre daha sakin - ama sonraki bölüm telafi edeceğim. Müdire McGonagall'ın da dediği gibi sonraki bölüm 2 Mayıs üzerine olacak. Umarım beğenmişsinizdir...

Hogwartstakiler [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin