24. Bölüm: Anma Töreni

107 22 59
                                    

İki hafta beklettim lakin buna değdiğini düşünüyorum. Umarım siz de beğenirsiniz. İyi okumalar ve iyi bayramlar

Not: Okurken medyadaki soundtrack'i (Lily's Theme) açarsanız atmosfer daha iyi olur ;D Lovely'yi de açabilirsiniz öyle daha duygusal oluyor.

<><><><><>

Üç gün su gibi akıp geçmişti. Bugün anma töreni yapılacaktı. Büyük salon siyah renklere bürünmüştü. Havada süzülen mumları ışığı azaltılmıştı. Yüce masanın önüne o gün ölenlerin fotoğrafları konmuştu.

Hareketli fotoğraflar salondaki hüznün aksine gülümsüyordu.

Konuşma yapacak misafirler yavaş yavaş büyük salona toplanmaya başlamıştı. Weasley ailesi kızıl saçlarından dolayı kolayca fark ediliyordu. Gryffindor masasının büyük bir kısmını onlar kaplıyordu.

Mavi saçlı metoformus Teddy Lupin, büyükanne ve büyükbabasıyla oturuyordu. Duruşuyla babasını andırıyordu. Ama saçlarıyla kesinlikle Tonks'un oğlu olduğu belli oluyordu.

Scamander çifti de Ravenclaw masasında yerini almıştı. Luna, zarif siyah elbisesiyle uyumlu siyah bir saç bandanası takıyordu. Bandananın üstü uzaktan bakınca diken gibi görünen asalarla kaplıydı. Asaların her biri hafif ışık saçıyordu. Rolf Scamander ise resmî bir cübbe giymişti.

Longbottom çifti ise Neville profesör olduğu için yüce masada oturuyordu. Hannah, siyah elbisesi üzerine sarı bir kemer takmıştı. Küpeleri de kemeriyle aynı renkti. Neville şık siyah bir cübbe giymişti.

Draco da yüce masadaydı ama Astoria, Scorpius'a yardım etmek için henüz gelmemişti. Geçen günkü olaydan sonra onu yalnız bırakmamaya çalışıyorlardı.

Ginny, ailesine selam verdikten sonra Harry'yle birlikte yüce masaya geçti. Ginny sade siyah bir elbise giymişti. Harry de resmî bir cübbe giymişti.
Ginny'nin kucağındaki Lily Luna ise tüllü bir elbise giymişti.

Son olarak içeri Granger-Weasleyler girdi. Ron'un elinden Hugo tutuyordu. Kızıl saçları babasından, bal rengi gözlerini annesinden almıştı. Onlar da kalabalık Weasley ailesinin yanına geçtiler.

Profesörler de yerini alınca tek eksik olan öğrencilerdi.

*****

Süeda artık ortaya çıkmanın vaktinin geldiğine karar verdi.

Üç gün içinde kendine gelmişti. Hayalet gibi olan soluk teni, eski beyaz rengine dönmüştü.

Azkabanda kaldığı sürede saçları yıpranmıştı. "Kestirmek iyi olabilir" diye düşündü.

Eline bir makas alıp çene hizasına kadar kesti. Kendine aynada baktı. Sevimli olduğunu düşündü.

Üzerine siyah bir elbise geçirdi. Son bir kez aynaya bakıp asasıyla odanın kilidini açtı. Siyah elbisesiyle karanlık koridorla bütünleşmişti. Odasına bir bakış attıktan sonra boş koridoru terk etti.

*****

Beyza; omuzlarına kadar kumaş, boynuna kadar kısmı ise siyah tülden olabir elbise giymişti. Saçlarını altta topuz yapmıştı. Ayağında kısa topuklu ayakkabılar vardı.

Üstüne resmî cübbesini de giyip Miranda'yla Ravenclaw ortak salonundan çıktılar.

*****

Tyson Rose'u bekliyordu. Siyah cübbesi ve gözlükleriyle şirin görünüyordu. Saçlarını düzgünce arkaya doğru taramıştı.

Hogwartstakiler [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin