39 | final

470 52 82
                                    

- Rosé? Ne zaman gözlerimi açabileceğim?

- Çok az kaldı sevgilim, sabret biraz daha.

Dahyun bıkkınlıkla ofladı, sabah erkenden uyandırılıp gözleri bağlanmıştı ve bu cidden can sıkıcıydı.

Elini tutan ellerin sıkılaşmasıyla dudakları iki yana kıvrıldı, onun yanında olmasını seviyordu.

- Şey, şimdi gözlerini açabiliriz.

Dizinde biten eteğinin açıkta bıraktığı bacaklarında hissettiği soğuklukla titredi, üşümüştü.

Gözlerinin üzerindeki kumaşın çekilmesiyle gözlerini kırpıştırdı, alışmak için biraz bekledi.

Nihayet kendine gelebildiğinde ağzı kocaman açıldı, burası eski bir apartmanın terasıydı.

Teras çevresindeki pisliğe rağmen tertemizdi, yer adeta parlıyordu.

Karşısındaki manzara ise çok güzeldi, çok yüksekte olmalarından dolayı Güneş'in doğuşunu izleyebiliyorlardı.

Etraf tatlı bir turuncuydu, çok az da kırmızımsı.

Gülümseyerek Rosé'ye döndü fakat başındaki şapkanın bir anda çekilmesiyle gözleri kocaman açıldı.

- Artık kulaklarını saklamana gerek yok aşkım.

Yüzündeki gülümseme daha da artmış, dişleri görünüyordu.

Sevdiğinin dudaklarına minik bir öpücük kondurdu ve ona sıkıca sarıldı.

- Seni çok seviyorum.

Rosé minik sevgilisinin saçlarını okşayıp arada ufak buseler bırakıyordu.

- Ben daha çok seviyorum miniğim.

Uzun süre, Güneş tamamen tepeye çıkana kadar, sarıldılar ve bu büyük olanın konuşmasıyla bozuldu.

- Hadi şimdi şu tatlı göbüşü doyuralım.

---

-Ya Rosé bunları nereden buluyorsun, off.

Diğeri ise gülerek elindeki fotoğrafa bakıyordu. Arsız kedisi küçükken de çok süslüydü, elindeki fotoğraf bunun kanıtıydı.

Fotoğrafta Dahyun yaklaşık yedi yaşlarında görünüyordu, üzerinde mor tüylü kazağı ve mor kot eteği vardı. Açık mor külotlu çorapları ve başındaki açık mor peruğu kombinini tamamlıyordu.

En önemli kısım ise makyajdı, Rosé'a ağlayarak sürdürdüğü lila ruju kenarlara dağılmış, yanaklarında yine mor kalpler vardı. Fakat gözleri... Gözlerinin çevresi tamamen mor simle kaplıydı.

Ama yine de kocaman gülümseyerek fotoğrafa bakmış ve poz vermişti, her zamanki gibi pozitifti.

- Bak hâlâ gülüyorsun, küstüm ben gideceğim.

Bunu duyan Rosé gülmeyi aniden kesti ve sevgilisinin elini tutarak yerine oturttu.

- Hayır güzelim sen burada duruyorsun ve ben de sana asıl sürprizimi getiriyorum.

Dahyun şaşkınlıkla yerine oturdu, dahası da mı vardı?

Çok geçmeden elinde bir sepetle gelen sarışın yüzünden kalbi hızlandı, onu ne zaman görse kalbi hızlanıyordu.

İyice yaklaştığında fark ettiği şeyle gözleri kocaman açıldı. Bu sepet onun bu eve ilk geldiğinde içinde olduğu sepetti.

- Rosé, bu..

- Evet meleğim, bu o sepet.

İkisi de yüzlerinden silinmeyen gülümsemeleriyle birbirlerine baktı.

catgirl, dahsé ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin