3. Bölüm - Max Ve O Kurt, Aynı Kurt!

2.4K 167 27
                                    

Gözlerimi ovalayarak dar sokaktan çıktım. Dün gece gözüme gram uyku girmemişti, uykusuzdum. Dengesiz adımlarımı hayvanat bahçesine yönlendirirken dün olanlar aklıma gelince elim kendiliğinden dudaklarıma gitmişti. Dudaklarımı silip elimin yanımda sallanmasına izin verdim. Bu öpücükten bu kadar etkilenmeyi beklemiyordum.
Yarına unuturum planları yaparken, 'yarın' olmuş ama hala aklımdan çıkmamıştı. Bu konuda içimi rahatlatan tek şey bu 'etkilenmenin' olumsuz yönde olmasıydı. Bir süre planlarım arasında Rüzgar ile görüşmek yoktu. Kısacası gün, Rüzgar'ı süründürme günüydü. Tabii gün değil günler sürecekti.

Gözlerimin kapanmasıyla ayağımın bir yere takılması ve dizlerimin üzerine düşmem çokta şaşılası bir durum değildi. Ellerimden destek alarak ayağa kalkmamla hızla gören var mı diye çevreye bakmam bir oldu. Bana bakan biri yoktu, yani kimse görmemişti!

Derin bir nefes alarak hiçbir şey olmamış gibi çevreyi izlemeye devam ettim. Fark ettiğim gerçekle şok geçirmem an meselesiydi. Hayvanat bahçesine çok yakındım! Kim bilir kaç dakikadır gözlerim kapalı yürüyordum. Ellerimi açıp gökyüzüne doğrulttum.

"Allah'ım, çok şükür ki beni buralara kadar tek parça getirdin!"

Ellerimi yüzüme sürterek iki yanıma serbest bıraktım. Üzerimi silkip yoluma devam ederken gözlerimi açık tutmak için extra bir çaba sarf ediyordum.

***

Oflayarak sırtımı geriye yasladım. Uzun süredir oturuyordum ve kaçınılmaz bir şekilde bacaklarım uyuşmuştu. Oflaya puflaya kalkıp sebilden bir bardak su içtim. Esneme hareketleri yaparak bedenimi gevşetirken bir esneme isteği geldi. Biraz dirensemde sonunda esnemiştim.

Değişik hareketlerimi bitirip doğruldum.

"Efsa, ben çıkıyorum. Kurtlara uğrayacağım. Gelirken bir şey getireyim mi?"

Gözleri parlarken başını sallayarak konuşmaya başladı.

"Ayy, çok iyi olur. Bir kaç tane çikolata, soğuk içecek ve bir kaç tane daha çikolata getirir misin?"

Gözlerini kırpıştırarak bana bakarken yorgunca güldüm.

"Anlaşıldı, çoooook çikolata istiyorsun. Getiririm."

O arkamda ellerini çırparken bende gülümseyerek kurt kafesine yürüyordum. Bir süre sonra kolumdan çekilmesiyle durdum. Kapattığımı yeni farkına vardığım gözlerimi açtım. Kolumu tutana dönerken kendime homurdanıyordum. Bugün 2 olmuştu.

"Elis, sana sesleniyorum! Duymuyor musun?"

Gözlerimi ona dikerken konuştum.

"Hayır, duymuyordum. Dalmışım da."

Gözleri kısılırken yüzüme yaklaştı.

"Gözlerin mi kızarmış senin? Gözaltların da morarmış. Dün uyumadın mı sen?"

Oflayarak yüzümü buruşturdum.

"Çok mu belli? Ayy o kadar mı kötü?"

Gözlerini devirip geri çekildi ve ellerini cebine soktu.

"Evet. Neden uyumadın?"

Gözlerimi kaçırsamda ağzımı açıp konuşmaya yeltendim.

Siyah (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin