4. Bölüm - Kumar

2.1K 164 24
                                    

1 AY SONRA

Kapıyı tıktıklayarak içeriden ses gelmesini beklemeye koyuldum. Az sonra beklediğim komut gelince kapıyı açarak içeri girdim.

"Merhaba, Mehmet Bey. Sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyordum."

Önündeki kağıda imza attıktan sonra çekmeceye kaldırdı ve ellerini birleştirip bana baktı. "Dinliyorum, Elis."

Derin bir nefes alarak fikrimi belirttim.

"Mehmet Bey, ben kurtların beslenme şekillerini değiştirmek istiyorum."

Kaşlarını çattı ve eliyle açıklamamı işaret etti.

"Ben onların avlayabileceği, canlı yiyecekler istiyorum. Tavşan gibi küçük canlılar olabilir ya da keçi gibi hayvanlar. Doğada oldukları gibi avlanma yetenekleri olmasını istiyorum. Üstelik bu sürü arasındaki bağı güçlendirecektir."

Elini çenesine koyup bir süre düşündü.

"Iyi fikir. Ama bizim kurtlarımızın büyük bir kısmı başka hayvanat bahçelerinden geldi. Avlanmayı bilmiyorlar."

Gülümsedim, "Sürünün lideri olan Max biliyor. O dağlardan geldi. Biliyorsunuzdur ki, kurtlar genel olarak avlanmayı alfadan öğrenir. Ilk başta aç kalacaklar, ama uyum sağlayacaklardır. Doğanın kanunu." diyerek ona cevap beklercesine baktım.

Bir süre beni inceledi ve başını sallayarak beni onayladı.

"Peki, tavşan gibi kemirgenlerle başlayalım o zaman. Sonrasında ara ara ödül niyetine küçük baş vermeye başlarız."

Mutlulukla gülümsedim. Teşekkür edip kalkmak için izin istemiştim ki beni durdurdu.

"Unutmadan söyleyeyim. 4 gün içinde buraya yeni bir kurt getirelecek. Umarım ki bizim kurtlarımızla kurduğun bağı onunla da kurabilirsin. Buraya iyi geliyorsun. Kurtlarla arandaki bağ sosyal medyaya yayıldı, sizi birlikte görmek için geliyorlar. Haliyle ziyaretçilerimiz büyük farkla arttı. Ne kadar teşekkür etsem az, kızım."

Söylediklerine utangaçça teşekkür edip odadan ayrıldım.

Şu son bir aydır bir çok şey değişmişti benim için. 2 yeni ağabeyim vardı artık. Çınar ve Rüzgar. Rüzgar'ı bir hayli süründürmüştüm. Tam 3 hafta boyunca benimle konuşmak, barışmak için canını dişine takmıştı. Hergün iş çıkışıma gelmiş, benimle konuşmayı denemişti. Hatta benimle otobüse bile binmişti! Bende büyük bir başarı ve sabırla onu görmezden gelmiştim. Henüz barışalı 1 hafta oluyordu ve şimdilik aramızda bir sorun kalmamıştı.

Çınar'la olan samimiyetim ise bir hayli ilerlemişti. Dışarıdan bakıldığında gerçekten abi-kardeş gibi görünüyorduk. Birkaç kez bana yemeğe gelmişti ve sonra da film izlemiştik. Birkaç kez de ben ona gitmiştim. Beraber fifa oynamıştık, hatta annesi sürpriz ziyaret yapmış ve böylece tanışmış olmuştuk.

Ama en önemlisi sanırım, Rüzgar ve Çınar'ın beni paylaşamayışıydı. Rüzgar'la konuşmadığım sıralarda Çınar'la bir hayli yakınlaşınca Rüzgar sinir olmuştu, Çınar'a. Haliyle yan yana olunca küçük çocuk gibi tartışıyorlar, birbirlerine laf çarpıyorlardı. Tabii şu bir haftadır daha da artmış ve benim yeni eğlencem olmuşlardı.

Bunlar dışında kurt sürüsüyle aramızda bir bağ oluşmuştu. Bu kadar hızlı gelişeceğini ben bile tahmin etmemiştim. Bazen Max ile bir kenarda oturup sürünün oyunlarını izlerdik. Bazen de ben sürünün oyunlarına katılırdım, o zaman da Max beni izlerdi. Bir süre sonra da yanıma gelirdi. Onun gelmesiyle de sürü dağılır kendi aralarında oynamaya geri dönerlerdi. Bende Max'le oynamaya çalışırdım, ama gerçekten nadiren oyun oynuyorduk. O genel olarak hernagi bir yerime başını koyar dinlenirdi. Bazen de - ki bunu 1 aydır sadece 2 kere yaptı - boylu boyunca üzerime uzanırdı. Ve bu olduğunda nefes almakta dahi zorlanıyordum doğal olarak. Yani sonuçta üzerimde en az 80 kiloluk bir kurt vardı.

Siyah (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin