Multi: Çınar
Çınar
Kafamı sıraya koyup gözlerimi kapadım, sabahları rutinim böyleydi. Sınıfa girdiğim gibi çantamı sıraya atar ve kafamı sıraya koyup gözlerimi kapatıp öylece beklerdim. Bir süre sonra Yankı geldiğinde gözlerimi birkaç saniyeliğine açıp sonra geri kapatırdım.
Çok verimli bir rutindi.
Yanıma koyulan çanta ile gözlerimi birkaç saniye açıp Ekin'i görmemle tekrar kapamıştım.
Ekin mi?
Gözlerimi tekrardan açtığımda Ekin yanımda oturuyordu, kafamı kaldırıp şaşkınca ona baktığımda gülerek bana bakmıştı.
"Sevinmedin mi?" dediğinde kaşlarımı çattım.
Yankı ile sınıflarını değiştirmişti.
Yankı ile konuştuğu şey de bu olmalıydı ama ben kafamda birçok farklı senaryo kurmuş ve onlara inanmıştım.
"Yankı ile bunu konuştun." dediğimde başıyla beni onaylamıştı. "Ama beraber gelmiştik, sen kendi sınıfına gitmiştin."
"Yankı'ya teşekkür etmiştim, ona yaptığım sınıf değiştirme teklifini kabul ettiği için. Sonra da buraya geldim zaten."
"Neden yaptın ki böyle bir şey?" dediğimde bana yan yan bakmıştı.
"Sınıfta kafa dengim yok diyen sen değil miydin işte? Beğenmediysen gidebilirim." diyerek sıradan kalktığında öne atılıp bileğini tutmuştum.
"Demiyorum bir şey, sadece beklemiyordum böyle bir şey yapacağını. Teşekkür ederim." dediğimde gülümseyip sıraya tekrar oturmuştu.
"E artık teşekkür olarak patateslerimi yaparsın."
"Yaparım umarım." dediğimde güldü ve bileğine bakmıştı, tokasını bana verdiğini unutmuş olmalıydı.
"Tokamı hâlâ vermedin." derken gözleri bileğimdeki tokaya takıldığında ben de bileğimdeki tokaya bakıp bakışlarımı tekrar Ekin'e çevirdim.
"Hayır, tokanı sana vermeyeceğim." dediğimde kaşları yukarıya kalkmış ve bana öyle bakmaya devam etmişti. Şu an beni korkutuyordu.
"Senin evde bir sürü tokan vardır ama benim yok. Bu saçları uyurken toplamam lazım yoksa rahatsız ediyorlar."
"Sınıfta kafa dengin olursa uyumayacağını söylemiştin, o zaman tokama ihtiyacın kalmadı."
Benim hafızam bu kadar kötüyken neden Ekin her şeyi hatırlıyordu?
"Gece uyumuyor muyum ben?"
"Ya şimdi ver bari." dediğinde istemeye istemeye bileğimdeki tokayı çıkarıp ona uzatmıştım.
Saçlarını yüksekten bir topuz yapıp alttan çıkan kısa saçları da kalem kutusundan çıkardığı tel tokalarla tutturup kulaklarının oradan birer tutam saç çıkarmıştı.
Aptal aptal onu izlediğimi fark ettiğimde bakışlarımı kaçırıp gözlerimi ovalamıştım. Gözlerimi ovalamamın nedeni, sanki gözüm dalmış gibi bir görüntü verebilmek içindi.
Ne kadar Ekin'e karşı farklı davranmaya başlamak istesem de bunu bütün sınıfın fark etmesini asla istemiyordum. Beni rezil edecek hareketler yapabilirlerdi ve bu en son istediğim şey bile değildi.
"Sen de sçaını düzeltsen fena olmaz bence." dediğinde omuz silktiğimde benim saçımla uğraşamayacağımı anlayıp yanıma yaklaşmış ve saçımın dağınıklığını hafifçe düzeltmeye çalışmıştı.
Yanıma fazla yaklaştığı için şu an hiç rahat değildim, rahat nefes alabildiğimi hissetmiyordum.
Gözlerimi gözlerine diktiğim zaman birkaç saniyeliğine gözlerini gözlerime çevirmiş ve hemen geri çekilmişti.
Kızarmış mıydı yoksa?
Kızarmış patates.
~~~~
Slm
Bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ketçaplı Patates | Texting
Short StoryÇınar: Benim için patates olmadan ketçap bir hiçtir Çınar: Sen patatessin, ben de ketçap Çınar: Ben de sensiz bir hiçim