Multide Çınar var, maşallahınız var beyefendi bu yakışıklılık nereden geliyor
Çınar
Dizinin biten bölümiyle birlikte diğer bölüme geçerken bilgisayarın ışığının gözüme fazla gelmeye başlamasıyla birlikte ekran parlaklığını biraz daha kısmıştım.
Uyuyamamıştım ve uyuyamayınca yaptığım tek şey vardı, dizi izlemek.
Her ne kadar sabahında etrafta hayalet gibi dolaşacak olsam da diziyi izlemeyi bırakamıyordum, büyük ihtimal sabah olduğunda Ekin'den azar yiyecektim. Uykusuz kalmamdan nefret ediyordu.
Kendi kendime gülümserken camdan ses gelmesiyle birlikte kaşlarım hafifçe çatılırken yatağımdan kalkıp camın yanına gitmiş ve yavaşça perdeyi aralamıştım.
Ekin perdeyi araladığımı gördüğü gibi camı açmamı işaret etmişti. Bu saatte ayakta ne işi vardı? Neden uyumamıştı?
Camı açıp kısık sesle konuştum. "Neden uyumuyorsun sen?"
"Uyumadım işte nedeni yok."
Odama davet etmemi beklediğini fark ettiğim gibi gülümseyip içeri gelmesini işaret etmiştim. O da bu anı beklediğini belli edercesine hemen odama gelmişti.
"Açıkla şimdi niye az önce çevrimiçiydin?"
Sorduğu soruyla kaşlarım çatılırken Ekin hâlâ sorunun cevabını bekliyordu.
Açıkçası bu beni biraz kırmıştı, onu sevdiğimi biliyordu, olabildiğince hissettirmeye çalışıyordum ama buna rağmen bana güvenmiyor muydu?
"Dalga geçiyordum." diyerek kollarını belime sardığında ben de kollarımı ona sarmıştım, ona sarılma şansını kaçıramazdım.
"Sana mesaj atacakken yakın bir zamanda çevrimiçi olduğunu gördüm sadece, özellikle bakmamıştım." diye mırıldandıktan sonra kafasını göğsüme yaslamıştı, az önceye kadar yüzüme bakıyordu.
Bilerek yapıyordu, böyle yaparsa ona kırgın kalamayacağımı çok iyi biliyordu. Tek zaafımın o olduğunun da oldukça farkındaydı.
"Dizi mi izliyordun?" diyeek benden uzaklaşırken yatağımın üstüne atlayıp laptoptan izlediğim diziyi incelemeye başlamıştı.
"Bu saate kadar neden uyumadığın anlaşıldı." dedi diziye bakarken.
"Senin neden uyumadığın belli değil ama." dediğimde bakışlarını ekrandan ayırmadan konuştu. Büyük ihtimal dalgınlıkla konuşmuştu.
"Bizi düşündüm biraz, ilişkimizi."
Söylediklerini bitirdikten sonra bakışlarını yavaşça ekrandan bana doğru çevirmişti.
Yüzünde sıcak bir gülümseme oluştuğunda şaşkınca ona bakmaya başlamıştım.
"Neyi düşündün?" diye sordum uzun bir süre konuşmayınca.
"Ne kadar doğru bir karar verdiğimi." dedikten sonra sanki hiçbir şey dememiş gibi bakışlarını tekrar ekrana çevirmişti.
Ekin az önceye kadar yattığım tarafta oturduğu için diğer tarafın oturup ayaklarımı yatağın üzerine uzattım. Nedendi bilmiyordum ama bu tarafta yatmayı sevmiyordum, genel olarak yatağın sağ tarafında yatmayı tercih ediyordum.
Yastığımı daha rahat bir hâle getirdikten sonra bir elimi yastığın altına koyup Ekin'e doğru dönüp öyle yatmıştım. Bir süre onu öylece izledikten sonra gözlerimin yavaş yavaş kapanmak için savaştığını fark etmiştim.
Ekin de uyumak üzere olduğumu fark edip kendi kendine gülümsemiş ve yatağın üzerinde duran örtüyü yavaşça üstüme örtmüş ve bilgisayarı kapatıp bakışlarını bana çevirmişti.
Hâlâ uyumadığımı fark edince bir eliyle saçımla oynamaya başlamıştı, o uyuyana kadar uyumak istemiyordum ama o kadar çok uykum gelmişti ki... uyumamak için kendimle büyük bir savaş veriyordum.
"Uyusana artık salak." diyen Ekin ile dediğin gülüp saçımda olan elini tutmuş ve avcunun içini öpmüştüm.
Böyle de romantik bir insandım işte.
~~~~
Ağlıcam çok ponçik bunlar, ponçik ponçik takılıyorlar.
Neys, buradan da gidiyorum bb arkdşlar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ketçaplı Patates | Texting
Short StoryÇınar: Benim için patates olmadan ketçap bir hiçtir Çınar: Sen patatessin, ben de ketçap Çınar: Ben de sensiz bir hiçim